Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Sezer Küçükkurt

TRAFİKTE EMPATİ

Kısa bir süre önce, yer şehir merkezi, saat 16.00 suları…
Kurtuluş Caddesi’ndeki Tansaş’ın yan tarafında bir kamyon geri geri gelerek kaldırıma çıkmış, tadilat halindeki bir dükkânın kapısına yanaşmış, arka kapağını açmış, içerideki işçiler kürekle inşaat artıklarını kasaya yüklüyor.
Kaldırımı ve yolun en sağdaki şeridini tamamen kapatmış durumda. Gidişe ayrılmış bir şerit trafiğe açık ve hem araçlar hem de yayalar bu şeridi kullanmak zorunda. Araçlar “Çekilin!” diye yayalara korna üstüne korna basıyor, yaya-lar “Nereden geçeceğiz?” diye araçlara el kol hareketi yapıyor. Kaza olması an meselesi.
Duyarlı bir vatandaş, gidiyor, Cumhuriyet Alanı’ndaki trafik ekibine durumu bildiriyor. Araçtaki komiser hemen anons yapıyor. Vatandaş da görevini yapmış olmanın huzuru içerisinde oradan ayrılıp İşine koyuluyor. İşlerini bitirip de dönerken bakıyor ki, değişen bir şey yok. Kamyon kaldırımı ve yolun bir şeridini işgal etmeye, yayalar ve araçlar da diğer şeridi birlikte kullanmaya devam ediyor.
“Lanet olsun!” deyip yoluna devam ediyor.
Gedik Ahmet Paşa İlköğretim Okulu önünde çarşıda yapmayı unuttuğu bir işi daha aklına gelip geri dönüyor. İşini görüyor, dönüşte bakıyor ki araç yine aynı yerde. Şekerbank’ın önünde bir trafik ekibi olduğunu görünce yine dayanamayıp yanlarına gidiyor, uzaktan uzağa bizzat göste-rerek durumu bildiriyor.
Polis memuru, durumun merkez tarafından ekiplere anons edildiğini, ancak 5-10 dakikalık işleri kaldığı için müsamaha gösterildiğini belirtiyor.
Vatandaş da 35 dakikadır kamyonetin orada olduğunu, daha öncesini ise bilmediğini söyleyince polis memuru yerden göğe kadar haklı olduğunu belirtiyor ama vatandaştan bir de kendisini işyeri sahibinin ye-rine koymasını istiyor,
“Siz olsaydınız ne yapardınız?” diyor.
Vatandaş:
“Ben asla böyle bir şey yapmazdım. Ya kamyonu yolun kenarına nizami olarak park ettirip, inşaat artıklarını öyle taşıtırdım ya da araç ve trafik akışının en yoğun olduğu bir günü ve zamanı değil, daha sakin bir gün ve saati seçerdim” diye cevap veriyor. Bu sırada kamyon hareket ediyor ve sorun çözülünce de vatandaş daha fazla üstelemeden ayrılıyor.
Vatandaş evine giderken, gerek komiserin ve gerekse polis memurlarının diyaloglar sırasındaki kibarlığını takdir ediyor da, aklını kurcalayan bir sorunun cevabını bulamıyor:
“Peki, benden inşaat artıklarını attırmak için kaldırımı ve yolu kapatan işyeri sahibi-nin yerine kendimi koymam istendi de, aynı işyeri sahibinden ya da kamyon sürücüsünden trafiğin en yoğun olduğu gün ve saatte, bin bir tehlike içerisinde aynı şeridi kullanmak zorunda bırakılan binlerce vatandaş ve yüzlerce araç şoförünün yerine kendisini koyması istendi mi?”
Empatiyse işte empati…
Yani duygudaşlık…
Yani kendini başkasının yerine koyma…

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti