Yine yollar – Kocatepe Gazetesi

24 Mart 2012 Cumartesi 02:00:00
  Afyon Kocatepe Üniversitesi Ahmet Necdet Sezer Kampüsü’ne gitmek için dolmuşa bindim. Gün içinde biraz yorulmuş olacağım ki gözlerimi kapattım. Ancak dolmuş ilerlerken alışık olmadığımız şekilde hiç sallanmadık, motordan garip sesler gelmedi. Gözümü açtım, sağa-sola baktım.
“Hayır, bu yol Afyonkarahisar’ın şimdiki hâlini yansıtmıyor. Acaba başka şehre mi geldim” dedim kendi kendime. Biraz daha dikkatlice baktım ki ne göreyim? Şahitler Kayası mevkiinde yapılan üstgeçitten geçiyormuşuz. Afyonkarahisar’ı, çevre vilayetlere bağlayan Çevre Yolu’nun üzerindeymişiz meğer.
Bu “rüya”m çok sürmedi elbette. Üstgeçidin bitimiyle birlikte yine yamalara, çukurlara girmeye başladık. Bugün için “aslolan” bu durumdu.
Kampüse girdiğimde kampüs içindeki yollara baktım. Kampüs yollarındaki en belirgin özellik, kenarlarda, iki şerit boyunca yağmur sularının tahliye edilebileceği kanalların bulunmasıydı. Belirli mesafelerle konulan mazgallarla birlikte, suyun tahliyesi kolaylaşıyordu.
Tabii, bu arada Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun “Yollar, asfaltlanırken balık sırtı şeklinde asfaltlanmalı” önerisi de aklıma geldi.
Afyonkarahisar’da altyapı çalışmalarından sonra yapılan asfaltlara bakıldığında, “balık sırtı” kaidesinin uygulanmadığı görülüyor. Meselâ Yeşilyol’un Ordu Bulvarı’ndan Yoğurt Pazarı’na giden istikametine bağlanan ara caddelerde yağmur yağdığında su biriktiği aşikâr.
Eski yollarda, kış şartları nedeniyle meydana gelen bozulmalar, yeni yapılan asfaltlarda karşımıza “yarık” olarak çıkıyor. Özellikle dikkat edin, yeni yapılan asfaltlarda rögar kapağı, mazgal yanı, vana ucu gibi bölgelerden bir taşıtla geçtiğinizde, taşıt lastiğinin ciddi bir hasar görmesi mümkün. Bazı yeni asfaltlanan yollarda bu tür dış etki olmadan da “adı konulmamış” çukurlara rastlayabiliyoruz. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 2011 Seçimleri için ziyaret ettiği Osmangazi Anadolu Lisesi önündeki “Başbakan Asfaltı” dışındaki eski-yeni tüm yollarda en az bir çukur bulunuyor.
Bundan sonra yapılacak asfalt, ya tekniğine uygun ve bozulmayacak şekilde yapılmalı, ya da en azından bozulmayacak bir yolun neden yapılamadığı halka uygun bir dille anlatılmalı. Yine yapılacak yollarda su tahliyesine önem verilmeli.
***
Bir başka vurgulanması gereken nokta da yolların, üstyapı çalışmasına hazır hâle getirilmesi. Gazlıgöl Caddesi’nde, Alparslan Türkeş Bulvarı’nda, Yeşilyol’da birkaç gün arayla “zeminin üstyapıya uygun hâle getirilmesi” çalışması yapıldı. Yapıldı yapılmasına, ancak gerisi gelmedi. Vatandaş, neden çakıl taşı dolu yollarda taşıt sürmek zorunda kalıyor? Bu yolların tozları, ne zamana kadar çevre esnafı rahatsız edecek? Plan ne doğrultuda işliyor? Bunların aşama aşama kamuoyuna duyurulması gerekiyor. Normal bir asfaltın yola serilmesi için Mayıs ayı bekleneceği açıklanmıştı. Bu durumda yollar ve dolayısıyla şehir, Mayıs ayına kadar toz ve toprakla mı dolacak? Önümüzde bahar yağmurları var. Birincisi, bu yollar asfaltlanmazsa her yer çamur olmayacak mı? İkincisi, bu yollar asfaltlanırsa bu sefer de yoğun yağıştan dolayı zarar görür mü, görmez mi?
Ayrıca yine ve yeniden belirtmeliyim ki bir üstyapı ya da altyapı çalışması, vatandaşa önceden haber verilirse tepkiler azalır. Fakat Yeşilyol’un, Gazlıgöl Caddesi’ni kapalı olduğu, kapalı alana 1 metre kala öğrenildiğinde ve alternatif güzergah verilmediğinde, trafikte keşmekeş doğuyor.
***
Kafama bir de şu takıldı: Afyonkarahisar’ın her tarafı buz ile kaplıyken buzun, “yol kenarlarına park eden araçlar nedeniyle” kaldırılamadığı belirtilmişti. Üstyapı için zemin çalışması yapılırken nasıl bu sorunla karşılaşılmadı? Üstyapı çalışmalarının yapılmasından önce nasıl o yol kenarındaki araçlar kaldırıldı? Buna da bir açıklık getirilmesi gerekiyor.
***
Bir olguyu da hatırlatmak isterim: Yollardaki çukur ve bir yağış hâlinde oluşan çamurla ilgili tek sorumluyu Afyonkarahisar Belediyesi olarak ilan etmek yanlış. Çünkü altyapı çalışması yapan bazı kuruluşların altyapı çalışması yapılmasından sonra yolları eski hâline getirmediği gözlemleniyor. Kendi gezdiğim mekânlardan örnek vereceğim: Ali İhsan Sabis Caddesi’nden Yeşilyol’a yürüyerek çıkın. Çıkış istikametinde sol tarafta kalın bir çizgi hâlinde, bir kuruluşun yaptığı altyapı çalışmalarının “neticeleri”ni ve “izleri”ni göreceksiniz. Aynı sorun Yeşilyol’un Ordu Bulvarı’na çıkış istikametinde de ortaya çıkmıştı. Neyse ki “üstyapı” hazırlıkları nedeniyle o izler ortadan kalktı. Bundan sonra benzer sorunların canımızı sıkmaması için altyapı çalışması yürütecek kurum ve kuruluşların taşeron firmalarla imzalayacakları sözleşmelere itina göstermesi lâzım. Yol yapım ihaleleri de titizlikle yapılmalı. İhalelerde “bırakıp kaçan, yarım bırakan, verdiği sözü yerine getirmeyen” firmalardan uzak durulmalı…
***
Yol konusuna dair yazmadan geçemeyeceğim bir husus da Afyon Yol Mağdurları grubuna dair. Böyle etkili, kısa sürede 6 bin üyeye ulaşan bir grup kapatılmamalıydı. Hakaret ve ağır ithamlar silinmeli, bu hakaret ve ağır ithamların sahipleri uyarılmalı ve engellenmeli, şehrin diğer sorunları da açık yüreklilikle tartışılmalıydı.
Öte yandan böyle etkili bir sivil toplum gücü hâline gelmiş grup üyeleri ile bir araya gelinmesi, basına kapalı değil, tüm basın kuruluşlarına açık olarak cereyan edilmeydi. Ancak böylece kimin hangi tezleri savunduğu, açık bir şekilde not edilir, ayrıca çözüm önerileri de gündeme gelirdi.