Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Sosyal sorumluluk göz ardı edilemez

Bu haberin fotoğrafı yok
Sosyal sorumluluk göz ardı edilemez

Afyonkarahisar’a daha önce de gelerek bazı konferanslar veren Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı İzzet Er, Müslüman Türk aile yapısının korunmasının önemine değinirken insanların varlığını sürdürebilmesinin diğer insanların varlığına pararel olacağından toplumsal sosyal sorumluluk sahibi bireyler olmanın zorunluluğuna temas etti.

İzzet Er, batı da aile kavramının çökmeye doğru gittiğini söyledi. Er, Müslüman Türk aile yapısına virüs girdiğinden yakınarak boşanmaların arttığını, çocukların helal lokma ile beslenmesi gerektiğini savundu.Türkiye’de 90 bin cami var
1-7 Ekim Camiler ve Din Görevlileri Haftası nedeniyle “İslamda İnsan Sevgisi” konulu konferansı vermek üzere Afyonkarahisar’a gelen Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı İzzet Er ilgiyle dinlendi. Konferans 2 Ekim Cumartesi günü Müftülük Konferans Salonu’nda saat 14.00’de başladı. Saygı duruşu, İstiklal Marşımızın okunması sonrası İmam Hatip Şaban Özçelik tarafından Kur’an-ı Kerim tilavetinde bulunuldu. Konferansın açılış konuşmasını Afyonkarahisar İl Müftüsü Dursun Kaplan yaptı. İlk insan olan Adem A.S’dan beri insanların yüce bir varlığın aşkına ve gücüne inanma ihtiyacı duyduğunu belirten Kaplan; “Her inanç mensubunun bir mabedi vardır. Hristiyanların kilise, Yahudilerin Havraları gibi. Peygamber Efendimiz döneminde 610 yılında Mekke de tek bir mabet vardı. O da ilk yapılan mabet olan Kabe idi. O gün itibariyle Kabe’de büyük putlarla beraber toplam 360 adet put vardı. İlk Müslümanlar 13 yıllık Mekke döneminde ibadethane hasreti çektiler. O dönemde Mekke de açık bir mabet yapılamadı. Medine de Peygamber Efendimiz (SAV) tarafından bizzat vakfedilen bir arsa üzerinde Peygamber Mesciti olarak adlandırılan mescit Efendimiz tarafından inşa ettirilmiştir. Cami ve mescitler Allah’a inanan hidayet eden kişilerce yapılır. İslam tarihi boyunca Müslümanlar camiler inşa ettirmişlerdir ve hala da edilmektedir. Ülkemiz genelinde yaklaşık 90 bin camimiz vardır. Her yıl bin 6 yüz cami yeniden inşa edilmektedir. Ama maalesef ülkemizde mezhep ve sermaye sömürüsü vardır. Oysa milletimizin her zamankinden daha çok birlik ve beraberliğe ihtiyacı vardır. Yedi bölgeden ırkı, dili farklı olan insanlarımız zaman içerisinde varoşlara yerleştirler. Böylece hemşehrilik ön plana çıkarken sonrasında ırkçılığın yükselişe geçebildiği görülmektedir. Oysa ezan-ı Muhammedi okunduğunda herkes aynı camiye gelir. Camilerde saflar düzgün ve sık tutulur. Bunun nedeni ise Müslümanların birbirlerinin sıcaklıklarını hissedebilmeleridir. Camiye herkes Allah rızası için gelir. Allah bayrağımızı indirmesin, ezanımızı dindirmesin, cemaatimizi eksik etmesin.” dedi.
İnsan başka insanlarla anlam kazanır
Afyonkarahisar Müftüsü Dursun Kaplan’ın yaptığı açılış konuşmasından sonra Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı İzzet Er, “İslamda İnsan Sevgisi” konulu konferansını verdi. Bir insanın insan olabilmesi için diğer insanlarla yaşama şuuruna sahip olabilmesi gerektiğini söyleyen Er, İnsanların çeşitli durumları bulunduğunu kaydetti. Tüm insanların statüleri ve içinde bulundukları haller ne olursa olsun birer Allah kulu olduğuna vurgu yapan İzzet Er; Allah’ın tüm kullarını rızıklandırdığını ifade etti. İnsanların anne ve baba olarak da ikiye ayrıldığına değinen Er; “Baba iki heceden ibaret sıradan bir kelime olarak düşünülmemelidir. Cenab-ı Hak Kura’n-ı Kerim de evliliğin oluşması için çiftlerin arasına merhamet ve sevgiyi verdik der. Ana olarak da insanın pozisyonunu çok iyi dikkate almak gerekir. Çocuk karakterinde insan sadece kendisini düşünür. Çocukluktan kurtulamayan da sürekli kendisini düşünür. Beşeri ilişkilerde selamlaşmanın yaygınlık kazanması çok mühimdir. Selamlaşmak Müslümanlıkta çok önemlidir. Bir insanın yanında ikinci bir kişi yoksa, o kişinin etrafındaki fiziki objelerle karşı karşıya kalacak. Fiziki objelerle karşı karşıya bulunacağ�� için beşeri uyumu elde edemeyecek. O halde ben ve bizim gibi bütün kardeşle-rimiz insan olabilmek için, insani karakterini kazana-bilmesi için kendisi bir insan olan diğer kişilerle birlikte olmak zorundadır. Tek başına bunu elde etmemiz mümkün değildir. O halde biz insan olarak yaşayabilmemiz için beşeri karakterimizi, insani özelliklerimizi insani kemalimizi elde edebilmemiz için bizim gibi insan olan diğer insanlara dini ifadeyle kullanmam gerekirse din kardeşlerimize ihtiyacımız bulunmaktadır.” diye konuştu.
Çocuklara dinimiz öğretilmeli
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı İzzet Er, Müslüman olan ve bunu yaşamaya gayret eden kişi ve toplumların toplumun diğer fertlerinden uzak bir hayat sürdüremeyeceğini diğer insanların sıkıntı ve sorunlarına karşı duyarsız kalamayacakları mesajını verdi. Konferansı sırasında Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 2006 yılında ki verilerini örnek gösteren Er şöyle konuştu: “Maalesef artış görülen pek çok suç türleri Müslüman bir toplumda görülüyor. Bu da gösteriyor ki insan olma karakterini tekrar sorgulamalıyız. Aile bağlarını kuvvetlendirmek gerekir. Suç aktörleri parçalanmış ailelerin çocukları. Parçalanan ya da eksik kalan ailelerin evlatlarında suç oranı yüksektir. Şiddete başvuru da bir hayli fazladır. Gençlerimizin şiddete maruz kalmaması için aile bağlarının kuvvetlendirilmesi gerekmektedir. Çocuklarımıza dinimizi iyi öğretiniz. Çocuklarımızı camilerimize götürünüz. Bir kandilde bir tören amaçlı dahi olsa çocuklarımızı camiye götürerek o manevi atmosferi yaşamalarını sağlayınız. ABD’li feminist Rita Kremar, tören amaçlı bile olsa çocukların kiliseye götürülmesinin çok önemli bir alışkanlık haline dönüşmesi gerektiğini bu yapının ailenin çimentosu olduğunu savunmuştur. Lüften çocuklarınızla en azından akşam yemeğini birlikte yemeğe çalışınız. Batı da aile kavramı çökmeye doğru gitmektedir. Türk ve Müslüman kelimeleri batı da bir arada kullanılır. Bizim aile yapımız son derece özeldir. Bu özelliği en iyi anlatan ifadelerden bir tanesi de cennetin anaların ayakları altında olduğudur. Ama maalesef Müslüman Türk aile yapısına da virüs girmiştir. Boşanmalarda artış var. Çocuklarınızı helal lokma ile besleyerek helal süt emmiş kişilerle evliliklerin yapılmasına özen göstermek zorunludur.”şeklinde konuştu. Konferansa; Vali Yardımcısı Azmi Yeşil, İl Genel Meclisi Başkanı Salih Sel, İl Müftüsü Dursun Kaplan, Eskişehir Müftüsü Dr. Ahmet Akın, PMYO Müdürü Hasan Şahin, İl Sosyal Hizmetler Müdürü Şevki Ceylan, MHP İl Başkanı Kemalettin Yılmaz ve bazı yönetim kurulu üyeleri ile din görevlileri katıldılar. (Kocatepe)

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti