Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
İrfan Ünver NASRATTINOĞLU

ULEMADAN DEĞERLİ BİR HEMŞEHRİMİZ SIRRI ÜÇER

Öyle insanlar vardır ki, hiçbir şey olmadıkları halde, büyük şöhrete ulaşırlar…Öyleleri de vardır ki, tek kelimeyle dâhidirler ama, sessiz-sakin bir şekilde yaşar ve göçüp giderler…
Hemşehrimiz Sırrı Üçer, ikinci kategoriye girenlerden biridir. Ama ne yazık ki bugün, Afyonkarahisar’da bile, onu tanıyanların sayıları, hiç denilecek kadar azdır!…
1970 yılında, Afyonkarahisar’la ilgili araştırma ve derleme çalışmalarımı sürdürürken, sık sık Merhum Kemal Bayık’a uğrar, değerli fikir ve bilgilerinden yararlanırdım. Onu bir gün, Otpazarı Camii’nin yanındaki saatçi dükkânında ziyaret ettiğimde bana; “Neden Sırrı Üçer Hocayı bulup, fikirlerini almıyorsun?” demişti. Adresini bulup, 16 Eylül 1970 tarihinde Sırrı Üçer’e mektup yazmıştım.
Sırrı Üçer’le bir süre karşılıklı mektuplarla haberleştim ve onun bana yazdığı bilgilerden bir hayli yararlanmıştım. Bu mektuplardan bir kısmını, Afyonkarahisar Belediyesi’nin yayımladığı Beldemiz Dergisinin birkaç nüshasında yayımlamıştım.
Sırrı Hoca, renkli bir şahsiyet ve gerçek bir Osmanlı beyefendisi idi. Yazdığım her mektuba ve yönelttiğim her soruya hemen cevap veriyor; beni yüreklendiriyor, yönlendiriyordu. Bilindiği üzere, anılar ve mektuplar, edebiyatımızın çok önemli kaynaklarıdır. Birçok ünlü şair ve yazarımızı, bu tür yazılarından daha iyi tanımıştık. Ne yazık ki, bilgi çağına geçip, tüm çalışmalarımızı bilgisayar ortamında sürdürmeye başlayınca, anı ve mektup edebiyatımız da maalesef, bitme noktasına gelmiştir.
Özgeçmişi
Ricam üzerine Sırrı Üçer, özgeçmişini bana şöyle yazmıştı:
“H.1327 (1911) yılında Afyon’da doğdum. Babam Saraç Hamit Usta’dır. İlk tahsilimi Gedik Ahmet paşa Okulunda tamamladım, 1925 yılında Bursa Askerî Lisesi’ne kaydoldum, orta ve lise tahsilimi burada tamamladım. 1931 yılının mayıs ayında sağlık nedeniyle bu okuldan ayrıldım. 1932 yılının ekim ayında, Ordumuzda yeni kurulan Askerî Öğretmen sınıfına çağrıldım. Ordu hesabına İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde okudum ve Şubat 1936’da fakülteyi bitirdim. Akşehir 21. Piyade Alayında, yedek subay olarak bir yıl kıt’a hizmeti yaptıktan sonra, 1937 yılı ekim ayında, Teğmen rütbesiyle, Kırıkkale Askeri Sanat Lisesi Tarih Öğretmenliğine atandım. Kuleli Askeri Lisesi, Harp Okulu, Astsubay okullarında Tarih ve Siyasi Tarih öğretmenliklerinde bulundum.
1963 yılı temmuz ayında, kendi arzum ile, 42 sayılı kanuna göre, Askeri Öğretmen Albaylıktan emekli oldum. Bu arada İstanbul İmam-Hatip Okulunda da Tarih, İslâm Tarihi öğretmenliği yaptım, halen İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü İslâm Tarihi Öğretim Üyeliğine devam ediyorum. İmam-Hatip okullarına ders kitabı olarak; “İslâm Tarihi” ve “İslâm Medeniyeti Tarihi” kitaplarını yazdım. Bundan başka “Konya Köy ve Yer Adları Üzerine Bir Deneme” adlı bir kitabım da Halkevleri tarafından basıldı. Üniversiteden mezuniyet tezim de Afyonkarahisar Tarihi”dir, iki defter halinde duruyor.
Şimdi, uzun yıllar hocalık yaptığım “Kuleli Askeri Lisesi Tarihi”ni hazırlıyorum. Yaşım altmışa erişti, ömrüm olursa yine de hizmette olacağız.”
Sırrı Üçer bana bu özgeçmişini 1970 yılında gönderdi. Çok geçmeden Hoca, ciddi bir rahatsızlık geçirdi. Sonra iyileşti, yazmaya ve çalışmaya başladı. Ama 1977 yılında yakalandığı amansız bir hastalık, onu bu dünyadan alıp götürdü…Yazık oldu, çünkü yapacağı, yazacağı çok şey vardı. İki defter halinde duran Afyonkarahisar Tarihi kitabı, basılmalıydı. Acaba Akademik camia bununla ilgili midir?..
Merhum Kemal Bayık vasıtasıyla Sırrı Üçer’e; onun uyarılarıyla, Afyonkarahisar’ı bir kültür merkezi yapan zevat ile tanışmıştım.
Sırrı Üçer bir dâhi idi. Bana çok yönlü bilgiler veriyordu. Prof.Dr.Süheyl Ünver’den mülhem şu söz ise, bugüne kadar, bana yön veren bir düstur oldu: “Tek taraflı olmayın, çok taraflarınız olsun hayatta!”…Bu özdeyiş, benim için aynı zamanda bir atasözü oldu…
***
Sırrı Hoca gerçek bir bilgindi. Bilinen ne kadar din bilgini var ise, en az onlar kadar, hatta pek çoğundan daha derin bir bilgisi vardı ve bunları hem öğrencilerine anlatmış, hem de makaleler ve kitaplar halinde yayımlamıştı.
Ulemanın çoğu aynı zamanda şairdir. Sırrı Hocamız da, gerçek ve güçlü bir şairdi. Bana gönderdiği ilk şiiri şu idi:
NEFES
Eya! Dost. Bir ulu bâzâra geldik
Ne hoş huy..gûya ki gülzara geldik
Gerçekde Hak ism’in ikrara geldik,
Âlem-i fenada aybımız vardır.

