Yolsuzluk – Kocatepe Gazetesi

16 Eylül 2011 Cuma 03:00:00
  Afyonkarahisar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nda gerçeleştirilen yolsuzluk operasyonu sonrasında Vakıf’ın müdürlüğünü yapan şahıs tutuklanmış ve hakkında hazırlanan müfettiş raporları sonrasında yargılama süreci başlamıştı. Vakıf’ta görev yapan personelden bazılarının iş akti sona erdirilirken, kalanların da görev yerleri değiştirilmişti.
SYDV’deki yolsuzluk olayı basında ve özellikle de kamuoyunda büyük ilgi uyandırdı. Biz de bu olayla ilgili konulara zaman zaman bu köşeden değindik.
Afyonkarahisar’ın çok da alışık olmadığı yolsuzluk konusunun gündeme gelmesi, hele ki bu yolsuz-lukların “saçı bitmedik yetim” nitelemesiyle anlatılabilecek kimselerin hakkından, fakir-fukaranın nasibinden yapılmış olması adeta tüm projektörleri bu konuya yöneltti.
Umarız kısa sürede bu konudaki yargılama sürece tamamlanır da suçlular cezasına kavuşur.
Devletin ve toplumun en kutsal, en büyük görevlerinden birisini yerine getirmek, ihtiyaç sahiplerine kol kanat germek için yapılan çalışmalara, fütursuzca hile karıştıranlar varsa eğer layığını bulur.
Bu konuyu yeniden açmamızın nedeni, SYDV’deki operasyonunu düğmesine basan kişinin, Vali İrfan Balkanlıoğlu’nun yaptığı son açıklamalar oldu.
Bakın Sayın Vali Kanal 3 ekranında yaptığı değerlendirmelerde SYDV’de yaşananlar ile ilgili neler söylüyor:
“Yardım talebi reddedilen bir vatandaşımız bana geldi. Biraz da duygu sömürüsüyle çok fazla yardım almış. Kendisinin yaşantısıyla hal ve hareketleriyle bu yardıma layık olmadığı bilgisi bize geldi. Vakıf Mütevelli Heyeti’nce yardım talebi reddedildi bu vatandaşın. Yardım talebi reddedilen bu vatandaş red gerekçesini sormak için bana gelmişti. Ben de kendisine yapılan yardımların bir listesini gösterdim. “Afyon’da mağdur olan vatandaşlara bu kadar yardım düşmüyor. Sana da bu yüzden yardım yapamı-yoruz. Vakıf yönetimi de reddetti zaten” deyince o vakıftaki bazı yolsuzluklardan usulsüzlüklerden bahsetti. Vakıf yönetimindeki kişilerin yaptıkları yolsuzluklardan, usulsüzlüklerden bahsetti ve “gayri ahlaki bazı davranışları var toplum tarafından kabul görmeyen, ancak her nasılsa müsamaha gördü” deyince ben inceletme gereği duydum. Bön söyleyenin kimliğine, kişiliğine bakmam. Ne söylediğine bakarım. Defterdarlık’tan muhasebe denetmenlerini yazıyla görevlendirdim. Bir kaç gün geçmeden büyük çaplı yolsuzluklar tespit ettiler. Mesela o kadar pervasızlaşmışlar ki buradaki insanlar, artık evrak üretme gereği bile duymamış, direk alıp yemişler. Kendi himayelerinde çalışan kişilerin bile paralarını avans olarak çekip, SGK’ya yatırmayıp bunu direk cebine atmış. Türk Hava Kurumu’na verilen deri paralarının yüzde 40’ı mahallinde bulunduğu Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının payıdır. Fakir fukaraya verilsin diye. Yüzde 40’a tekabül eden çeki tahsil etmiş, vakfa yatırmak yerine cebine atmış. Mesela bütün ödemeleri avans olarak almış elden ödüyormuş. Yardım yapan vatandaşların imza ve parmak izleri alınmış, yarısı ödenmiş diğer yarısı hala üzerinde gözüküyor. Bu trilyonu geçmiş. Adli boyuttaki bir konuda yorum getirmek ve birilerini suçlu ilan etmek istemiyorum ancak Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden müfettiş istedik. İşin en üzücü tarafı bir çok mağdur, aç, susuz insanlar Afyon’da da var. Görünce ağlayasım geldi, evlerine gittiğim zaman.”
Sayın Vali’nin sözleri böyle…
İlahi adalet tecelli etmiş olmalı. Birisi hakkından fazlasını aldıkça susmuş. Hakkından fazlasını alanın “sus payı” kesilince foyalar ortaya dökülmüş. Sonrası çorap söküğü gibi gelmiş. Tarihin değişmez kuralı; verirken iyiymiş, vermeyince kıyamet kopmuş.
Kimbilir, SYDV’den başka nerelerde, ne sus payları vardır? O sus paylarını ardında ne haksızlıklar, ne yolsuzluklar gizlidir? Ama, paylaşım sürdüğünden olsa gerek, şimdilik ortaya çıkanı yok.
Bizim SYDV’deki yolsuzluk olayında daha çok ibretlik hadise çıkacağa benziyor. İzlemek, beklemek gerek…