Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Murat Arısoy
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Ulemaya soralım – Kocatepe Gazetesi

Murat Arısoy 13 Şubat 2015 Cuma 02:00:00
  Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin üniversitelerde türban yasağı kararını onaylaması karşısında “Türban konusunda mahkemenin söz söyleme hakkı yoktur. Söz söyleme hakkı din ulemasınındır” demişti.
Affedersiniz.
“Dönemin Başbakanı” diyenler Silivri’deydi değil mi?
Düzelteyim o zaman:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan olduğu dönemde, 2005 yılında “Türban konusunda mahkemenin söz söyleme hakkı yoktur. Söz söyleme hakkı din ulemasınındır” demişti.
O zaman “ulema” meselesi çok tartışılmıştı. Sonra unutuldu.
Ulema, “alimler” demek.
Yani, Kur’an ve hadisler ışığında devlet yöneticisine yol gösteren zümre.
Kişisel fikrim, yönetimden adalete kadar her konuyu ulemaya sormakta ve danışmakta bir beis yok.
Başörtüsü konusunu sorduğumuz gibi diğer güncel mevzuları da ulemaya soralım.
Gelin “ulemaya” neleri sevk edebiliriz, bir gözden geçirelim:
-Ülkede asgari ücret 1000 lira bile değilken, 1000’lerce lira ile şatafatlı saray yapılmasını ulemaya soralım. Devletin temsil gücü ile yoksulların “ah”ını bir teraziye koyduğumuzda, hangi kefe ağır basar?
-“Din, diyanet” adına hareket eden devlet adamlarına, birim amirlerine alınan “modeli yüksek” otomobilleri ulemaya soralım.
-Beytülmal’a el uzatmanın cezasını, bu cezanın nasıl uygulanacağını ulemaya soralım.
-Kur’an-ı Kerim’in ayetleriyle dalga geçmenin hükmünü ulemaya soralım.
-Peygamber Efendimiz (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) hakkında “kibirli” demek, dinin neresindedir; ulemaya soralım.
-Faizli bankacılığı ulemaya soralım.
-“Faizsiz bankacılık” adı altında yürütülen işlemde dağıtılan kâr payı ile genel bankaların uyguladığı faiz oranı ile benzerlik göstermesini ulemaya soralım.
-Kıble’yi gösteren kredi kartını ulemaya soralım.
-Parti kongrelerinde ve seçim çalışmalarında harcanan paraların israfa girip girmediğini ulemaya soralım.
-Hazine’den dağıtılan “parti yardımları”nın adil olup olmadığını ulemaya soralım.
-Madenlerin özelleştirilmesinin hükmünü ulemaya soralım.
-Kadın cinayetlerini, çocuk cinayetlerini ulemaya soralım.
-Ağaçların alışveriş merkezleri ve konutlar için kesilmesi hakkındaki yorumu ulemaya soralım.
-“İç Güvenlik” adını taşıyan düzenlemelerin adil olup olmadığını ulemaya soralım.
-İhalelerin durumunu, sıfırlanan ya da sıfırlanamayan paralar hakkındaki içtihadı ulemaya soralım.
-Tutulmayan sözlerin, gerçekleşmeyen vaatlerin hangi kelime ile değerlendirileceğini ulemaya soralım.
-“Sen uygulamanı yap, yasaları değiştiririz, kafanı yorma” yaklaşımının ne ifade ettiğini ulemaya soralım.
-Hızlandırılmış Tren projesinde hayatını kaybeden vatandaşların ailelerinin hâlini, sorumluların din açısından durumunu ulemaya soralım.
-“Kanın affı, kanın sahibine aittir” denilirken, “Çözüm Süreci” adı altında terör örgütü mensuplarının affedilmesi çalışmalarını ulemaya soralım.
-Ölmüş kişilerin ardından topyekün dedikoduları ulemaya soralım.
Soralım haydi, var mısınız?
“Batıldan” değil, “Hak”tan yana olan alimler var bu memlekette.
Hapse giren, çile çeken, bildiği yoldan şaşmayan, “Bakanlar”a yakınlık olsun diye kitaplarını değiştirmeyen, doğru bildiğini ne pahasına olursa olsun söyleyen alimler, yukarıdaki sorulara ne cevap verecektir?
Haydi soralım ulemaya.

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER