Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Aziz Aslan

YAŞLANIYORUZ

Ülke olarak genç nüfusumuzla övünüp, geleceğimizin teminatı gençlerimizin çokluğu ile kendimizi güvende hissederdik. Ama artık güvendiğimiz dağlara kar yağmaya başladı.
Olaya karamsar baktığımı düşünmeyin. Rakamlar öyle söylüyor. 65 yaş üstü 2016 da yuvarlak olarak 6,5 milyon iken son beş yılda % 25 artarak 8,5 milyona yaklaşmıştır. Yaşlı % 8,3 iken, 2021 yılında %9,7 ye yükseldi. 2021’de yaşlı nüfusun % 44’ü erkek nüfus, % 56’sını kadın nüfus oluşturdu.
Böyle gidersek; Yaşlı nüfus oranımız 2025 de % 11’e, bu durum artarak 2080 de % 26’ ya yükselecek. 1,6 milyon yaşlı tek başına yaşıyor. Rakamlar hoş değil. Ne kadar acı değil mi?
Daha fazla rakama boğmadan bu durumu yorumlayalım; Yaşlı nüfus artıyor, genç nüfus azalıyor.
Bunun sebeplerini hepimiz biliyoruz. Avrupa hayranlığı ile evlenmelerin gecikmesi, boşanmaların çoğalması, çocuk yapma arzusunun düşmesi. Tek başına yaşama arzusu, işsizlik, iş beğenmeme, sabırsızlık, doyumsuzluk, israf ve tüketim alışkanlığı, çalışmadan, emek vermeden kazanma hevesi, evlilik kararında büyüklerin etkisinin azalması, gençlerimizin ben iyisini bilirim dirençleri aile yapımızı berbat ediyor. Daha birçok sebep sayabiliriz.
Aziz dostlar; eskiden küçücük evlerde büyük aileler yaşardık. Herkes birbirine saygıda kusur etmezdi. Şimdi evlerimiz büyüdü, gönüllerimiz küçüldü. Küçükler tecrübeden yoksun, büyükler torunlarına yeterli sevgiyi verememekten dertli. Çocuklar dedelerden ayrı yaşadıkları için babalarının dedelerine saygılarını da idrak edemeden büyüyorlar. Akbabalar birbirini unutmuş halde. Yani bu durumdan herkes zararlı çıkıyor.
Sonuçta aileler küçülüyor veya dağılıyor. Her iki durumda da büyükler küçüklerden ayrı yaşlanıyor, küçükler de büyüklerin tecrübelerinden ve kardeş sevgisinden mahrum büyüyorlar. Ayrıca ömrünün son demlerinde tek başına yaşamak zorunda kalan ya da huzurevinde çocukları ve torunlarının yolunu gözleyerek ölümü bekleyen yaşlıların artışı da aile yapımızın nereye gittiğini gösterir.
Ayrıca yaşlı erkeklerin oranı yaşlı kadınlara göre % 12 daha az. Yani erkekler kadınlara göre daha erken vefat ediyorlar. Kadınlarımız alınmasın ama son yıllarını hayat arkadaşsız geçirmek istemiyorlarsa biraz düşünsünler derim.
Değerli dostlar, sonuçta yaşlanıyoruz. Bu durum milletimiz için büyük kayıp. Devletimiz ve idarecilerimiz acil önlem almalıdır.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER