Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Hasan Tahsin Günek

TAC-I AHMET MAHALLESİNDEN KAPTAN HENRY STOKER!

Birinci Dünya Savaşı sırasında oluşturulan Afyonkarahisar Savaş Esirleri Kampında her milletten çok sayıda savaş esiri kalmıştır. Bu esirler daha çok şehrin bugünkü Tac-ı Ahmet Mahallesi sınırları içerisindeki Meryem Ana Kilisesi ile yakın çevresindeki evlerde ve binalarda ikamet ettirilmişlerdir. Bir kısmı da Taş Medrese ve aşağı kamp adı verilen diğer yerlerde kalmışlardır. Bu esirler arasında her kültürden, inanıştan, statüden ve meslekten olanlar vardı.
Kamptaki esirler arasında yer alan Kaptan Stoker ya da tam tam ismiyle Henry Hugh Gordon Dacre Stoker (1885-1966) bir denizaltı subayı, yazar, tiyatro ve sinema sanatçısı olmak gibi birçok özelliği kendisinde toplayabilmiş ender insanlardan biriydi. Stoker kraliyet Avustralya donanmasında denizaltı komutanı olarak I. ve II. Dünya savaşlarında görev alır. I. Dünya savaşı sırasında Avustralya AE2 denizaltısı komutanı olarak Çanakkale savaşlarına katılmış ve savaşın başlamasından sekiz ay sonra Çanakkale Boğazını ilk kez geçen düşman gemisi olarak Marmara denizi ve İstanbul civarlarında faaliyetlerde bulunmuş ve bazı saldırılar düzenlemişti. Stoker, 30 Nisan 1915 günü Sultanhisar Torpido Botu tarafından batırılması üzerine mürettebatıyla birlikte esir alınarak sorgulandıktan sonra Afyonkarahisar Savaş Esirleri kampına gönderilir.1
Kaptan Stoker’in Afyonkarahisar’daki Günleri
Kaptan Stoker, AE2 denizaltısı mürettebatıyla birlikte Afyonkarahisar’a gönderildikten sonra kamptaki esirler arasında çok kısa zaman da popüler bir insan olur. Komedi ve rol yapma yeteneği, kampta bulunan esirlerin takdirini kazanır. Rol yapabilme yeteneğini birkaç sonuçsuz kalan kaçma girişimlerinde de kullanır. Anılarında anlattığına göre, 23 Mart 1916 tarihinde kampta bulunan İngiliz E7 ve E15 denizaltı subayları Price ve Cochrane ile beraber firar etmeyi başarmıştı. Tek amaçları en yakın sahile ulaşabilmekti.
Afyonkarahisar’dan Firarı
Miralay Asım Bey’in kamp kumandanı olduğu dönemde Afyonkarahisar’daki kamptan firar eden Kaptan Stoker ve diğer iki denizaltı subayı Cochrane ve Price’ın yokluklarını kamptaki diğer esirler mümkün olduğunca kamp görevlilerine hissettirmemişlerdi.2 Ancak birkaç gün sonra firar ettikleri ortaya çıkar. Kaçış macerası Stoker ve arkadaşları için cehennem hayatına döner. Bu durumu şöyle anlatır: “Sürekli kar yağışı altında, ağır soğuk algınlığı rahatsızlığı çeken ve uyuyamayan bizler, daha ileriye gidemedik. Bizi takip ettikleri yönündeki korkunç duygu her zaman zihnimizi kemiriyordu. Açlık, susuzluk, ağrıyan ayaklar ve fiziksel gerginlik sonunda bizi ele geçirdi. ” Stoker ve yanındakiler görünmemek için on bir gün boyunca geceleri yürürler. Yanlarında bulunan kuru üzüm ile kakaoyu yerler. Kaçışları 18 gün sürer ve yanındakilerle birlikte yeniden yakalanır ve İstanbul’a gönderilerek hapsedilir.3 Stoker, Aralık 1918’de İngiltere’ye iade edilir ve 9 Şubat 1919’da Kraliyet Donanması hizmetine geri döner.
Yanlarındaki Dördüncü Adam Kimdi?
Bu soruya cevap veren kişi, ünlü Drakula romanının yazarı Bram Stoker ve Kaptan Stoker’in akrabası olan 1958 Kanada, Montreal doğumlu Dacre Calder Stoker’dir. Aynı zamanda eski bir atlet ve yazar olan Dacre Calder Stoker 2009 yılında Ölümsüz Drakula adlı romanını okuyucularının beğenisine sunmuştur. Yaptığı bir söyleşi sırasında Kaptan Stoker’in anılarını ve Afyonkarahisar’dan kaçışını anlatırken, Kaptan Stoker’in yol boyu kendilerine yardım eden dördüncü bir kişiden bahsettiğini ama ne o zaman ne de sonraki yıllarda dördüncü kişinin kim olduğuna dair bir bilgi vermediğini söylemektedir. Akrabası olan Dacre Calder Stoker şöyle diyor:
Kaptan Stoker anılarında: “Gecenin ortasında aniden peş peşe zorluklarla karşılaşan üç değil, dört kişi olduğumuzu hissettim. Halatın sonunda, alması gereken doğru pozisyonda bizi takip eden dördüncü bir adam vardı. Dinlenmek için birkaç dakika durduğumuzda, bize katılmadı. Karanlıkta bekledi. Göz önüne çıkmadı. Ancak, kalkıp yürüyüşe devam ettiğimiz anda, derhal görevine geri döndü. Hiç konuşmadı.” Demektedir. Stoker ve yanındaki arkadaşları dağlardan kurtuldu. Ancak O hiçbir zaman “dördüncü adam” ile olanların ayrıntılarını vermek istemedi. Bu durum Antarktika keşifleriyle tanınan ünlü kâşif Ernest Shackleton’ın (1874-1922) Güney Kutbu seferi sırasında yaşadığı deneyimin aynısıydı.4 Akrabası Dacre Calder Stoker’in bu durumu izah ederken söyleşide verdiği cevaplar, hemen yazar “John Gaiger’in Üçüncü Adam Faktörü” iddiasını akla getiriyor.5
Üçüncü Adam Faktörü Nedir?
Yazar John Gaiger 2008 yılında yayınlanan “The Third Man Factor” yani “Üçüncü Adam Faktörü” adlı kitabında düşüncesini: “Üçüncü Adam Faktörü, ölümün en uç noktalarındaki insanların, kendilerini hayatta kalmak için son bir çaba göstermeye teşvik eden, yanlarında görünmeyen bir varlık hissi yaşamalarının olağanüstü bir ifadesidir.” Diye açıklıyor. Buna göre, Kaptan Stoker ve yanındaki Cochrane ve Price Afyonkarahisar Savaş Esirleri Kampından firar ettikten sonra yakalanma korkusuyla geceleri yola devam etmek mecburiyetinde kalmışlardır. Açlık, susuzluk, sürekli kar yağışı ve soğuk hava, takip edilme ve her an yakalanma korkusu ile yaşadıkları fiziksel gerginlik, sonunda üçüncü adam faktörünü ortaya çıkarmış ve Kaptan Stoker’in sıkıntılı bir zamanda zihninde orada olmayan, fakat kendilerine yardım ettiğine inandığı dördüncü bir kişinin varlığından bahsetmesine neden olmuş olmalıdır.
Kaptan Stoker, Yazar Bream Stoker ve Kont Drakula
Aynı zamanda Kaptan Stoker, Transilvanya’daki bir aristokrat vampir hakkında yazdığı “Dracula” adlı romanıyla ün kazanan İrlandalı yazar Bram Stoker’in (1847-1912) yeğenidir.6 Bram Stoker’in en meşhur romanındaki vampir karakteri Kont Drakula günümüzde dahi popülerliğini kaybetmemiş ve sık sık değişik sinema versiyonları çekilmiş ve halen çekilmektedir.
Oyunculuk ve Sporculuk Kariyerleri
Henry Stoker, 1933-1961 yılları arasında birçok filmde rol alır. 1933 yılı yapımı “Kanal Geçişi” ve 1937 yılı yapımı “Non-Stop New York” rol aldığı filmlerden bazılarıdır. 1933’de Londra’da günümüzde hala açık olan meşhur Apollo Tiyatrosu’nun işletme müdürü olarakta görev yapar. 1950’lerde ilk dönem televizyon dizilerinde yer alır.
Kaptan Stoker, 60’lı yılların ortasına geldiğinde golf, tenis ve kroket gibi spor dallarına daha fazla zaman ayırır. Wimbledon’da yarışır.7 2 Şubat 1966 tarihinde 81 yaşında Londra’da ölen Henry Stoker‘in savaş döneminde başından geçenleri anlattığı “Straws in the Wind” adlı bir kitabı vardır.
Dip Notlar:
1 I. Dünya Savaşı Yıllarında Afyonkarahisar Esir Kampı, Taşpınar Dergisi, Haziran 2012, Sayı:8, S.33-35
2A Prisoner İn Turkey, John Still, London: John Lane, The Bodley Head, W.; New York: John Lane Company, Yıl:1920 S.134 Ve; CaughtBy The Turks, FrancısYeats-Brown, E. Arnold London, Yıl:1919, S.67
3 Javier Sierra, “Dacre Stoker”
https://www.javiersierra.com/biografia/periodismo/mis-personajes/dacre-stoker/ erişim:26/09/2019
4 Javier Sierra, “Dacre Stoker”
https://www.javiersierra.com/biografia/periodismo/mis-personajes/dacre-stoker/ erişim:26/09/2019
5 The Third Man Factor, John Gaiger,2008
6 Javier Sierra, “Dacre Stoker”
https://www.javiersierra.com/biografia/periodismo/mis-personajes/dacre-stoker/ erişim:26/09/2019
7 Lieutenant Commander Henry Hugh Gordon Dacre Stoker
http://www.navy.gov.au/biography/lieutenant-commander-henry-hugh-gordon-dacre-stoker erişim: 29/09/2019

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER