Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Sezer Küçükkurt

VURMAK, ÇAKMAK – Kocatepe Gazetesi

Sezer Küçükkurt 27 Nisan 2010 Salı 03:00:00
  Gazeteniz Kocatepe’de eleştirel bakış açısıyla ele alınan haberler, şehrin, memleketin aksayan yönleriyle ilgili konular ele alındıkça görüyoruz ki bazıları bu haberleri başka türlü okuyorlar.
“Yine vurmuşsunuz, çakmışsınız” diyenler olduğu gibi, “Her şeye muhalefet” diyenler de oluyor. Her iki yorumu yapanlara da saygımız sonsuz. Ama işin boyutu öyle değil.
Yapılan haberlerde, dile getirilen konularda amaç ne birilerine, bir yerlere vurmak, ne de boşa doluya muhaliflik yapmak. Kocatepe’nin yayın çizgisini yıllardır takip edenler bunun farkındalar. Bu farkındalıklarını hep hissediyoruz. Ama bazı kimseler bilerek ya da bilmeyerek “fitne”ye alet oluyorlar. Yapılan eleştirilerde, işaret edilen noktalarda başka bir niyet arıyorlar.
Böylelerine az da olsa hak veriyoruz. Çünkü gazetecilik anlayışı “hayırla” andığımız malum kimseler tarafından öyle bir hale getirildi ki, yapılan bir haberde mutlaka şahsi bir çıkar ya da haberde yer alandan başka bir maksat olması gerekiyor. Son yılların “gözde” gazeteciliği bu.
Şükür ki, biz yıllar öncesinin gazetecilik anlayışında, 45 yıllık Kocatepe geleneğinin izinde yürümeye çalışıyoruz. Yapılan haberlerde, yazılan yazılarda, belirtilenden başka bir maksat aramak boş bir emekten başka bir şey değildir. Kocatepe eğer bir noktaya işaret ediyorsa, bir aksaklığı dile getiriyorsa orada ya kamu menfaati vardır, ya da vatandaşın “dile getirilmesi” hususunda talebi vardır. Kocatepe arşivleri geçmişte olduğu gibi bugün de bunun tanığıdır.
Yukarıda bahsettiğimiz yorumları birkaç kez işitince böyle bir yazı çıktı elimizden. Umarız alınganlık göstermemişizdir.
“FARKINDA MISINIZ?
Biz acizane yorum yazılarına başladığımızdan beri bir çok sevenimiz olduğunu, yol göstermek için hazır bekleyen büyüklerimiz olduğunu öğrendik yeniden. Öyle ki, her yazımız sonrasında olumlu-olumsuz görüş bildirenler olduğu gibi, “al bak bunu da yaz” diyenlerin sayısı hiç de az değil. İnanın çoğuna “isim vererek yazalım” diyoruz ama, “Beni karıştırma, güzel bir yazı, paylaş işte” diyor geneli. Hepsine teşekkür ederek bugün de yine böyle bir dostumuzun yazısını alıyoruz sütunlarımıza:
“FARKINDA MISINIZ?
Mallarımız arttı, keyfimiz azaldı. Daha büyük evlerde, ama daha küçük ailelerle yaşıyoruz. Konforumuz arttı ama zamanımız daraldı. Diplomamız bol ama sağduyumuz az. Uzmanlar arttı ama sorunlar çoğaldı. İlaçlar çoğaldı, hastalıklar arttı. Çok para harcıyoruz Ama az gülüyoruz. Akşam geç yatıyor, sabah yorgun kalkıyoruz. Az kitap okuyor, çok televizyon seyrediyoruz. Çok konuşuyor ama az gönül veriyor ve bol yalan söylüyoruz. Para kazanmayı öğrendik ama yuva kurmayı beceremedik. Aya kadar gidip dönmeyi biliyoruz ama komşumuza uğramak için karşı sokağa gidemiyoruz. Uzaya ulaştık ama kendi iç derinliklerimizden habersiziz. Havayı temizledik ama ruhları kirlettik. Atomu parçaladık, önyargılarımızı yıkamadık. Çok yazıyor ama az gelişiyoruz. Daha çok plan yapıyor ama daha az sonuç alıyoruz. Acele etmeyi öğrendik ama sabırlı olmayı asla. Gelirimiz arttı, karakterimiz zayıfladı. Tanıdıklar çoğaldı ama dostlar eksildi. Çabalar arttı ama mutsuzluklar azaldı. Daha mutlu olmak için somurtarak çalışıyoruz. Varlığımızı arttırdık ama değerlerimizi yitirdik. Ve nihayet: Hayata yıllar ekledik, yıllara hayat katamadık.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER