Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

ŞÜKÜR İLE HAMD ARASINDAKİ İLİŞKİ

Muharrem Günay 21 Şubat 2018 Çarşamba 13:39:18
 

Yüce kitabımızın ilk suresi olan Fatiha “Elhamdülillahi rabbil âlemin. Hamd Alemlerİn Rabbi olan Allah’adır” ayeti ile başlar. Bu ayet ve devamındaki ayetlerden anlaşılacağı gibi, hamd ve kulluk sadece Allah’a yapılır.  Allah’tan başkasına ham edilmez ve kulluk yapılmaz. Allah’a hem hamd hem de şükür edilir Şükür ve teşekkürde ise böyle bir sınırlama yoktur. Bize iyiliği ve faydası dokuna herkese teşekkür edilir.
Birbirimize Teşekkür Etmek
Şükür ile teşekkür arasında hem anlam, hem de sebep sonuç bakımından bir ilişki vardır. İnsanlardan gördüğümüz iyilik ve güzel davranışlar işin teşekkür ederiz. Bu teşekkürü ya  “Teşekkür ederim.”, ya da “Sağ ol.”, “Allah razı olsun.” gibi sözlerle yaparız.  Peygamber Efendimiz, “İnsanlara teşekkür etmeyen Allah’a şükretmez.” buyurmuştur. (Ebu Davud, Edeb,12)
Buna göre teşekkür, şükür için bir tür eğitim uygulamasıdır. İnsanın insandan gördüğü iyiliğe karşı minnettarlıkla karşılık verip, teşekkür etme alışkanlığı kazanmış olması Allah’a karşı şükür etmesi açısından örneklik teşkil edecektir.
Kur’an-ı Kerim’de insanlar arasındaki ilişkileri düzenleyen birçok emir ve yasaklar mevcuttur.
İslam’ın temelleri olan namaz, oruç, zekât ve hac gibi ibadetlere ve selamlaşma, yardımseverlik, komşuluk, diğergamlık gibi erdemlere baktığımızda, hep insanların birbirleriyle olan bağlarını güçlendirici unsurlar içerdiklerini görürüz. Bu erdemlerden birisi de insanlara karşı şükretmektir. Buna biz teşekkür de diyebiliriz.
Kur’an-ı Kerim’de insanlara karşı da şükür olabileceğini gösteren en açık ifade şu
ayet-i kerimedir:
“Biz insana ana-babasına iyi davranmasını tavsiye etmişizdir.
Çünkü anası onu nice sıkıntılara katlanarak taşımıştır. Sütten ayrılması da iki yıl içinde olur. (İşte bunun için) önce bana sonra da ana-babana şükret diye tavsiyede bulunmuşuzdur. Dönüş ancak banadır.” (Lokman, 31/14)
Bu ayette Yüce Allah ana-babaya şükrü (teşekkürü) kendisine şükürle birlikte zikrederek önemine işaret etmiştir. Burada Allah (c.), verdiği nimetlerden dolayı kendisine şükür isterken, terbiye edip kuvvet buluncaya kadar meşakkatlere katlandığından dolayı da anne-babaya teşekkür istemektedir. Dönüş Allah’adır. Kimin Allah’a ana ve babasına şükredip etmediği o gün sorulacaktır. (Taberi, a.g.e, XXI, 40-41.)
Yüce Allah fazlıyla insanı ana-babadan meydana getirmektedir. Hakikatte yaratan Allah’tır. Anne-baba ise dünyaya gelmeye sebeptir. Bundan dolayı Allah’a ve anne-babaya şükür istenmektedir. Ancak anne-babanın nimetleri dünyaya mahsustur. Allah’ın nimeti ise hem dünyada hem de ahirette olacaktır. Elmalılı da demiştir ki: “Ana-babaya şükür, haklarını gözetip, itaat ve ihsanda bulunmak ve dua etmekle olur.”  (Elmalılı, a.g.e. VI, 3845.)
Bu ayet ve hadislere baktığımızda görüyoruz ki insanlara teşekkür, emredilen bir şeydir. Fakat bir iyilik yapıldığında karşılığını beklemekte iyi bir şey değildir. Böylece İslam, prensipleriyle güzel bir denge kurmuş ve birbirine saygılı, hürmet duyan, görev ve sorumluluklarını bilen, nerede nasıl davranılması gerektiğini idrak etmiş bireylerden oluşan huzurlu toplumlar oluşturmayı hedeflemiştir.
Zikreden bir dil ve şükreden bir kalbe sahip olmak, en büyük zenginliktir. Hz. Ömer ve Sevban (r.a.)’ın: “Hangi maldan servet edinelim Ey Allah’ın Rasulü?” sorusuna
Peygamberimiz(s.a.v.): “Siz zikreden dil ile şükreden bir kalbe sahip olunuz.” cevabını vermiştir.“ (Ahmed b.Hanbel, V, 278; Tirmizi, “Tefsiru’s Sure”, 9; İbn Mace, “Nikâh”, 5.)

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti