Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

“Terörü bitirecek formülünüz varsa kim size engel oluyor?”

Cumhuriyet Halk Partisi İl
"Terörü bitirecek formülünüz varsa kim size engel oluyor?"

Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Kemal Demirkırkan, haftalık basın toplantısında gündemdeki konular hakkındaki görüşleri kamuoyuyla paylaştı. CHP İl Yönetim Kurulu Üyeleri’nin de hazır bulunduğu toplantıdaki konuşmasına şehitlerimize Allah’tan rahmet dileyerek başlayan Demirkırkan, “Hakkari-Çukurca Güvendağı bölgesinde ülkenin birliğini beraberliğini bütünlüğünü korumak için 3 askerimizi daha kaybettik, 3 şehidimiz var. PKK’lı teröristlerle girilen çatışma sonucu Afyonkarahisar’ın Çay ilçesi nüfusuna kayıtlı Uzm. Çvş. Fatih AK ile Bolvadin ilçesi nüfusuna kayıtlı Uzm. Çvş. Nuri Başaran şehit oldu. Son bir yılda verdiğimiz şehit sayısı 800’ü aştı. Kıbrıs Harekâtındaki şehit sayımız 498. Bolvadin sadece bu yıl 3, Çay Karacaören 2 şehit verdi. Şehitlerimizi dün toprağa verdik. Onlara Allah’tan rahmet yakınlarına başsağlığı milletimize sabır diliyorum” dedi.
EKONOMİ VE SİYASET ZOR GÜNLERDEN GEÇİYOR
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 7 Haziran 2015 seçimlerinin ardından “Bize oy verseydiniz böyle olmazdı” diye propaganda yaptığına dikkat çeken Demirkırkan, “Bugün 2 Kasım. 7 Haziran seçimlerinde yaşadığı yenilgi sonrası ‘Bize oy verseydiniz böyle olmazdı’ denilerek, patlatılan bombalar, artan terör olayları yaratılan kaos ardından yapılan 1 Kasım seçimleri üzerinden 1 yıl geçti. AKP tam bir yıldan beri tek başına yeniden iktidarda. Tıpkı 14 yıldan beri olduğu gibi. Bu sürede ülkemizde ne değişti. 14 yıldan beri ne değişti. Artarak devam eden terör olayları, ekonomide kötüye gidiş, besleyip büyüttükleri ve aynı menzile birlikte gitme planları yaptıkları, aynı yağmurla ıslandıkları ortakları tarafından kurgulanmış bir darbe girişimi. 243 darbe şehidi. Ardından ilan edilen OHAL. Özgürlüklerin kısıtlanması. Darbeye karışanların dışında tutarak ifade ediyorum,  ailelerin ve çocukların mağdur edilmesi. Geçtiğimiz günlerde ülkenin değişik yerlerinde içlerinde Evrensel Kültür Dergisi gibi kültür sanat dergilerinin de bulunduğu dergiler, gazeteler, medya kuruluşları, yazılı basının kanun hükmünde kararnameyle kapatılması. Temmuz ortasından bu yana görevden atılan ya da uzaklaştırılan bizim 85 bine yakın kamu personeline, cumartesi çıkarılan iki yeni kararnameyle 10 bini aşkın personel eklendi. Üniversite rektörleri “sırf üniversitelerin huzuru bozulmasın diye”, artık cumhurbaşkanı tarafından atanacak ve seçilmeyecek. Hapishanelerden yer açmak için 38 bin adi suçlu serbest bırakıldı, yaklaşık 35 bin kişi gözaltına alındı” ifadelerini kullandı.
İŞKENCE
ŞİKAYETLERİ GELİYOR
Demirkırkan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Türkiye’de hukuk yok, demokrasi yok. Şu anda hapishanelerde kötü muamele ve işkence şikayetleri gündemde. Türkiye’de özgür medya yok. Şu anda toplumun üzerine gittikçe ağırlaşan bir baskı var. 1 yılın sonunda da, 14 yılın sonunda da işte halimiz bu. Sanki bütün  bu yaşananlar kendi suçları değilmiş gibi 1 Kasım’da ‘400 vekil verin, sulh içinde bu iş çözülsün” diyenler, bugün milleti Başbakanın ağzından ‘Başkanlık gelmezse ülke bölünebilir’ diye tehdit ediyor. Aslında Başkanlık gelirse ülke bölünür. Bölünme noktasına getiren de bu iktidardır. Oysa hükümetin görevi devletin bölünmez bütünlüğünü her koşulda korumak değil midir? Oğlu askerde olanlar acı haber gelecek korkusundan, memurlar ne zaman işten atacaklar korkusundan, işçi taşeron ay sonunu nasıl getireceğim derdinden köylü ürünün beş kuruş etmemesinden dolayı uyku uyuyamıyor. Millet can derdinde, geçim derdinde, bunlar başkanlık derdinde. Varsa yoksa Başkanlık. Gazeteci arkadaşlardan rica ediyorum. AKP İl başkanına sorsunlar. Her hafta onlarca genci toprağa veriyoruz. Başkanlık sistemi geldiğinde, ellerinde  terör sorununu çözüp, çocuklarımızın ölümünü engelleyecek bir formül mü var mı? Eğer varsa şimdi yapmalarına kim ya da hangi sistem engel oluyor? Vatandaşımız bilmek istiyor.”
AKP’Lİ ABDİL
 TIKIR’IN DEDİĞİ OLUYOR
Afyonkarahisar’daki işletmelere işçi alınması için AKP’li yöneticilerin referanslarına ihtiyaç duyulduğunu hatırlatan Demirkırkan, “14 yılda ülke bu hale geldi de Afyon farklı mı? Yandaşlık, yalakalık aldı başını gidiyor. AKP’nin İl Genel Meclisi üyeleri her alanda iş takipçiliği yapıyor. AKP İl Yönetim Kurulu Üyesi Abdil Tıkır’ın izni olmadan Şeker Fabrikası’na işçi alınamıyor. Ama bunlar yandaşlığın bile suyunu çıkardı. Afyonkarahisar Şeker Fabrikası’nda 19 Eylül’de başlayan kampanya dönemi boyunca çalışmak üzere Abdil Tıkır’ın gönderdiği listede ismi bulunanlar 3 aylığına geçici işçi olarak alınıyor. Daha 1 ay geçmeden bu işçilerin yarısı işten çıkartılıp yerlerine yeniden adam alınıyor. Kendi işe aldıkları adamları bile 1 ay sonra daha torpili olanlarla değiştiriyorlar” dedi.
SUSMA, TEPKİNİ GÖSTER
Demirkırkan’ın konuşmasında şu vurgular yer aldı:
“1 Kasım aynı zamanda  94 yıl önce Ulu önder tarafından Saltanatın kaldırıldığı gün. Saltanat meraklılarına hatırlatıyorum. Bu topraklara bir daha saltanat gelmeyecek. Başkanlık falan gelmeyecek. OHAL’le birlikte FETÖ bahane edilerek sivil dikta uygulamaları adım adım yaşama geçirilmeye başladı. FETÖ ile mücadele amacıyla çıkarılan OHAL, demokrasi, özgürlükler ve hukuk devleti ile savaşa dönüştü. Kendilerine muhalif olan her kurum ve kişiye OHAL silahı ile gidenler, bu süreçte FETÖ ile mücadele ettiklerine kimseyi inandıramıyorlar. Bu arada “Olağanüstü hâl, olağanüstü hukuksuzlukların kanun hükmüne bağlanmasıdır.” diyen 31 Ekim 2007 yılında vefat eden SHP Genel Başkanı Prof. Dr. Erdal İnönü’yü ölümünün 9 yılında saygı İle anıyorum. Şunu unutmayın! CHP olduğu sürece bu ülkeyi kimse bölemeyecek. Bir cenaze töreninde Genel Başkanımızın önüne mermi fırlatılması, roketatarlı saldırı düzenlenmesi, Genel Başkan Yardımcımız Bülent Tezcan’a yapılan silahlı saldırı, milletvekillerimize yapılan saldırılar, il başkanlarımızın sokak ortasında darp edilmeye çalışılması, örgütlerimize yapılan saldırılar bizi yıldıramayacak. Boşuna sevinmeyin. Kanımızın son damlasına kadar savaşacağız. Buradan tüm vatandaşlarımıza seslenmek istiyorum. Gelin olanlara kayıtsız kalmayı bırakalım , gelin kafamızı kuma gömmeyi bırakalım, gelin “bana dokunmayan bin yıl yaşasın” demeyi bırakalım. Gelin iyi olacak masallarına inanmayı bırakalım. 14 ülkemiz çok daha ileriye  gidebilirdi. Artık her şey daha kötüye gidiyor. Artık susmayın. Artık susmayı bırakın. Geleceğimiz için, çocuklarımız için birlikte savaşalım. Eğer baskılara ortak direnç gösterebilirsek, o zaman Türkiye’de demokrasiyi de ortak savunmuş oluruz. Hadi artık tepkini göster. Korkunun ecele de bu güzel memlekete de çocuklarımızın geleceğine de faydası yok.” (Kocatepe Haber Merkezi)