YOLUN SONU GÖRÜNDÜ. ÇARE, ERKEN SEÇİM.

AKP’nin vatandaşın ve muhalefetin eleştirilerine rağmen bir şey yokmuş gibi davranması vatandaşın çektiği ekonomik sıkıntıları daha da derinleştiriyor. Birgün çiftçi, diğer gün öğrenciler, ertesi işadamları isyan ediyor. 40 ilde 12000 üyesi bulunan inşaat müteahhitleri konfederasyonu inşaat maliyetleri çok arttı diyerek grev kararı aldı. Dünyada ilk kez burjuva sınıfı grev yapıyor. Bunu da gördük ya artık, ölsem gam yemem.
Anketler de 19 yıllık AKP iktidarının ve “Tek Adam’ döneminin bittiğini söylüyor. AKP’ye yakın anket şirketleri bile AKP’nin oy oranının ilk kez 2002 seçimin altına düştüğünü iddia ediyor. AKP ise bunları yalanlayıp anket şirketlerine de sansür uygulamanın, şirketlerin elini kolunu bağlamanın yollarını aramaya başladı.
Muhalefet iktidarın oy desteğini kaybettiğini iddia ederek erken seçim isterken, iktidar yöneticileri “anketler yanlı”, “esnaf halinden memnun” tarzı cümlelerle kendini savunuyor!
Bir iktidarın oy kaybettiğini iktidardan düştüğünü sadece anketlerle mi anlarız. Elbette hayır.
Siyasetin duayeni rahmetli Süleyman Demirel “İktidarın değişeceğini hissettiği gün, trafik polisinin bile tutumu değişir.” diyor.
*
Mesela, görevi sona eren bürokratlar aleyhinize konuşmaya başlarsa size yol göründü demektir.
Partiyi terk edenlerin sayısı her geçen gün artıyorsa, parti içinden yeni partiler çıkmaya başlıyorsa yolun sonu göründü demektir.
Ya da üst düzey bürokrat eski bakanın telefonlarına cevap vermiyor, bir de bunu “Bakanınız bile aradı telefonu açmadım diye” öğünerek anlatıyorsa,
Bürokratlar, kamu görevlileri artık yaptığı her işin fotokopisini çekip saklamaya başlamışsa, kamu görevlileri, polisler gazetecilere ve hatta eski mafya liderine haber uçurmakta birbiri ile yarışmaya başlamışsa artık işler kötü demektir.
Bedava Çay atmana rağmen, miting alanlarını eskisi gibi dolduramıyorsan, Mersin’de olduğu gibi miting alanı boş diye konuşma saatini 3 kez değiştirmene rağmen alan yine dolmuyorsa, sonunda apar topar çalışan işçileri zorla alana getirmek zorunda kalıyorsan yolun sonu görünmüştür.
*
Diğer yandan, “ekonomik krizin adeta bir çöküşe dönüşmekte olduğunu herkes görürken, yirmi yıldır, biriken sorunların çözülmesini gerektiren keskin tedbirler almaktan kaçınan bir hükümeti, egemen sermaye sınıfı da artık sırtında taşımak istemez.”
Daha dün bakkal esnafını bitirmek pahasına sokak aralarına sokmak için her türlü çabayı verdiğiniz zincir marketlerle karşı karşıya gelmeniz, döneminizde en çok parayı kazanan inşaat müteahhitlerinin isyan noktasına gelmesi,
İlimizde önceden AKP yönetiminde yer almış iş adamlarının bugün iktidarın yaptıklarını sosyal medyadan eleştirmeleri, bunun emareleri değil mi?
Aslında bütün bunlar AKP hükümetinin artık ülkeyi yönetemediğinin de göstergeleridir.
*
Eğer, ilimizde nice zamandır ortalarda gözükmeyen AKP milletvekilleri her gün “çok güçlüyüz” mealinde açıklamalar yapmak zorunda kalıyorsa,
Eğer AKP il başkanı “Ak Parti giderse 15 Temmuzu mumla ararsınız”, “2023 seçimleri kaybedilirse Türkiye büyük bir kayıp yaşar” cümlelerini kurarak, algıyla yandaşlarını bir arada tutmaya, tehditle milleti korkutmaya çalışıyorsa,
Artık gitme vakti gelmiş demektir.
Musa Eroğlu’nun türküsünde dediği gibi “Sayılı günler tükendi, yolun sonu görünüyor” demektir.
İşsizliğin kol gezdiği, emeklinin, emekçinin, çiftçinin aç gezdiği, öğrencinin parklarda yattığı, enflasyonun tepelerde dolaştığı, Türk Lirasının değerinin Cumhuriyet tarihinde ilk kez rekor seviyelere düştüğü, dış politikada esamemizin okunmadığı bir dönemde, artık iktidara düşen ülkemize ve insanlarımıza daha fazla zarar vermeden erken seçime gitmektir.
Son Söz; “Korkunun ecele faydası yok” Atasözü