Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Muharrem Günay
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Türkiye’ye Yönelik ABD-Yunan İsrail İş Birliği

Bölgede Türkiye açısından tehditlerden birini de Yunanistan oluşturmaktadır. Yunanistan kuruluşundan günümüze kadar sözde Büyük Megola İdeası’nı devam ettirmektedir. Nitekim Güney Kıbrıs Rum kesiminin AB’ye girmesiyle, Yunan Başbakanı “Enosis’ i gerçekleştirdik” deme cesaretini ve küstahlığını göstermiştir. Tarih boyunca Türkler karşısında gülünç duruma düşen Yunanlılar, Teselya’da Türk süngülerine, Miili Mücadele’de Sakarya kayalıklarına çarptılar, İzmir’de denize döküldüler, son tokadı Kıbrıs Barış Harekâtı’nda yediler ama hâla akıllanmadılar.
Batılıların kuklası Yunan gözünde, Anadolu, hala daha “Anotolia” dır. Roma’dır, Bizans’tır ve tekrar Bizans olmalıdır.
Fener Rum Patrikhanesi’nin “ekümenik” hale getirilmesi için çalışan Yunanistan’da, 150’nin üzerinde Pontus cemiyeti, çok sayıda gazete, radyo ve internet sitesi ve şimdiye kadar çıkarttığı 700’ün üzerinde kitap ile Trabzon ve civarında bir Rum Pontus devleti kurma faaliyeti sürdürmektedir. Yunanistan’ın 1990 sonrası bölgeden çok sayıda Türk gencinin Yunanistan’a götürüp Türkiye karşıtı olarak eğitmiştir. Yunanistan ve ilâve olarak Güney Kıbrıs Rum Kesimi ile birlikte AB’de veto haklarını hep Türkiye’ye karşı silah olarak kullanmaktadırlar. Amaçları Türkiye’nin AB’ye üyeliğine evet demenin karşılığında Doğu Akdeniz’de, Kıbrıs ve Ege’de kendi görüş ve politikalarını Türkiye’ye kabul ettirmektir (Günay, 2004, s.170).
Daha önceleri Türkiye ile Yunanistan arasında dengeci bir politika izleyen ABD, bu politikasından vaz geçip başta Kıbrıs, Doğu Akdeniz, Ege Kıta Sahanlığı, Fener Rum Patrik hanesinin “Ekümenik” hale dönüştürülmesi konusunda da milli çıkarlarımızla aykırı görüşlere sahip olup Yunanistan’dan yana bir politika takip etmektedir.
ABD, Lozan antlaşmasına aykırı olarak sınırımıza 50 km. mesafedeki Dedeağaç’a büyük bir askeri yığınak yapmıştır.
1990 yılında ABD ile Yunanistan arasında imzalanmış olan karşılıklı savunma iş birliği anlaşması, 5 Ekim 2019 tarihinde güncellenmiştir. Güncellenen bu anlaşmaya göre ABD, Girit Adası Suda limanında bir üs kuracak ve geliştirerek modern bir duruma getirecek. Türkiye’nin sınırına hemen 50 km mesafedeki Dedeağaç’a gelince ABD yine bu anlaşma çerçevesinde Dedeağaç’ta bir deniz ve hava üssü kuracak. Deniz üssünü yani Dedeağaç limanını genişleterek ABD’nin savaş gemilerinin ikmal bakım sistemleri için elverişli bir duruma getirecektir. ABD’nin bu anlaşma ile hem Girit hem de Dedeağaç bölgesinde üstler elde etmesi Lozan barış anlaşmasına aykırıdır. Çünkü Lozan anlaşmasına göre, Türkiye, Bulgaristan ve Yunanistan sınırlarının iki tarafının ve Ege ve Akdeniz’deki adaların silahtan arındırılmış olması gerekmektedir.
ABD’nin, Türkiye ile Yunanistan arasındaki gerginliğin tırmandığı bir dönemde 14-18 Eylül 2020’de Batı Trakya’da Türkiye’den 100 km. mesafelik bir uzaklıkta Yunanistan ile bir ortak tatbikat yapması Türkiye’ye karşı açıkça bir gözdağı vermeye yönelik olup, ABD’nin ben Yunanistan’dan yanayım demesinden ibarettir.
ABD’nin Dedeağaç’a yerleşmesi sadece, Türkiye’yi, İstanbul ve Çanakkale Boğazlarını, Marmara’yı ve Ege’yi kontrol altında tutmaya yönelik olmayıp, Karadeniz’i ve aynı zamanda Rusya’yı da kontrol altında tutmaya yöneliktir. ABD, Karadeniz’de. Gürcistan, Türkiye, Ukrayna, Rusya, Bulgaristan ve Romanya gibi kıyıdaş ülke olmamasına rağmen, Dedeağaç’a yerleşerek, Dedeağaç’ı Karadeniz’e bir sıçrama noktası olarak kullanmak istemektedir.
ABD, ayrıca çıkabilecek bir Türk –Yunan savaşında Türkiye’ye karşı bir tampon bölge oluşturarak bir noktada Yunanistan’ın Türkiye’ye karşı savunmasını üstlenmektedir.
Öte yandan Batı Trakya’da ABD karşıtı sesler yükselmeye başlamış olup; “Dedeağaç Barış Komitesi” adıyla kurulan komite, “ABD-NATO-AB ülkemizi ölüm saldırı mevzii haline, halkımızı da olası bir savaşta hedef haline getiriyorlar” açıklaması ile ABD’nin bölgede askeri üstler kurmasına karşı çıkmıştır. (21 Şubat 2021, “Dedeağaç ABD üssü istemiyor: Halkımız hedef haline geldi” https://www.yenisafak.com/dunya/dedeagac-abd-ussu-istemiyor-halkimiz-hedef-halinegeldi-3601053 28)
ABD Bizim Müttefikimiz Değildir
Ortadoğu’da, Akdeniz’de, Ege’de ve Trakya’da gelişen son olaylar ABD’nin artık Türkiye’nin müttefiki olmaktan çıktığını, Yunanistan’dan ve İsrail’den yana bir politika izlediğini göstermektedir. ABD ve İsrail’in hedefi bölgemizde ikinci bir İsrail devleti kurmaktır. PKK/PYD bu yüzden desteklenmektedir. Bölgemizde sadece ABD değil, İsrail, Fransa, İtalya da Türkiye karşıtı bir politika takip etmektedirler. İşin en garip tarafı bu Haçlı koalisyonuna Mısır, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi Müslüman devletlerin de katılmış olmasıdır.
Türkiye bu Haçlı koalisyonuna karşı Mısır, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri ile olan ilişkilerini iyileştirmeli ve bu ülkeleri kendi safına çekmeli, Libya örneğinde olduğu gibi Mısır, Fas, Tunus, Sudan, Lübnan ve Cezayir’le de ikili anlaşmalar yapmalıdır. Ayrıca Karadeniz’de kıyıdaş ülkeler olan Bulgaristan, Romanya, Gürcistan, Ukrayna ve Rusya ile olan mevcut iyi ilişkilerimiz karşılıklı dostluk ve çıkarlar doğrultusunda daha da geliştirilmelidir.
Filistin’de 07 Ekim 2023’te ABD’nin, İngiltere’nin vb. Batılı devletlerin desteğiyle Siyonist İsrail tarafından başlatılan Müslüman katliamı ve sonrasında gelişen olaylar, asıl hedefin Türkiye olduğunu göstermektedir. Türkiye’de devleti yönetenler ve Türk Milleti bu gelişmelerin farkındadır. Yeri ve zamanı geldiğinde gereken yapılacak ABD ve İsrail döktükleri kanda boğulacaklardır.

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER