TRANSFER, HEP TRANSFER.. BAŞARI İÇİN TRANSFER

2021-2022 futbol sezonuna hazırlanan profesyonel takımların özellikle FB, GS, BJK ve Trabzon başta olmak üzere ilk işleri transferler oldu yine.. “Seri transferlere devam” başlığı atan gazetelerin spor sayfaları “Seri ve Gedson GS’nin liste başı Cicaldo’nun GS mutluluğu, son Rumen Morutan Terim ne derrse o, Kurt Hoca, Cicaldau, Van Aanholt ve Boey transferlerinden çok memnun” “FB Sörloth’tan vazgeçmiyor, Ndao masada ”BJK’nın, 35 yaşındaki stopre teklifi belli oldu. Godin’e opsiyonlu kontrat, Ghazzal tamam, top Leicester’da “Çotanak’a yeni yıldız Giresunspor Hollanda’dan 28 yaşındaki Joey Pelupessy’yle anlaştı. Arjantinli Alexis Perez’e imza attırdı.” “Trabzonspor’dan santrafor hamlesi. Aranan kan Dovbyk. Fırtınada Jose sürprizi ” Altay “portekizli Pedro Amiral ve Yunanlı Chatzigovanis’i alıyor”
Bunlar benim gazetelerden görebildiklerim.. Gündemde hep transfer var.. Transferlerle yeni takımlar kurup kısa vadede başarıya ulaşmak isteniyor… Oysa onlarca yıldır yaşananlar bunun doğru bir strateji olmadığını ortaya koyuyor. Yüksek miktardaki borçlar bunun göstergesi ancak bu bile yolun “çıkmaz sokak” olduğunu bile bile.
“Yıllardır aynı deneylerle aynı uygulama ve aynı yollardan yine aynı kapılara çıkılıyor.. Bu tutumla ve bu anlayışla ülke futbolunun yerinde sayma halinden kurtulabileceğine inanmak çok zor. Lafa gelince herkes altyapının öneminden, genç oyuncular yetiştirmenin -özellikle mevcut ekonomik tablo göz önüne alındığında- kulüpler açısından zorunluluk haline geldiğinden söz ediyor. “Altyapı-yetiştirme-geliştirme” üzerine kurulu bir planlamanın uzun vadede hem takımların performansını önemli ölçüde artıracağını, hem de kulüplere ekonomik açıdan nefes alma imkanı sağlayacağını dile getirmeyi de unutmuyorlar…
Lakin iş pratiğe geldiğinde değişen hiçbir şey yok. Kulüp yönetimleri, bu dönemde zamanlarının ve enerjilerinin neredeyse tamamını transfer yolunda harcarken, medya da spekülasyonlara elverişli bu ortamdan nasiplenebilmek adına sayfalarında ve ekranlarında en çok transfer haberlerine yer veriyor. Haberlerin çoğunun gerçeklikle ilgisi bulunmadığını, okur “avlama” amacıyla uydurulduğunu anlamak zor değil.
Kulüpler, gerçekçi planlamalar, stratejiler dahilinde altyapıdan yetiştirilmiş ya da düşük maliyetle transfer edilmiş genç oyuncuların ağırlıkta olduğu kadrolar oluşturabilse, değişim yolunda umut verici bir adım atmış olurlar. Ama görülüyor ki transfere olan bağımlılıkları buna izin vermiyor. Yöneticisinden medyasına, teknik direktöründen taraftarına kadar zihinlerde yer etmiş, “Başarı elde etmenin en kestirme ve aynı zamanda en garanti yolu transferdir” düşüncesi bir türlü kırılamıyor. Transfer, gurur duyulan bir olgu olarak algılanmaya devam ettikçe de kırılacağa benzemiyor.
Bu kısır döngüden kurtulmak. Futbol oyununu geliştirmek, daha çekici kılmak; alt yapılardan oyuncu üretmek; bunun için de uzun vadeli planlamalar yapacak dâhi liderler gerek bize ..” Bir şeyler kazanmak için bir dizi adımlar atmak gerekir, ligi bir tek büyük adım atarak kazanamazsın. Dolayısıyla her şeyi sindirilebilir parçalara bölmeye dikkat ederdim. Hiç kimse bir dağcılık ekibini Everest’in eteklerine götürerek zirveyi gösterip, ‘Haydi arkadaşlar, tırmanın oraya demez” diyebilecek dâhi liderler.. Kısa vadede başarıya ulaşma planları, gelişime ve değişime açık olmuyor genellikle.. Bu durum da başarı yerine borç, ekonomik sıkıntılar ve ileride çöküş getiriyor..