Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

ÜÇ AYLARDA NELER YAPALIM – Kocatepe Gazetesi

Muharrem Günay 19 Mayıs 2013 Pazar 03:00:00
  NAMAZ KILALIM
Sevgili Peygamberimiz “ Namaz dinin direğidir “ buyurmuştur. O’nun için mübarek gün ve gecelerde bol bol namaz kılmalıyız. “ Namaz Mü’minin Miracı’dır.” Elçisiz, vasıtasız, aracısız Allah ile buluşması ve konuşmasıdır.
Önce kazaya kalmış borçlarımızı ödeyelim. Kaza borcumuz yoksa nafile namaz kılalım. Bu aylarda Kuşluk, evvabin ve teheccüd_gece namazı kılmaya devam edelim.
ORUÇ TUTALIM
Bu aylarda özellikle kaza ve keffaret borcu olanlar borçlarını ödemeliler. Borçları olmayanlar nafile oruç tutsunlar.
Recep ayının en az üç günü oruç tutularak geçirilmelidir. Buhari ve Müslim’in nakline göre Sevgili Peygamberimiz:
“ Her ayda üç gün oruç tutmak, bütün hayatı oruçla geçirmek gibidir.” Buyurmuşlardır.
Bu bakımdan Kameri ayların 13–14–15. günlerini oruçlu geçirmek menduptur.
Haftanın Pazartesi ve Perşembe günlerini oruçlu olarak geçirmek sünnettir. Ayrıca İmkânı olanlar “ Davud Aleyhisselam Orucu “ tutsunlar, yani “ Bir gün oruç tutup, bir gün yesinler.” Davud aleyhisselam böyle yapar, bir gün yer bir gün oruç tutardı.
Sadece Cuma günü veya sadece Cumartesi günü oruç tutmak mekruhtur. Ya Cuma ve Cumartesi birlikte tutulacak, yada Perşembe Cuma günü birlikte tutulmalıdır. Çünkü Cuma mü’minin bayramıdır, bayramı oruçlu geçirmek mekruhtur. Cumartesi günü ise Yahudilerin kutsal günüdür onun için o gün oruç tutulmaz.
SENENİN TAMAMINI ORUÇLU GEÇİRMEK MEKRUHTUR
Senenin tamamını oruçlu geçirmek te mekruhtur. Sevgili Peygamberimiz : “ Devamlı oruç tutan kimse oruç tutmamış olur.”, ( Buhari, Müslim ) Yine devamlı oruç tutanlar konusunda “ O ne oruç tutmuştur, ne de iftar etmiştir.” Buyurmuşlardır. ( Tirmizi, Müslim Ebu Davud )
Bir kadın Sevgili Peygamberimize gelerek, kocasının devamlı oruç tuttuğunu ve kendisini ihmal ettiğini şikayet etmiştir. Peygamber Efendimiz ise o zatı çağırarak, “ Sizin kadınlar üzerinde haklarınız olduğu gibi kadınların da sizin üzerinizde hakları vardır. Orucu bir gün tut, bir gün ye “ demiştir.
RECEP VE ŞABAN AYINI ORUÇLU GEÇİRMEK
Recep ve Şâban’da oruç
Ülkemizde “üç aylar” olarak adlandırılan aylar, müminin hayatında dikkat etmesi gereken en önemli manevi mevsimlerdir. Zira bu manevi mevsim Allah Rasulü s.a.v.’in hayatında önemliydi. O, Recep ayının girişiyle birlikte bizimkiyle asla kıyaslanamayacak derecede derin seyreden ibadet hayatını daha da derinleştirmekte, zaten güzeller güzeli olan ahlâkî özelliklerini daha bir güzelleştirmekteydi. O bireysel anlamda böyle yaparken, etrafındakileri de uyarmakta, bu ayları kulluk bilinci içinde geçirmeye özendirmekteydi. Nitekim Allah Rasulü s.a.v.’in yaşantısının her anını büyük bir dikkatle izleyen sahabe bu konuda bize pek çok bilgi aktarmıştır. Mesela Recep ayıyla ilgili olarak İbn Abbas r.a. şunları anlatmaktadır: “Allah Rasulü s.a.v. Recep ayında bazı yıllarda peşpeşe öyle oruç tutardı ki biz, ‘Galiba hiç yemeyecek (bütün bir ayı oruçlu geçirecek)’ derdik. Bazı yıllarda da öyle oruç tutmazdı ki biz ‘Galiba hiç oruç tutmayacak’ derdik.” (Buharî; Müslim; Ebu Davud) Demek ki Allah Rasulü s.a.v. Recep ayında oruç tutmaya özen göstermekteydi. Şaban ayına gelince, O’nun en yakınında bulunanlardan ve hayatını bir hanım duyarlılığıyla sıkı takibe almış olanlardan müminlerin annesi Hz. Ayşe r.a. anlatıyor:
“Rasulullah s.a.v. bazen oruca öyle devam ederdi ki, ‘Bu aydan hiçbir günü oruçsuz geçirmeyecek.’ derdik. Bazen de öyle devamlı yerdi ki, ‘Bu ay, galiba bir gün bile oruç tutmayacak’ derdik. Ben, onun Ramazan dışında bir ayı tam olarak oruçlu geçirdiğini görmedim. Herhangi bir ayda, Şâban ayında tuttuğundan daha fazla oruç tuttuğunu da görmedim.” (Buharî; Müslim; Ebu Davud; Tirmizî; Nesâî)
Yine müminlerin annelerinden Ümmü Seleme r.a. ise farklı bir gözlemini aktarmıştır: “Ben, Rasulullah s.a.v.’in Şâban ve Ramazan dışında iki ayı peş peşe tam olarak oruçla geçirdiğini görmedim.” (Tirmizî; Ebu Davud; Nesâî)
Bir başka yakını daha vardır. Adeta ev halkındandır. O da Allah Rasulü’nün bir haline tanık olmuştur ve sebebini merak etmektedir. Bu şahıs Üsame b. Zeyd r.anhümâ’dır. Şöyle anlatır:
“Ey Allah’ın Rasulü, dedim, Şâban ayında tuttuğun kadar başka aylarda oruç tuttuğunu göremiyorum, sebebi nedir? Şu cevabı verdi: Bu, Recep’le Ramazan arasında insanların gaflet ettikleri bir aydır. Halbuki o, amellerin Rabbü’l-Alemin’e yükseltildiği bir aydır. Ben amellerimin oruçlu olduğum halde yükseltilmesini istiyorum.” (Nesâî)
Demek ki Ramazan ayı dışında bir ayın bütün günlerini oruçlu geçirmek hakkında farklı haberler gelmektedir. O halde meseleye en azından ihtiyatla yaklaşmak gerekir. Yani Recep, Şâban ve Ramazan ayının tamamını oruçlu geçirmek isteyen bir kimse dilerse böyle yapar. Onu ayıplamak, Sünnet’te olmayan bir şeyi yapmakla, hatta bid’atle suçlamak hiç de doğru olmasa gerektir.
Görüldüğü gibi Receb ayında tamamen oruçlu geçirme hususunda bir hadis ve rivayet yoktur. Üç ayları hiç ara vermeden tutmak sünnet ve müstehap da değildir, sadece sâlih zatların güzel bir âdetidir. Receb ayını tam olarak tutanlara “Tutma” denilmez, ama fıkhı olarak da hükmünü belirtmek gerekir.

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER