YÜZÜNCÜ YILA HAZIRLANIRKEN

Araştırmacı yazar, Hasan Özpınar’ın İscehisar kitabı mermercilik tarihimize ışık tuttu. Arkadaşımız inceleyen ve tuttuğunu koparan bir kişiliğe sahiptir. Yıllar önce evime gelerek kitap resim ne varsa fotoğraflarını aldı. Sinanpaşa üzerine de çalışmaları var.
Kurtuluş savaşının Sinanpaşa’nın taşında toprağında izleri vardır.
Sayın İsmet İnönü ile bir özel konuşmamda; Afyon’un her toprağında şehit verdik. Ordumuz, Konya, Şuhut, Kocatepe, Afyon, Erkmen tepe, Sinanpaşa derken, zaman zaman dinlenmeye çekilen askerlerimiz kaçan Yunan askerlerinin geri gelerek baskınlarına uğradı. Sinanpaşa’nın köylerinde eski siperler duruyor olmalı.
Kurtuluş savaşı ve sonrası Kahraman Halil ağanın hikâyesini biliriz. Bir de Hüseyin Genelioğlu’ndan bahsederler. Lise dönem arkadaşım Sevinç’in babasıdır. Yunan uçaklarında o da bulunurmuş. Ne gibi yardımları oldu. Bilemiyorum o aileden Afyon’da kimse kalmadı. Dedem Duhanizade Mustafa, nerede şehit bilemiyorum. Araştırdım kesin bir cevap alamadım. Sinanpaşa’da yatıyor olabilir. Diğer Mahmut dedemi bir evden iki asker olmaz diye asker yapmamışlar. O da Balmahmut’a gitmiş Yunan casus diye onu, Ahmet amcamla bir hafta tavuk kümesine hapsedip “casussunuz” diyerek dövmüşler, Dedem yürüyemezdi. Yıllarca yatakta yaşadı. Kurtulunca köyde Yunanla baş edilmez deyip köye dönen askerleri, “KEMAL PAŞA yaklaştı. Zafer yakın, savaşa gidin” diye uyardığı bunlardan birisinin aldığı ZAFER madalyasını görmüştüm. Balmahmut köyünde araştırma yapılabilir. Mahmut dedem “Köye yiyecek almaya geldik. Yanımda yeğenim çocuk var” diye Yunan elinden kurtulmuş. Yine Yunan askeri Kütahya yolunda kaçarken çeşme başında bir köylü kadın elinde çapa ne bulduysa Yunan Askerini orada öldürdüğü anlatılır. ZAFER nice böyle kahramanlıklarla kazanılmıştır.