Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Sezer Küçükkurt

Zarf ve mazruf – Kocatepe Gazetesi

Sezer Küçükkurt 21 Şubat 2012 Salı 14:05:19
  Eğitimin 12 yıl boyunca zorunlu olmasıyla ilgili kanun teklifi TBMM’de görüşülmeye başlandı. 8 yıl olan zorunlu eğitim eğer yasa kabul edilirse 12 yıla çıkarılacak. Eğitim 4+4+4 şeklinde yani, 4 yıl ilkokul, 4 yıl orta okul ve 4 yıl lise şeklinde olacak. Önerinin akıbetini hep birlikte takip edeceğiz.
Konu eğitim olunca hep “zarf”a bakılmasından, “mazruf”un ıskalanmasından dert yanarız. Okula gidiş süresi uzadıkça eğitimin ve insanın kalitesinin yükseleceğini sanırız.
Gençlerimizin, öğrencile-rimizin eğitim ve bilgi düzeyini hep birlikte hemen hemen her gün ekranlarda izliyor, gazetelerde okuyoruz. Elbette genelleme yapmak yanlış olur. Kendini geliştirmiş, geleceğe emin adımlarla yürüyenleri ayrı tutmak gerekir. Ancak büyük çoğunluğun eğitim sisteminin çarkları arasında ezildiğini inkar etmek de basiretsizlik olur.
Gazetelerin üçüncü sayfalarından birinci sayfalarına taşan baltalı, testereli cinayetler, erkek arkadaşı ile buluşabilmek için anne, cep telefonu için baba katletmeler hep lise ve yüksek okul öğrencileri arasından çıkmakta. Düşünebiliyor musunuz; eğer bunlar yakalanmasalardı gazeteci olacaklardı, hâkim olacaklardı, savcı olacaklardı, doktor olacaklardı, öğretmen olacaklardı. Bu cinayetleri işlememiş olsalardı bile işleme potansiyeli taşıyan bedenler olarak toplumun içinde yer alacak, hatta önemli yerlere geleceklerdi. Eğitimsiz insanların karıştığı vahşetlerde cehaleti suçluyoruz ama, eğitimden geçenlerin sebep olduğu dehşet verici olaylarda ne diyeceğimizi şaşırıyoruz.Teknoloji olarak kısım kısım ilerlemeler sağlanıyor olsa da okullardaki fiili durum zaten eğitimin durumunu göstermesi açısından yeterli fotoğrafı veriyor. Okulu bitiren öğrencilerin bilgi, beceri ve davranışları ise daha bir içler acısı. x’leri, y’leri bilen çocuklar Yahya Kemal’i hayatta bilirken, Kâbe’yi Peygamberimizin türbesi zannediyor. Büyük bir çoğunluk anneyi evin aşçısı ve son ütücüsü, babayı kurs taksitlerini ödeyen ve cep telefonu ihtiyacını karşılayan bankamatik, msn ve Facebook gibi paylaşım sitelerini akıl danışılması gereken teyze, amca, hala; yani hısım akraba sanıyor. Tüm bunların “Çağdaşlık” diye dayatılması ise vicdanları ayrıca acıtıyor. Acılar silsilesi birbirini izliyor. “Çağdaş” denilen şeye karşı olan “Çağ dışı” oluyor. Bir bakıyorsunuz ki, “Çağdışılık” suçlamaları “Afganistan’daki Taliban”a kadar uzanıveriyor.Bir kesim “Çağdaş” dedi diye o şey “Çağdaş” olmak zorunda mıdır?. Pek çok şey aynı anda “Çağdaş” olamaz mı?. “Çağdaş”ların içinden mantıklı olanının, uygun olanının seçilmesi neden “Çağ dışılık” olsun ki?Adı Millî olsa dahi, böyle bir eğitim sisteminin çarklarında heder olan nesillerin “milli”likten uzak olduğunu herkes kabul etmektedir. Sadece hizmet sektöründen ve biraz da al-sat’la para kazanabilmeye odaklanan nesil, siyasi çalkantılar için de uygun zeminleri hazırlamaktadır. Ne yaptığını, nereye gittiğini bilemez halde olanlar, “ne yaptığını bilenler”in dümen suyuna doğru yol almaktadırlar.
Bunların ötesini düşünmek insanı daha da korkutuyor. Aile müessesinin darmadağın olduğu, komşuluk ilişkilerinin bittiği, manevi değerlerin yozlaştığı, kutsal ne varsa hırpalanan bir gelecekte kendi elimizle kendi başımıza bela bulmak için uğraşıyoruz sanki. Kendi elleriyle kendi başlarına bela bulan Irak, Libya, Mısır, Yemen gibi ülkeler yanı başımızda ibret vesikası olarak dikiliyor.
Siz bakmayın bu söylenenlere. Olup bitenden memnunuz pek çoğumuz.
Çöp bidonlarından çıkan insan cesetlerinin sorumlusu olarak “Katil aslında sistem” diyenleri müstehzi tavırlarla eleştiririz hep. Kolaycılığa kaçmakla suçlarız. Gerçekten şöyle bir düşünelim; söylediklerinde hiç mi haklılık payı yok?

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti