Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

“Türk Kültürü, bünyesinde hoşgörü ve tevazuyu barındırır”

“Türk Kültürü, bünyesinde hoşgörü ve tevazuyu barındırır”
“Türk Kültürü, bünyesinde hoşgörü ve tevazuyu barındırır”

Afyon Kocatepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Turan Akkoyunlu, Türk Kültürü’nün insanlığa hizmet edecek kavramları barındırdığını kaydetti

Afyon Kocatepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı tarafından düzenlenen Uluslararası Sultan Divani ve Mevlevilik Sempozyumu’nda konuşan Afyon Kocatepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Turan Akkoyunlu, “Türk kültürü bünyesinde, hoşgörü, uyum, adalet, tevazu, zayıfı koruma ve kollama, haksızlığı giderme, her an baskına hazır olma ve çalışkanlık gibi kavramları tespit edilebilen en eski zaman dilimlerinden beri barındırmaktadır. Türk kültüründen kastımız, toplumumuzu kaynaştırıcı idealler doğrultusunda geleceğe taşıyacak yolları ve vasıtaları sağlayan unsurlardır” dedi.
ZAMANLA GELİŞTİ
Akkoyunlu, “İnsanlar arasında din, inanç, mezhep, ırk, statü, sınıf farkı gözetmeyen, davranış ve fikirleri ile sözleriyle birlik ve beraberliği son nefesine kadar ortaya koyan, bunu eserleriyle hala savunan Mevlana Celaleddin Rumi’nin 1273 yılında vefatından sonra yerine geçen Hüsameddin Çelebi (v. 1284) ile başlayıp oğlu Sultan Veled (v. 1312) daha sonra da Ulu Arif Çelebi ve halefleri tarafından kurulan Mevlevilik Beylikler Osmanlıların sonlarına kadar İslam coğrafyasında yayılmıştır. Başlangıçta adap ve erkanı belirlenmiş, tekke düzeni kurulmuş bir tarikat niteliğinde değildi. Türk kültürünün tarzını ortaya koyan göç yolla düzülür anlayışına göre şekillenmiştir” diye konuştu.
YENİLİKLİK ANLATILDI
Doç Dr. Ahmet Yaramış “II. Mahmut’un Yenileşme Çabasına Mevlevilerin Yaklaşımı” başlıklı tebliğinde Yakın Çağ ve dönemin önemli padişahının yaptığı yenileşme hareketlerine Mevlevilik ve diğer tarikatların bakışlarını ortaya koyduğu gibi ıslahatlarında tarikatlardan destek alma, en azından onları da kararlarına ortak etme gayretinde olduğunu dile getirdi. Yaramış, başta Bektaşilik olduğu gibi bazı tarikatların kapatılmasında diğer tarikatların fikrine başvurulduğunu bazılarının destek verirken bazılarının sessiz kaldıklarını bazılarının da karşı çıktıklarını ifade etti.
ARŞİV BİLGİLERİ SUNULDU
Doç Dr. Mustafa Güler ve Yasemin Akkaya’nın “XVIII. Yüzyılın Sonunda Mukaddes Şehirlerde Yaşayan Mevleviler” başlıklı ortak tebliğde de İslam aleminin mukaddes şehirlerinde yaşayan ve bugüne kadar pek üzerinde çalışılmayan Mevleviler ve Mevlevilik ile mühim arşiv bilgileri ve tespitleri ortaya konuldu.
Yrd. Doç. Dr. Mustafa Karazeybek sempozyumun fiili yürütücülüğü yanında “Bir Mevlevi Şeyhi Mehmet Raşit Çelebi Hayatı, Şeyhliği ve Muhallefatı” başlıklı tebliği ile bahsi geçen şeyhin Afyonkarahisar Mevlevihanesine kazandırdığı mihrap ile Mevlevi tekkesinin Mescit ve Camiiye dönüşmesinde etkili olduğunu belirtti.
Yrd. Doç. Dr. İbrahim Balık “Mevlevi Kaynaklarında Menakıbül Arifin’in Selçuklu Eğitim Tarihi Açısından Önemi” başlıklı tebliğinde bu edebi ve tarikat kaynağının doğrudan eğitim ile ilgili olmamasına karşın bize o dönemin eğitim sistemi hakkında ipuçları verdiğini dile getirdi. Daha ziyade Mevlana’nın kendi çocukluğundaki öğrenim ve eğitim hayatından seçtiği örnekleri günümüze aktarmaya gayreti de dikkatlerden kaçmadı. (Kocatepe Haber Merkezi)