Geç kaldık halka-i Hu’ya girmiye,
Aşk ile arınmış suya girmiye.
Kûşe-i dergahda sırra irmeğe
Tesbih’i sübhanda gaybımız vardır.

Virdimiz Allah’dır dilde, her yerde.
Girmişiz çileye dergâh-ı pirde.
Müştakız ey Sırrı irşada biz de
Defter-i uşşakda kaybımız vardır.

Son derece mütevazi idi. Yazdığı mektuplar, “Türk’üm, Müslümanım diyen herkes için, örnek olabilecek denli edebi bir Türk-İslâm kültürü göstergesiydi. Örneğin son mektuplarından birisinde yer alan şu kültürün, bugünkü kuşaklara da yansımasını çok isterdim.
“…Benim şiirlerim çok değil, bir broşürü dolduracak sayıda bile değil, zaman zaman kalemin ucuna düşen şeyler.. Arzunuz üzerine takdim ediyorum. Size en samimi, en candan hürmet ve selam sunar, sağlık, saadet ve selamet temenni eder, müsait zamanlarınızdan mektuplarınızı beklerim efendim.”
Evet, eski insanlarımız böyle idi…Mekânının cennet olduğuna inandığım Sırrı Hoca’nın şu şiiriyle yazıyı noktalamak isterim:
YAR MISIN – AĞYAR MI?
Ne ağyar gibisin, ne yâr olursun,
Ela gözlerinde hayalim var mı?
Yıllarca yüreğim böyle mi vursun,
Yâr mısın a canım, yoksa ağyar mı?

Ne nâzın çekmiye mecalim kaldı,
Ne kâr’ım, ne sabrım, ne hâlim kaldı,
Vallahi boynunda vebalim kaldı,
Yâr mısın a canım, yoksa ağyar mı?

Bilemem, ben de bir garip eşinim,
Peşinde gölgenim, kalb âteşinim.
Anlanır halimden sevdâkeşinim,
Yâr mısın a canım, yoksa ağyar mı?

Sırrı’yım, âşıkım, divaneyim ben,
Elinde inleyen çılgın, ney’im ben,
Mekânım sinendir, bîhaneyim ben,
Yâr mısın a cânım, yoksa ağyar mı?

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti