TÜRK MİLLETİNİ SEVMEK İMANDANDIR – Kocatepe Gazetesi

Kitabımız Kur’an-ı kerim’de İslama hizmette yetersiz kalan Arapları uyaran ayetler vardır. Bu ayetler Maide 54,Tövbe suresi 39, Muhammet suresi 38, Hud suresi 57,Fetih suresi 16, Mearic suresi 40 ve 41. âyetleridir
Yüce kitabımızdaki, başta Maide suresi 54. Âyet olmak üzere inzar âyetleri olarak bilinen ayetleri açıklayan tefsir âlimlerinden öğrendiğimize göre Yüce Allah Türk milletini sevmektedir. Öyleyse bütün Müslümanlara Türkleri sevmek şart olur. Biz, bütün milletleri severiz. Bize düşmanlık göstermeyen milletlere biz de düşmanlık beslemeyiz.
Aslında yaratılanı yaratandan ötürü sevmek dinimizin gereklerindendir. Mensubu olmaktan şeref duyduğumuz Türk milletine gelince, elbette O’nu her milletten daha çok severiz ve diğer milletler tarafından da Türk milletinin sevilmesi gerektiğine inanırız. Çünkü bu milleti Cenâb-ı Hakk ve O’nun sevgili Resûlü sevdiğine göre diğer milletlere de Türk’ sevmek düşer.
Türkleri sevmenin ve Türk taraftarı olmanın gereğine dikkat çeken değerli âlimlerimizden Said-i Nursi (Allah O’ndan razı olsun), şöyle der:
“Ey Efendiler! İslâmiyet ordularının en kahramanı Türkler olduğudan Meslek-i Kurâniyem cihetiyle her milletten ziyâde Türkleri sevmek ve taraftar olmak kudsî hizmetimin muktezâsıdır.” (Cemal Kutay, Bilinmeyen Tarihimiz, İstanbul 1974,  S. 70, Z.Kitapçı, s.61) Said-i Nursiye göre: “Türk milleti tarihte İslâm’ın reisliğini en iyi şekilde yapmıştır. Şimdiden sonra da İslâm’ın reisliğini yine onlar yapacaktır.” (B.Berk, Türkiye’de Nurculuk davası, s. 261, İst. 1975) Ayrıca Said-i Nursi eserlerinin birçok yerinde Türklerle ilgili hadislerin varlığına dikkat çekmiş ve: “Türklerle ilgili Senâ-i Peygamberi muhakkaktır…” (Emirdağ Lahikası, s. 37) demiştir.
Ashaptan insanlar Peygamber Efendimize sormuşlar; “Ya Resullallah İslam dinini direk birinci elden sen bize anlattın. Nasıl ibadet edeceğimizi sen bize öğrettin. İslam yolunda mallarınızı harcayın dedin verdik, İslam için cihad edin ve mertebelerin en yükseği olan şehitliğe yükselmemizi söyledin, birçoklarımızda İslam için şehit olduk. Senin her dediğini harfi harfine yaptık. Takva olarak bizden daha üstün birileri var mıdır?” Dediler. Peygamber Efendimiz de “evet vardır dedi.” “Öyle bir millet gelecek ki Onlar beni görmedikleri halde beni görmüş gibi iman edecekler. İslamı yüceltip İslam adaletini ve medeniyetini dünyaya yaymaya çalışacaklar ve onlar İslamın koruyucuları olacaklar. İşte onlar benim cennetteki kardeşlerimdir.” (Ramûzu’l-Ehadis s. 361, 4460 hadis (Ebu Nuaym, İbn-i Ömer’den)
Tarihimizi daha iyi inceleyip, araştırdıkça bu örneklerin yüzlercesiyle karşılaşmak mümkündür. Birçok tarih ve din kitaplarında (Arap ve Türk kaynaklarında) milletimiz için  “MİLLETİ MEMDUHA (ÖVÜLMÜŞ MİLLET) ” ; “İLAHİ NUSRETLE MÜEYYED (ALLAH’IN YARDIMI İLE TE’YİD ETTİĞİ)  MİLLET” ; “İ’LAY-I KELİMETULLAH İLE MUVAZZAF” (ALLAH İSMİNİN YÜCELTİLMESİ İLE GÖREVLİ) MİLLET” tabirleri kullanılır. Öyleyse Hem Allah’ın hem de Hz. Muhammed’in övdüğü ve sevdiği bir millet olan Türkleri sevmek imandandır.
Çünkü Türklerin İslam la şereflenmesinden sonra, Müslümanlar Peygamber Efendimiz ve Hulafâ-i Raşidin dönemindeki tarihi birliği yeniden sağlamış, Türkler, İslam dünyasındaki sapık fırkalara son vermiş Ehli Sünnet anlayışını İslam coğrafyasına hâkim kılmış, İslamiyeti doğuda Hindistan’a batıda Avrupa içlerine kadar götürmüş ve İslamın bayraktarlığını yapmışlardır. Aynı zamanda ilme ve ilim adamlarına büyük destek vererek İslam medeniyetinin gelişmesine büyük katkıda bulunmuşlardır.
Öyleyse İslama bu kadar çok hizmeti olan, hem Allah’ın hem de Hz. Muhammed’in övdüğü ve sevdiği bir millet olan Türkleri sevmek imandandır.