Su da sıkıntı yok – Kocatepe Gazetesi

18 Eylül 2010 Cumartesi 03:00:00
  Önceki gün şehir içme suyuyla ilgili düşüncelerimizi dile getirmiştik. Şehir içme suyuyla ilgili olarak pek çok hemşehrimizin aklında soru işaretleri oluştuğunu belirtmiş ve “umarız endişelerimiz yersizdir” temennisinde bulunmuştuk.
Belediye Başkanı’nın Özel Kalem Müdürü, değerli ağabeyimiz Mehmet Savaş konuyla ilgili olarak bilgilendirmede bulundu. Şehir içme suyunda hiçbir sıkıntı olmadığını, Afyonkarahisarlılar’ın gönül rahatlığıyla şehir içme suyunu tüketebileceklerini belirten Mehmet Savaş şunları söyledi: “Daha önce Belediye’nin şehir içme suyu şebekesi yer altı sularından, yani kuyulardan besleniyordu. Akdeğirmen Barajı ile birlikte yüzey suları kullanılmaya başlandı. Yaz mevsimiyle birlikte yüzey sularında bazen sıkıntılar yaşanabiliyor. Yazın etkisi artınca Akdeğirmen Barajı’nda da su çe-kilmesi yaşandı. Bu çekilme suyun renginin biraz değişmesine neden oldu. Bununla ilgili gerekli müdahaleler de yapıldı. Ama Afyonkarahisar şehir içme suyunda sağlık kurallarına aykırı hiç bir durum söz konusu değildir. Tüm tahlillerde suyumuz son derece sağlıklı çıkıyor. Bu tahliller ilgili kurumlarca Ankara’da yapılıyor. Yani hiç kimsenin dahli söz konusu olamaz. Aşırı sıcak havalarda insanlarda rahatsızlıklar olabiliyor. Bu rahatsızlıklar beslenmeden de kaynaklanabiliyor. Ama şehir içme suyumuzda hiçbir sıkıntımız yok. İçme suyunun sağlık ve hijyen kuralları hassasiyetle takip ediliyor. Hemşehrilerimiz müsterih olsunlar”
Verilen bilgileri buradan okurlarımıza aktarırken, Belediye yetkililerinin hassasiyetine teşekkür ediyoruz.
Dolandırıcılar her yerde
Dün yaşadığımız bir olayı aktararak hemşehrilerimizi dolandırıcılara karşı uyarmak istiyoruz. Gazete büromuzda 4 ayrı telefon hattı bağlı bulunuyor. Bunların üçü tabiri caizse “trafiği hızlı” hatlar, geri kalan bir tanesi ise en az konuşulan telefon hattıdır. Bu en az konuşulan telefon hattından dün aldığımız bir telefonda karşıdaki kişi, “Ben 1. Şube, Siyasi Merkez Karakolu’ndan Başkomiser … Bu telefon kimin üzerine kayıtlı” diye söze girdi. Az çok polis terimlerine aşina olduğumuzdan böyle bir şubenin var olmadığını ve bu arayışın polisle, Emniyet’le bir ilgisi olmadığını anlamamıza rağmen telefonu kapatmadık. “Orası iş yeri mi, ne iş yapıyorsunuz, siz kimsiniz, yaşınız kaç, telefon faturalarınızı elden mi yoksa kredi kartı ile mi ödü-yorsunuz, kaç kredi kartınız var, kredi kartlarınızın numaraları nelerdir” diye devam eden soruları cevaplandırırken, durumdan sıkılarak, “Siz bunları neden soruyorsunuz” dedik. Karşıdaki şahıs, “Sizin bu hattınızdan kaçak bir telefon hattı çekilmiş ve bu hattan internet bağlantısı yapılmış. Bu bağlantı ile terör örgütle-rine, terör eylemleriyle ilgili mail atıldığını tespit ettik. Hakkınızda soruşturma yapılacak, sayın savcımız sizden bilgi alacak” dedi. “Sayın savcımız bizi çağırırsa seve seve bilgi veririz. Siz söyleyin çağırsınlar gerekeni anlatalım” dediğimizde karşıdaki şahıs birden telefonu ka-pattı.
Telefon hattından kaçak hattı tespit ettiklerini iddia eden şahıs üzerine basa basa hattın kimin ismine kayıtlı olduğunu öğrenmeye çalışıyordu. Bu kadar tespiti yapanların ismi tespit edememesi de bizi ayrıca kuşkuya düşürdü.
Telefonu kapattıktan sonra 155 Polis imdat hattını arayarak durumu anlattık, “Ne yapmalıyız” dedik. 155 yetkilileri telefonla dolandırıcılık olaylarına çokça rastlandığını belirterek, Savcılık’a yazılı bir müracaat yapılması gerektiğini, böylelikle bizi arayan numaranın tespit edilip, hakkında işlem yapılabileceğini belirttiler.
Dolandırıcılığı meslek edinenlerin buldukları taktikler insanı hayrete düşürüyor. İnsanları böyle soruşturma, terör gibi söylemlerle korku-tup, “Sizin soruşturmada delil toplamak için şu kadar kontör gerekiyor, gönderin” ya da “Gerekle görüşmeleri yapmak için kontör gerekiyor, acele şu numaralı telefona kontör yükletin” gibi talep-lerde bulunuluyor. Eğer gelen telefona inanır da kontörleri gönderirseniz, dolandırıcıların ağına düşmüş oluyorsunuz. Gönderdikleriniz, soruşturma ya da delil toplamadan başka her işe yarıyor. Bu nedenle telefonla konuşurken bile dikkatli olmak, her söyleyenin her dediğine inanmamak gerekiyor. Aksi taktirde dolandırılmak işten bile değil…