Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

“Ülkede OHAL varken Anayasa değişikliğini nasıl yapacağız?”

Cumhuriyet Halk Partisi İl
"Ülkede OHAL varken Anayasa değişikliğini nasıl yapacağız?"

Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Kemal Demirkırkan, CHP İl Binası’nda düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi. Eski CHP İl Başkanları Yalçın Görgöz, Ramazan Akgöz, Atamer Büyükbudak ve Nevzat Ercan’ın da katıldığı basın toplantısında konuşan Demirkırkan, “Ülke OHAL rejimiyle yönetilirken; artan terör olaylarının vatandaşa saldığı korku tüm ihtiyaçların önüne geçmiş, yurttaşlarımızı depolitize ederek güce yönelişi artırırken; iktidar, en küçük aykırı bir sesi bile tehdit kabul edip kovuşturmaya tabi tutarken; medya, iktidarın fiili baskısı ve mali kontrolü altındayken; sosyal medyaya sürekli kapatma ve yavaşlamalar uygulanırken toplumsal bir mutabakat metni olması gereken anayasa değişikliğini nasıl yapacağız?” diye sordu.
BAŞKANLIK KONUSUNDA DA
YANILIYORSA?
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 15 yıldır ülkeyi yönettiğine dikkat çeken Demirkırkan, “15 yıldır ülkeyi yöneten AKP’nin ‘aldatılmadığı’, ‘kandırılmadığı’ politikası var mı? Peki bu iktidarın ‘başkanlık’ konusunda yanılmadığından,  vatandaşlarımızın aldatılmadığından nasıl emin olacağız? Ergenekon, Balyoz davalarında Genelkurmay Başkanı dahil komutanları, aydınları hatta milletvekilleri terörist ilan edilirken, Silivri zindanları dolup taşarken, Kozmik odalara girilirken seyirci kalan, sonra  ‘Biz hata yapmışız. Bir kumpasa biz teslim olduk. Kandırıldık’ diyenlere nasıl inanalım?” diye sordu.
RUS UÇAĞINI KİM DÜŞÜRDÜ
Kısa bir süre önce Rus uçağının düşürüldüğünü, ancak sorumlunun kim olduğunun bulunamadığını dile getiren Demirkırkan, “Rus uçağı düşürüldüğünde ‘sınırlarımızı  ihlal edenler sonuçlarına katlanır’ diye efelenen, Turizmin çökmesi, yumurta, sebze meyve ihracatının çökmesi, inşaatçılarımızın ortada kalması sonrası ‘Pilot FETÖ’cüymüş’ deyip çark edip mağduriyet yaratan, ardından dönemin Başbakanı Davutoğlu’nun ‘Pilot FETÖ’cü değildi’ açıklamasını yaptığı hükümete nasıl güvenelim. Daha onlarca ciddi örnek verebiliriz. Faturayı hep birlikte biz ödüyoruz, vatandaşlar ödüyor. Bunun sorumlusu kim? Sorumlu On beş yıldır bu ülkeyi yönetenlerdir. Şimdi sizlere soruyorum. Bu kadar çok kandırılan, yanlış yapan bir iktidarın ortaya attığı Başkanlık sistemi Anayasasına nasıl güveneceğiz. Tabelelardan TC ibaresini kaldıran, Okullarda Andımız’ı kaldıran, müfredattan Atatürk ve İsmet İnönü’yü çıkarmak için her fırsatı kullanan bir iktidara daha 3 gün önce AKP grubu adına konuşan sayın milletvekilinin ifade ettiği şekliyle Anayasa’nın ilk 4 maddesini de değiştirilebileceğini ifade eden bir iktidarının nesine güveneceğiz” dedi.
SON İKİ YILDIR YÜRÜRLÜKTE
Demirkırkan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Getirilen Başkanlık sistemi Türkiye’nin hangi sorunun çözecek? Terörü nasıl bitireceğiz? Hukuk güvenliği, yargı bağımsızlığı nasıl sağlanacak? Yoksulluk nasıl bitirilecek? İşsizlik nasıl azaltılacak? Tüm güçleri, iradeyi tek bir adama devredince bu sorunlar çözülecek mi? 15 yıldır tek başınıza iktidardasınız. Son iki yılı fiili başkanlık sistemi. Hangi sorunu çözebildiniz? Terör hala can almaya devam ediyor, dış politika harap, ekonomi çökmek üzere. Demokrasi ve kalkınma birbirlerini tamamlayan unsurlardır. Demokrasi olmadan istikrar ve gerçek kalkınma da olamaz. Başkanlık ısrarı ülkemizi kaosa sürüklüyor.”
>> Murat ARISOY’un Haberi

 

BELDELERİ,
KÖYLERİ GEZELİM
Cumhuriyet Halk Partisi Eski İl Başkanları adına konuşan Ramazan Akgöz de “Bütün yetkileri bir tek adamda toplamak üzere bir düzenleme yapılmak isteniyor. Bu kadar çok yetki, Kurtuluş Savaşı’nda Birinci Meclis tarafından Mustafa Kemal Atatürk’e bile geçici olarak verilmiştir. Biz yetkilerin tek adamda toplanmasına müsaade etmeyeceğiz. CHP Eski İl Başkanları olarak CHP için varız. CHP’nin ihtiyacı olduğu her yerde CHP İl Başkanımız’ın emrinde olduğumuzu söylüyoruz. Bundan sonraki süreç binalarda toplantı yapma süreci değildir. Kahvelerde, beldelerde, köylerde gidip çalışma yapmamız, Anayasa değişikliğine neden ‘Hayır’ diyeceğimizi anlatmamız lazım” dedi.