Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

TÜRK VE İSLÂM AHLAKINDAN ÖRNEKLER-9

Muharrem Günay 27 Şubat 2017 Pazartesi 11:59:59
 

YABANCI GÖZÜYLE TÜRKLERİN DÜRÜSTLÜĞÜ
A.L.Castellan 1811 yılında yayınladığı eserinde Türklerin dürüstlüğünü şöyle dile getirmiştir.
“Dostlarımızdan biri, içinde bin kuruş bulunan bir torba ile İstanbul’dan Beyoğlu’na dönüyordu. Tophane iskelesine çıkarken torba yırtılır, paralar dökülüp rıhtımın üzerine dağılır ve hatta bazıları yuvarlanır. Halk hemen üşüşür, herkes bulabildiği kadar toplar. Torbanın sahibi olanları büyük bir endişe ile izler; fakat her taraftan gelip paraları deniz kıyısındaki torbaya koyduklarını görünce içi rahatlar. Hatta kayıkçılar suya dalıp denize düşenleri de çıkarırlar. Avrupalı dostumuz bütün bunlara karşı cömertlik göstermek isterse de kimse bahşiş almaya yanaşmaz. Zaten o kalabalığa bahşiş yetişmez. İşte bunun üzerine hamalın biri torbayı yüklenip dostumuzun evine götürür. Zavallı adam büyük bir merak içinde parasını hemen saymış, bin kuruşun tam olarak torbada olduğunu görünce hayretler içinde kalmış. Gözlerine inanamamış ve parayı bir kere daha saymış, tek bir kuruşun bile eksik olmadığını hayretler içinde görmüş.
Halkın en yoksul tabakasında incelikle zarafetin bu derecesi acaba yalnız Türklere mi münhasırdır? Her halde şurası gerçek ki, bu durum hiç değilse büyük bir hakkaniyetle hüsn-ü niyet şuurunun Türk Milleti’ne şeref veren bir ifadesi demektir.”  (İsmail Hami Danişmen, Garp Menbalarına göre Eski Türk Seciye ve Ahlakı)
“Batılı seyyahlardan A.de La Montraye şöyle demektedir: “Din ayrılığından Müslümanlarla Hıristiyanlar birbirlerinden nefret ederler. Fakat bu nefret Türkiye’de hiçbir kötülüğe sebep olmaz. Çünkü Türkler kendi dinlerinden olmayan hiç kimseyi inanç ve imanından ötürü rahatsız etmezler. Eğer dini kin denilen şey bizde aynı şekilde kalsa veyahut atılgan şekiller almasaydı, Avrupa milletleri kendilerini daha mutlu sayabilirlerdi.” (Danişmend, age,S.86)
“Fransız Generallerinden Conte de Bonneval diyor ki : “Haksızlık, faizcilik, stokçuluk, ihtikâr, hırsızlık gibi suçlar Türkler arasında bilinmez. Bu memlekette yaşayan Hıristiyanlar özellikle Rumlar öyle değillerdir. Sık sık çarpıldıkları cezalara rağmen ahlaksızlıklar içerisinde yaşarlar.”  (Danişmend, age,S.14)
“İngiltere’nin İstanbul elçilerinden James Forter de Türk köylüsünün saf ve temiz ahlakının bozanların Rumlar olduğunu şöyle açıklıyordu :
“Türklerle Rumların karışık yaşadığı köylerde Rumların, Türklerin ahlakını bozduklarını, Türklerin sahtekârlığı Rumlardan öğrendiklerini, Türk aileler arasında fitne fesat tohumlarının Rumlar tarafından ekildiğini, Türkler arasındaki davalara Rumların sebep olduklarını, kadıların Rumlar tarafından rüşvete alıştırıldığını, kadının himayesini sağladıktan sonra haksızlıklarına alet ederek Rumları zengin edecek ortamı hazırladıklarını…” (Danişmend, age,s.61) kaydederek Türkler arasında görülen bazı kötü davranışların Rumlar tarafından sokulduğunu belirtir.

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER