Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Elif Çaylıoğlu

SUÇLAMA

“Sen böyle olmasaydın, ben de sana bunu yapmazdım.”
“Ailem yanımda olsaydı bunları yaşamazdım.”
“Senin yüzünden mutlu bir hayat yaşamıyorum.”
“Kocam bu şekilde davranmasaydı, kayınvalidem bana bunları söyleyemezdi.”
Hayatımızın içinden suçlama cümleleri…
Bu cümlelerle hayatımızı yaşıyorsak aslında etrafımıza “Bana yardım edin!” diyoruz. Ve diyoruz ki: “Ben seni suçluyorum ama tanımlayamadığım bir duygu yaşıyorum ve bu hisle baş edemiyorum. Bu hisle baş etmeye çalışırken kendimi, varsaydığım benliğimi korumak zorundayım ve bildiğim tek yol suçlamak. Hüküm sahibi, güç sahibi, mülk sahibi olamamak beni çok korkutuyor. Biliyorum ki aslında sen bana bunları yapmadın. Ben anlayamadığım bu duyguyu tanımlayıp, çözüme ulaştırmak için çaba harcamak istemiyorum, bu bana çok acı veriyor. Seni suçlamak zorundayım, beni affet!”
Akşam evine gelen kocasını “Sürekli kendi problemlerinden bahsediyorsun, işinden arkadaşlarından… Çok bencilsin” diyerek suçlayan eş, aslında “Sürekli kendinden bahsettiğinde ve benim nasıl olduğumu sormadığında kendimi değersiz hissediyorum, benimle daha çok ilgilenmeni istiyorum.” demek ister. Bunu bu şekilde dile getiremediği için de suçlama içeren cümlelerin ardı arkası kesilmez hale gelir. ‘’Sen zaten hep başkalarını düşünürsün, beni düşünmezsin.‘’ Eğer eşler bu suçlamanın alt mesajını okuyamazlarsa hayat boyu birbirlerinden şikâyet eder, birbirlerinin eksiklerini arar ve ömür boyu mutsuz yaşarlar.
Çocukluk yıllarında suçlanarak büyüyen çocuklar, yetişkinlik zamanlarında kendilerinde değersizlik hissederler. ‘’Sen yapamazsın, bırak o bardağı, evi sen kirlettiğin için ben çok yorgunum, basketbol oynamayı beceremiyorsun’’ gibi cümlelerle suçlanarak büyüyen çocuk, yetişkinlik döneminde değersizlik hissiyle yaşar. Bu duyguyu kendinde fark edemeyen yetişkin, yaşadığı bir olayın çözümünü de çocukluk yıllarından bildiği suçlama ile çözmeye çalışır, etrafını suçlayarak yaşar: Hoca bana takmasaydı dersi geçebilirdim, param olmadığı için mutlu değilim…
Suçlama, duygu olarak içinden çıkamadığımız durumlarda bizim kurtarıcımız gibi görünse de bizi zulmete sürükler. Suçlayıcı cümleler bizi kavgacı, tatminsiz, geçimsiz ve huzursuz yapar.
Dunihi algı içerisinde kendini Allah’ın dışında müstakilen var ve muhtar olarak gören halimiz, elinde var olduğunu sandığı ilahlık hissiyatına hiçbir şekilde zarar gelmesini istememesinden dolayı bu hissiyatı zarara uğratacak her şeyden kaçar. En sevdiklerini suçlar, kavga eder, kendi haklılığını ispat etmek için başkasını haksız göstermeye çalışır. Yeter ki elinden bu hissiyat gitmesin. Kendini hüküm sahibi, güç sahibi ve mülk sahibi olarak görmek bu dünyada onun için en önemli şey haline gelir. Öyle ki ahirete gittiğinde Allah’ı bile suçlar; “Ben bu günahları yaptım ama sen izin vermeseydin yapmazdım Allah’ım.” der. Bu dünyada en sevdiklerini ahirette suçlamaktan hiç çekinmez ‘’Annem ve babam bana namaz kılmayı öğretselerdi ben kılardım Allah’ım. Onlar öğretmediler suçlu annem ve babam benim bir suçum yok‘’ der.
Peki, biz Billahi idraka talip olan isek, Billahi idrak içerisinde suçlamadan nasıl yaşarız? Bunu Rasulümüz (SAV)’den öğrenelim:
Rasulullah (SAV) Efendimiz bir gün devesinin terkisine binmiş bir kimseye öğüt veriyordu: “Sen üzerindeyken bineğin olan hayvan tökezleyecek olursa, sakın ‘kahrolası şeytan, sen yaptın’ deme. Çünkü böyle söylersen o şeytan bir ev oluncaya kadar büyüdükçe büyür ve kendi kuvvetiyle yaptığını söyler. Ancak sen şöyle söyle: Bismillahirrahmanirrahim. İşte şimdi o şeytan muhakkak ki bir sinek oluncaya kadar küçülür.”
Hadisimizden anladık ki; suçlama yapınca şeytan güç sahibi olduğunu düşünüp büyüdükçe büyür. Yapmamız gereken ise; “Bismillahirrahmanirrahim” yani “Rahman ve Rahim olan Allah’ın adına” demektir. O zaman suçlama yaptığımız şeytan bir güç sahibi olduğunu iddia edemeyeceği için sinek kadar küçülür.
İnsan neden suçlama cümlesi kurar? Bizim suçlama cümlesi kurabilmemiz için bir durumdan rahatsız olup, bu durumla ilgili şikâyetçi olmamız gerekir. O zaman soruyoruz:
Suçlama ve şikâyet cümleleri ile acaba kimden şikâyetçiyiz ve kimi suçluyoruz?

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti