Nöbetçi Eczaneler
Yine bir haftayı daha geride bıraktık, öyle bir hafta geçti ki; Sunni gündemler, karalamalar, yalanlar, trajikomik durumlar ve dahi iftiralar. Aklımız erdiğince gönlümüz yettiğince buradan bir kaç kelam ederek sizler ile istişare edip yazmaya gayret ediyorum. İtimat edip mail adresimize yazan yanımıza gelip gönül kapıları açan tüm hemşehrilerime selam olsun. Şehrimizle alakalı yerel gündemimiz birikti öneri talep ve beklentilerinizin her birini kayıt ettim. Dilim döndüğünce gücüm yettiğince her platformda gereğini yapmaya gayret edeceğim lakin ülkemiz iç dış etkenlerle her geçen gün mücadelesi artarak devam ediyor, amaçlanan tabloya ulaşmak için elinden geleni ardına koymuyorlar. Açıkçası biz de susup kabuğumuza çekilip oturamıyoruz.
Bazıları var ki;
Kavgada yoklar…
Mücadelede yoklar…
Paylaşımda yoklar…
Çilede yoklar…
Sıkıntıda yoklar…
Dertte yoklar..
Ama bir sıfat taşımak oldu mu hep varlar…
Kutsanmış adamlar adeta..
Kimseyle kötü değiller, o yüzden düşmanları da yok… MaşaAllah herkesle can ciğer kuzu sarma ne dava savunur ne dili ne gönlü konuşur! Lakin biz bildiğimiz yolda emrolunduğumuz gibi dostsoğru gideceğiz. Sözse söyleyeceğiz, hakikatse anacağız!
***
Doğruları biliyorsan, yalanları dinlemek eğlencelidir”.
MHP Genel Başkanı Sn. Devlet Bahçeli’nin Doğu Türkistan’daki zulme sessiz kaldığı iddiasında bulunan Ahmet Davutoğlu’nun Uygur Türkleriyle yaptığı açıklamaları hep birlikte izledik.
Konuyla ilgili Doğu Türkistan derneklerinden gelen açıklamaları aktarmak isterim öncelikle:
Türkçe Konuşan Ülkeler Uluslararası Gazeteciler Derneği (TKÜUGD) Genel Başkanı Güngör Yavuzaslan, “MHP ve Ülkücü Camia, hem Türkiye’de hem de Türk dünyasında yaptığımız medya çalışmalarında Türk dünyasının her köşesinde siyasi, kültürel, sivil toplum çalışmalarını aktif yapan aktif bir teşkilattır” açıklamasında bulundu.
TKÜUGD Genel Başkanı Güngör Yavuzaslan, açıklamasında daha sonra şöyle dedi:
“Devlet Bahçeli, Başbakan Yardımcısı olarak Doğu Türkistan ziyaretini gerçekleştirmiştir. Başta İstanbul olmak üzere Türkiye’nin her köşesinde Türk soyluların çalışmalarında MHP teşkilatlarının katılımını ve desteklerini takip ettik.”
KARAKAŞ’IN AÇIKLAMASI
Doğu Türkistan Zulmün Yetimi Platformu Başkanı Asiye Karakaş da yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“MHP Genel Başkanı sayın Dr. Devlet Bahçeli, beyefendi de bu süreçte gerek maddi gerek manevi olarak bize destek sağlamıştır. Yıllardır süregelen mücadelemizde en başından beri yanımızda olmuş, talep ve isteklerimizi geri çevirmeyerek bizlere yardımcı olmuştur.
Doğu Türkistan hususundaki hassasiyeti ve Uygur Türklerine olan destekleri için sayın Devlet Bahçeli Beyefendiye ve onun nezdinde tüm Milliyetçi Hareket Partisi mensuplarına teşekkür eder, saygılarımızı sunarız. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bütün Türk yurtlarının gür sesi olmuştur.”
Yazımızın Başında ifade ettiğimiz gibi Sözse söyleyeceğiz hakikatse anacağız. Arşivleri biraz araştırınca herkesin ulaşabileceği bazı yaşanmışlıkları hatırlatalım. Milliyetçilikle hesaplaşma vakti geldi diyen Sn. Davutoğlu Sen, Türkiye’de “Ne mutlu Türk’üm diyene” sözüne alerji duyan adamsın, Uygur Türkleriyle ne işin olur? Kuzey Irak’a Kürdistan dediniz, Barzani’ye abi diye hitap ettiniz. Sonra Abiniz ile Irak merkezi yönetimden habersiz anlaşma yapıp Kürdistan’a göz kırptınız. Kürsülerde Kobani’ye selam çaktınız IŞİD’e kızgın çocuklar dediniz. Çözüm sürecinin teminatıyım dediniz yetmedi. Çözüm sürecine karşı olanları Vandalizm yapmakla suçladınız. Çin ziyaret edildi, İkili anlaşmalar yapıldı. Çin’in büyüklüğünden, ekonomik çıkarlardan bahsedildi. Çin ilk kez Anadolu Kartalları tatbikatına katıldı. Yapılan Çin ziyaretinde Türkiye’nin “tek Çin” politikasını izlemeyi sürdürdüğünün teminatını verdiniz. Şimdi Siz bize Hangi Türklükten Hangi Doğu Türkistan’dan bahsetiyorsunuz. Arşivler ortada. Şimdilerde ise Selçuk Özdağ’a yapılan saldırıyı aşırı bir şekilde parti reklamına ve hükümeti eleştirme aracına dönüştürme gayretindesiniz, son günlerdeki konuşmanızla yaşananlar tam çadır tiyatrosuna dönüştürdünüz.
***
MİZAH GÜÇLÜ BİR SİLAHTIR
Bilindik Davutoğlu’ndan bilindik Medya kanalında izlenenlere geçelim. Ayşenur Arslan’ı “Bunak kadın demek hakaret midir?” sorusu karşısında “Bu bir tıbbi terim olarak değerlendirilebilinir” sözüyle Baro başkanını gördük ve sonrasında Tren hikayeleri ile meşhur Özlem Gürses’i de “Gülnaz Şırınga” ile izledik. Özlem hanıma sakın kızmayın. Aslında tüm Ülkücüler, MHP’liler ona çok büyük teşekkür etmelidir. Bizim sayfalarca yazıp anlatamadığımız kendi taraf ve yancılarının muhalefet olarak düştükleri durumu Gülnaz Şırınga komedisiyle anlatmıştır. Söylediğimiz gibi Mizah güçlü silahtır.
***
Tüm bu yaşananları ve yaşanacakları ön gören Bilge Liderim Sn. Devlet BAHÇELİ’nin yapmış olduğu açıklama ve uyarılarının bir kısmını noktası virgüle dokunmadan paylaşmak istiyorum. Nerede gazeteci kılıklı bir marjinal örgüt sevdalısı varsa, nerede terör ve bölücü meraklısı bir soytarı görülüyorsa hepsi bir olmuş, bir araya gelmiş MHP’ye çamur atıyor. Ne gam ne tasa, biz bunların alayına yeteriz, topunun tezgahını inançla bozarız. MHP; sokağı bilir, hasmı bilir, haini bilir, tuzak ve tertipleri bilir ve tanır. Ancak Milliyetçi-Ülkücü Hareket’i tarafı olmadığı saldırılarla ilişkilendirmeye ve yargılamaya cüret etmek terörizmin lügatinden beslenenlerin harcıdır. Aynı zamanda bühtandır, komplodur. Sırtımızdan kurban kestirmeyiz. Fikir ve siyaset varlığımızı sorgulamaya çalışan icazetli, iradesiz, ilkesiz, karambolden güç devşirmeye uğraşan zehirli emellere de Allah’ın izniyle göz yummayız. Kim nerede düşmüşse oradan kalksın, kim neye maruz kalmışsa önce etrafına baksın. Milliyetçi Hareket Partisi’nin sokakta işi yoktur. Kavga ve karışıklıkta hayır görmesi imkansızdır. İnsan onuruna ve demokratik adaba uygun olarak yapılan makul eleştirilere tahammülsüzlüğü asla düşünülemeyecektir. Bizim sevdamız şiddet değil Türk milletidir, Türkiye’dir.
Evet;
Bizim Sevdamız Türk milletidir, Türkiye’dir! Devlet olma geleneği olan ülkeleri çökertmek için, Rusya’da Putin’e karşı dışarıdan kontrollü başlatılan sokak gösterilerini dikkatle takip etmek gerek. Ve de ülkemizde de bu anlamda kıvılcım yakılmak istendiği açıktır. Bizi bölme peşindeler Hayatın bütün alanlarında nerede olduğumuza ve kim olduğumuza bakmaksızın MİLLETİMİZİN BİRLİĞİ ile hareket edecek şekilde Kendi aramızda haklı ya da haksız bütün tartışmaları bir tarafa bırakıp Bir ve beraber olmak zorundayız. Adriyatik’ten Çin seddine tarihe bakışımız şuur üzerinedir. Timur da bizim Beyazıt da, Yavuz da bizim Şah İsmail de…
Bir yanımız Enver Paşa, bir yanımız Mustafa Kemal Paşa, bir yanımız Abdülhamit Handır.
Türk’ün cevheri aslisini bilmeyen, Türklük şuuruna ermeyenler bunu anlayamazlar.
Unutmayın 15 Temmuz’da ansızın karşımıza çıktılar. Biliyor ve görüyoruz geldikleri gibi bir kez daha kaybedecekler.
TÜRKİYEMİZİN YÜKSELİŞİ ÇOK DAHA GÜÇLÜ OLACAK İNŞAALLAH.
Halil Kocaşaban
