Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Agah Bıyıkoğlu

TRANSFER AŞKI BİTMEZ “SOL AYAKLI” BİR STOPER İSTİYORUM

Milyonlarca insanın ilgilendiği bir spor dalıdır futbol… Ve de milyonlarca insanın büyük kazançlar sağladığı, geleceklerini bağladığı dev bir sektör… Dünyada yaklaşık yüz elli yıldır futbol oynanıyor. Profesyonel futbolcular, profesyonel yöneticiler, antrenörler, menajerler, masörler geçimlerini futboldan sağlıyorlar. Özellikle son otuz kırk yıldır yapılan yatırımlar, tesisler, bilimsel araştırmalar, organizasyonlar, örgütlenmeler, beş altı yıldızlı oteller ve milyonlarca personel var işin içinde… Ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal bir sportif bileşimdir futbol, hem ulusal hem de uluslar arası bir örgütlenme…
Bu örgütlenmenin çekirdeği ve en güçlü en işlevsel ögesi kulüplerdir. Futbol tarihi, spor kulüpleri tarihidir aynı zamanda. Amatör olsun profesyonel olsun her takım başarılı olmak ister. Bir takımın yaşamını ve câzibesini sürdürebilmesi için çok önemli olan ”BAŞARI” kendiliğinden gelmez… Yönetim, teknik kadro, futbolcuların kalitesine, finansal faktörlere ve de bunların uyum içinde çalışmalarına bağlıdır bu sihirli ve her derde deva sözcük..
Güçlerine güç katmak, yerli veya yabancı yıldızlarla taraftarlarını memnun etmek ve türibünleri doldurmak, takımdaki eksiklikleri gidermek, alternatif futbolcuları çoğaltarak takımdaki rekabeti artırmak, şampiyonluk kazanmak amacıyla, kısaca daha başarılı olmak için transfer yaparlar takımlar… Ancak son yıllarda yukarıdaki argümanlarla da yetinmeyerek “NE PAHASINA OLURSA OLSUN KAZAN“ mentalitesi aldı yürüdü futbol dünyasında.. Örneğin İspanya’nın Sevilla takımı “sol ayaklı stoper” arıyor ve BJK’lı Montero’yu istiyor..
FB yönetimi, antrenör Jorge Jesus’a 25 milyon euroluk bir transfer bütçesi konusunda söz vermiş; bu parayı duyan Jesus da “orta saha takviyesi isteyerek kendi ülkesindeki futbolculardan Benficalı Joao Mario’yu Real Betis’ten William Carvalho ve Estoril’den Andre Franko’yu almış listeye..
GS’nin yeni hocası Okan Buruk “yeni desti suyu soğuk tutar” diyerek “1’i yerli 3 golcü şart” demiş.. Çünkü mevcut forvetler yetersizmiş..
Trabzonspor sol bek arayışına girmiş ve Kolombiyalı Ramirez’e takmış kancayı… Yetmez demiş. Türk seyircilerinin yakından tanıdığı Mısırlı Trezeguet’i Aston Villa’dan dört milyon euroya transfer etmiş bordo-mavili takım.. BJK, Hollandalı santrafor Weghorst’u 2,7 milyon Euro garanti ücretle kiralamış….
Süper Lig’den tutun da daha alt liglerde oynayan bütün profesyonel takımlar “haldır haldır” transfer piyasasına daldılar bu sezon başında da..
Günümüzün baş döndürücü bilimsel ve teknolojik gelişmeleri, scout ekipleri,dünyanın en ücra köşesindeki futbolculara ulaşma olanaklarını sağlamıştır. Transferi düşünülen bir futbolcunun performansı, fiziksel, teknik ve beceri yönlerinden ne olup ne olmadığı pek de bilinmez değildir; ancak bütün bunlara rağmen transfer hataları da oluyor her zaman. Âlâ ü vâlâ ile özel uçaklarla getirilen, stadyumlarda imza törenleri düzenlenen ancak futbol yaşamını noktalamak üzere olan futbolculara verilen milyonların boşa gittiğini de gördük hepimiz… Ağır faturalar bunlar….
Peki niçin yapılıyor bu yanlışlıklar? Futbolcuların görünen yönlerine göre, yapılıyor transferler; yani performanslarına göre…Ya görünmeyen yönler? Kişilikler, karakterler, mental özellikler?
Örneğin, futbola aşk, şevk ve zevkle bağlı futbolcular, para, kat, yat ve bu gibi destek ve zorlamalarla oynayanlardan daha yüksek performans gösteriyorlar… Transfer yaparken bir futbolcunun kişilik, yaratıcılık, ustalık, kendine güven, zekâ ve konsatrasyon gibi niteliklerini ölçecek bir makine icad edilmedi henüz… Performansını bütün boyutlarıyla geliştirme ve bunun için gerekli antrenmanları ve görevleri geliştirme motivasyonunasahip futbolcular, olmayanlara göre daha avantajlı oluyorlar… Bu tip futbolcular hem alırken hem de satarken kazandıran futbolculardır..
Üç büyükler dahil bütün takımlar geçmişteki transfer hatalarını yine mi tekrar edecekler?
Giresunspor Teknik Direktörü Hakan Keleş “iki sezondur sıfırdan takım kuruyoruz Bu sene biraz daha gençlere ağırlık verdik, Geleceğe yatırım yapmaya çalışıyoruz” demiş..Günaydın hocam “Bad ü harabül Basra”…
“Ne pahasına olursa…”larla yola çıkmak hem kulüplerin ekonomik açıdan çıkmaza sürüklenmesi, hem de oyun kalite ve nitelik bağlamında yerinde saymasına yol açsa da bundan asla vazgeçilmiyor..
Geleceği, sürdürülebilir başarıyı, istikrarı bilgide, emekte, altyapıda, genç oyuncularda, deneyimli bilgili, rizoko alabilen, kadroyu tranferlerle doldurmayan nitelikli hocalarda değil de özelikle yabancı transferlerinde, borçlanmada, kısa vadeli başarıya endeksli yabancı-yerli hocalarda gören anlayışla yerinde sayar futbolumuz..
Toplumsal yaşamda, ekonomide eğitimde vb.alanlarda olduğu gibi futbolda da yapabileceğimiz şeyleri yapmaya başlasak, herkesi ve de kendimiz hayretler içinde bırakacak sonuçlar alacağımıza içtenlikle inanıyorum..

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti