'15 Temmuz Milli Birlik Manifestosudur'

15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü dolayısıyla Zafer Meydanı’nda etkinlikler düzenlendi. Protokol konuşmaları Vali Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı, AK Parti Afyonkarahisar Milletvekilleri Av. Ali Özkaya ve Dr. Hasan Arslan, MHP Milletvekili Mehmet Taytak ile Belediye Başkanı Burcu Köksal tarafından yapıldı.

“DEMOKRASİ BİR ANDA TOPLA EMİRLE TESLİM ALINAMAZ”

Programın ilk konuşmasını Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burcu Köksal yaptı. 15 Temmuzun büyük bir saldırı olduğunu belirten Başkan Köksal, “Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir sözünü yaşadığımız bir gün olarak tarihe geçen 15 Temmuz sadece bir darbe girişimi değil bizim demokrasimize milli birlik ve kardeşlik değerlerimize yapılmış büyük bir saldırıydı. Demokrasi demek üstünlerin hukuku değil hukukun üstünlüğüdür. Bu ülkede hiç kimse cumhuriyetin üstünde değildir. Ben milletvekilliğim döneminde de bu sözü söyledim bugün de yineliyorum.  

Demokrasi olmazsa olmazımızdır. Darbelere karşı her zaman karşı duracağız çünkü demokrasi bizim ortak paydamızdır. 15 Temmuz bizlere gösterdi ki demokrasi bir anda bir topla, bir emirle teslim alınamaz. Demokrasi vatandaşlarımızın özgürce seçtiği iradenin yaşatılmasıdır. Milletimizin demokrasiye sahip çıkma iradesi bir defa daha tüm dünyaya gösterilmiştir. Bu duygularla başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşında günümüze kadar vatanımızın bölünmez bütünlüğü için canını feda eden tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet kahraman gazilerimize sağlıklı ömürler diliyorum ve onları minnetle anıyorum, Yaşasın demokrasi, yaşasın Türkiye Cumhuriyeti.” dedi.

“15 TEMMUZ MİLLETİMİZİN DESTAN YAZDIĞI GÜNDÜR”

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Taytak, hain darbe kalkışmasının üzerinden 9 yıl geçtiğini söyleyen Milletvekili Taytak, “Bugün 15 Temmuz 2025. Hain kalkışmanın üzerinden 9 yıl geçti. Bu dokuz yılda her günümüzü her yılımızı unutmamak ve unutturmamak adına şehitlerimizi ve gazilerimizi anıyoruz. Ama o gün, o hain çeteye Türkiye'yi böldürmemesi adına ortaya koyduğumuz mücadelenin de mutluluğu yaşıyoruz. 15 Temmuz Türk milletinin yeniden diriliş derslerinin yazıldığı gündür. 15 Temmuz demokrasiye ve milli iradeye sahhip çıkıldığı gündür. Sadakatin ihanete galip geldiği gündür. Evet. 15 Temmuz 2016 gecesi çok zor bir geceydi. Karanlıktı, kurşun yağdırdılar. Gazi Meclisimize bomba attılar.

Kızılay'da, İstanbul Boğaz Köprüsü'nde, semtlerde hain terör örgütü 252 canımıza kıydı. Şehit ettiler. Binlerce de gazimiz oldu. Kimdi bunlar? Devletin işler sızmış etrafımızda olmuşlar. Milletimizi Yüce Allah'la aldatan bizler de hoş görünen FETÖ'nün ahlaksız, haysiyetsiz insanlarıdır. Bellerinde silah görmedik. Ellerinde bıçak görmedik ama orduya sızmışlar. Polisi de sızmışlar. Üniversitemize, hastanemize, postanemize, her yerimize sızmışlar. Ancak şunu bilemediler ki bu millet bununla müsaade etmeyecekti. Sonuç olarak 15 Temmuz şehadete yürüyen kahramanların vatana sahip çıkan milletimizin destan yazdığı gündür. Unutmayacağız.

Afyonkarahisar'da 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla bir etkinlik gerçekleştirildi. Etkinlik Zafer Meydanında yapıldı. Program mehter takımının gösterisiyle başladı. Ardından milli sporcular, sancak koşusuyla getirdikleri Türk bayrağını, Vali Yiğitbaşı'na teslim etti. Saygı duruşunda bulunulması, İstiklal Marşı okunması ve Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından, İl Müftüsü Lütfü İmamoğlu tarafından şehitlere dua edildi.

Unutturmayacağız. Peki, bu hainler duruyorlar mı? Durmuyorlar. Hala devam ediyorlar. Hala bu ülkeyi bölmek, parçalamak, nüfus etmek adına mücadele ediyorlar. Üç gün önce yine bir zincir firmasının üç sene yakın personeli içeri alındılar. Biliriz ki düşman uyumaz. Bizlerde hiç uyumayacağız, ayakta duracağız. Ve onlara karşı her türlü mücadelemizi aslanlar gibi vereceğiz. Türk milletin dün olduğu gibi bugün de ülkesinin, milletinin, devletinin parçalanmaması için her türlü mücadeleyi vermekte ve sadece feda değil Her türlü teröre karşı diz çökmeyeceğiz, Ama onları biz diz çöktüreceğiz. Bedir'de, Malazgirt'te, Kurtuluş Savaşı'na oradan FETÖ şehitlerimize ve tüm şehitlerimize, aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Gazilerimizi de hürmetlerimi, saygılarımı sunuyorum ve diyorum ki milletin adı Türkiye! Ne mutlu Türküm diyene.” diye konuştu.

“MİLLİ İRADEYE SAHİP ÇIKMAK İÇİN BURADAYIZ”

AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Dr. Hasan Arslan, yağmura rağmen Zafer Meydanını boş bırakmayan Afyonkarahisarlılara teşekkür ederek sözlerine başladı. Milletvekili Arslan, “Milli iradeye sahip çıkmak için burada olduğunuzu hepimiz biliyoruz. Allah razı olsun. Darbe kalkışmasının üzerinden 9 yıl geçti. Günler çabuk geçse de sanki dün gibi. Ben o gün Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği İdari Hizmetler Başkanıydım. Darbe kalkışmasını duyar duymaz ekiplerimizi hastane başhekimlerimizi telefonla organize ederek Zafer Meydanı'na geldim. Burada sabaha kadar meydanda bekledik. 

Çünkü buraya gelme sebebimiz halkımızın da meydana gelme sebebi başka illerde, büyük şehirlerde olduğu gibi meydanlarda, valilikte bir çatışma olacak olursa buna engel olmaktı. Sabaha kadar bu millet Afyonkarahisar halkı olası bir olaya karşı milli iradeye, demokrasiye sahip çıkmak için bekledi. Çok şükür Afyonkarahisar'da böyle bir kalkışma girişimiyle karşılaşmadık. Ama olsaydı Ankara'da olduğu gibi, İstanbul'da olduğu gibi bu millet burada demokrasiye sahip çıkacaktı. Bunun için sabaha kadar bekledi. Tarih tekerrürden ibarettir. Böylesi bir tekerrürü engellemek için böyle darbe girişimlerine karşı hep birlikte olmamız lazım. O yüzden bugünün adı 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü. Demokrasi olmazsa insanlar yönetilemez. Bazı güçlerin egemenliğiyle, hegemonyasıyla ülkeler ilerleyemez O yüzden bu millet demokrasine her zaman sahip çıktı. Bundan sonra da çıkmaya devam edecek. O gün hangi duygularla buradaydık? 

Rahmetli Adnan Menderes'in asıldığını bildiği için, o gün bir şey yapamadığımız için, milletimiz iradesine sahip çıkamadığı için o duygularla aynı şeyin Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a yaşatılmaması için, bu millete yaşatılmaması için, sahip çıkmak için buradaydım. Bu milletin başardığının ne kadar büyük olduğunu anlamak için sadece geçmişe o güne dönüp eğer darbe girişimi başarılı olsaydı ne olurdu diye düşünmemiz yeterlidir. Bugün Türkiye'nin çevresi ateş çakıyor. Eğer o darbe girişimi başarılı olsaydı Türkiye bugün yerinde olabilir miydi? Türkiye'ye bugün sahip çıkabilir miydik?  O yüzden milli iradeye egemenliğin kayıtsız şartsız milletin iradesinde olduğundan sahip çıkmamız gerekiyor. Dünyada bombalanan hiçbir meclis yok. Düşman bile bombalamamış düşmanının meclisini. Ancak bu hain terör örgütü mensupları TBMM’yi o gün bombaladılar. 

Meclisimize 3 tane bomba isabet etti. Bu kadar alçakça bir girişimde bulundular. Düşünün. Niye bunu yaptılar? Milletin iradesinden daha büyük olduklarını göstermek için yaptılar. Ama bu millet geçit vermedi. İnşallah bundan sonra da hiçbir darbe girişimine geçit vermeyecek. 15 Temmuz gibi bir darbe girişimi gören başka bir ülke mesela Suriye'de aynı şeyi yaptı. Türkiye'deki girişimden cesaret aldı. Bu milletin önüne kimse çıkamayacağını biz o gün gösterdik. Suriye halkı da bugün gösterdi. O yüzden inşallah dualarımızda olsun. Demokrasimize her zaman sahip çıkalım, birlik olalım. İçeride gelip olalım ve güçlü olalım.” şeklinde konuştu.

“MİLLET İRADESİNE HER DAİM SAHİP ÇIKIYOR”

AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Av. Ali Özkaya, programda yaptığı konuşmada şunları kaydetti: 

“Bugün tarihi bir gün. Bir taraftan baktığımızda tarihin en büyük ihanetlerinin olduğu bir gün, diğer taraftan baktığımızda da tarihin en önemli kahramanlıklarının meydana geldiği bir günün anma programındayız. 15 Temmuz için hepimizin birçok adresi var. Biz defalarca basında da televizyonlarda da bu meydanlarda da anlattık. Gerçekten o gün o bombaların altında sabaha kadar Cumhurbaşkanlığı Külliyesinin önünde beklediğimizde yaklaşık 30 kişinin şehit olduğu, uçaktan hainlerin attıkları bombalar, helikopterlerden tarandığımız, top mermileriyle hedef alındığımız, insanların üzerinden geçtiği tankların önünde duran insanlarımızla bu millet de bir kez daha gurur duydu. O gün söylenecek en güzel söz şuydu; Allah bu milletin kalbinden korkuyu almıştı. Ve hiçbir şeyden korkmadan, ne kurşundan korkarak, ne tanktan, ne toptan, ne hainlerden korkmadan dimdik vatanının önünde durdu. 

İnsan için en kıymetli şey canıdır. Eğer bir insan canından vazgeçmeyi göze alıyorsan çok daha ulvi, çok daha manevi bir değer için bunu göze alıyor demektir. Aziz milletimiz o gün tarih boyunca bu topraklar için şehit olduğu gibi o günde şehit olmayı göze aldı. 252 kardeşimiz şehit olurken insanlarımız gazi oldular. Gerçek gaziler kahraman milletimizdir. Milletimiz Sayın Cumhurbaşkanımızın sokaklara davetiyle birlikte meydanlara çıkmıştı. O gün meclisteki bütün partiler meclise geldi ve iradeye sahip çıktı. Bombaların altında aynen Kurtuluş Savaşı'nda olduğu gibi bir taraftan savaşı yönetti, bir taraftan da meydanları yönetti ve demokrasiye sahip çıktı. İşte bu millet bunu her zaman yaşatıyor. Bu milletin bir ferdi olmak, bu aziz milletin bir temsilcisi olmak ve Allah'a hamd olsun o gece sabaha kadar o nöbetin başında durmak bizim için tarihte evlatlarımıza bırakabileceğimiz en büyük mirastır. Herkes kendisine bakmalı. 

Ben o gece saat 22.00’den 3.00’e kadar neredeydim? Hangi taraftaydım? Bunu kalbime, ruhuma ve bütün herkese anlatıyorsam milletten tarafayım diyorsam sorun yoktur. Ama buna bir bahane veriyorsan o zaman bir sıkıntı vardır. Biz bu memleketi ne karanlık hocalara ne sahte hocalara Allah'ın izniyle bırakmayacağız. Cumhuriyeti kolayla kurmadık. Kocatepe'den başlayıp İzmir'e kadar Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın liderliğinde nasıl Kurtuluş Savaşını kazandıysak, nasıl Sultan Alparslan'ın liderliğinde Malazgirt'ten Anadolu'ya girmişsek, nasıl Sultan Fatih'in komutasında İstanbul'u feth etmişsek bu millet her daim sınırlarına, değerlerine, varlığına sahip çıkıyor. Çıkmaya devam edecek. Bugün bu yağmurda bu meydana, Zafer Meydanına hepiniz geldiğiniz için ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Allah razı olsun. Millet her daim iradesine sahip çıkıyor. Çıkmaya da devam edecek diyorum.”

“15 TEMMUZ MİLLİ BİRLİK RUHUNUN MANİFESTOSUDUR”

Anma programının son konuşmasın Afyonkarahisar Valisi Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı yaptı. “Tarihe altın harflerle kazınan bir kutlu direnişin milletimizin iradesine, özgürlüğüne ve devletine sahip çıktığı 15 Temmuz'un Demokrasi ve Milli Birlik Günü'nün yıldönümünde bir araya geldik.” diyen Vali Yiğitbaşı, şöyle konuştu: 

“Bu meydan, bu şehir ve bu millet 15 Temmuz 2016 tarihinde büyük bir direnişin canlı tanığı olmuştur. O gece milletimizin iradesine kasteden ezanımızı susturmak, bayrağımızı indirmek, milletimizi esaret altına almak isteyen hain FETÖ-KR örgütün kanlı bir darbe girişiminde bulunmuştur. Darbeye kalkışan alçaklar ülkemizin semalarında alçak uçuş yaparken bilmiyorlardı ki bu topraklarda herkesin yüreği vatan sevgisiyle çarpar ve gerektiğinde o vatan uğruna canını seve seve verir. O gece Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla milletimiz sokaklara dökülmüş, tankların önünde durmuş, kurşunlara göğsünü süper etmiştir. 

Kadınıyla, erkeğiyle, genciyle, yaşlısıyla bayrağına elini alan her bir fert demokrasiye, özgürlüğe ve bu aziz vatana sahip çıkmıştır. O gece 253 kahraman şehidimiz, vatanımızın aziz toprağına düşerken, 2 binden fazla gazimiz ise göğsünü bu hayasızca akına siper ederek cesaretin ve fedakârlığın sembolü olmuştur.

15 Temmuz sadece bir darbe teşebbüsünün bastırıldığı bir tarih değil, aynı zamanda bu milletin Çanakkale'den, Kurtuluş Savaşına, oradan 15 Temmuz'a uzanan engin vatan aşkının ve köklü imanının bir kez daha alevlendiği bir gündür. Bu nedenle 15 Temmuz bir demokrasi zaferi olmanın yanı sıra milletimizin bağımsızlık tutkusunun, birlik ruhunun ve özgürlük iradesinin yeniden haykırıldığı adeta bir milli birlik manifestosudur. Bu duygu ve bilinçle 15 Temmuz Çanakkale'deki ruhun ve Kurtuluş Savaşı'ndaki sarsılmaz azmin yeniden canlandığı bir diriliş gecesi olmuştur. Bugün bu ruhu yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak hepimizin en önemli vazifelerinden biridir. O gece TBMM bombalanmış, milletin iradesi hedef alınmıştır.

Ancak unutulmamalıdır ki bu milletin iradesi ne tankla bastırılır, ne uçakla sindirilir, ne de bir avuç hainin tuzağıyla esir alınabilir. Çünkü bu irade asırlara hükmetmiş bir devlet aklının, binlerce yıllık bir medeniyetin ve sarsılmaz bir inancın tezahürüdür. Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadeleriyle, ‘15 Temmuz gecesi bu millete zincir vurmayı tekrar denediler ve hamdolsun başaramadılar.’  Bugün bizlere düşen görev, 15 Temmuz'daki o direniş ruhunu diri tutmak, o gece toprağa düşen şehitlerimizin emanetine sahip çıkmak, gazilerimizin kahramanlığını minnetle yaşatmak ve Türkiye Yüzyılı vizyonuyla devletimizi, demokrasimizi ve milletimizin birlik ruhunu daha da yüceltmektir. Bizler biliyoruz ki bu millet, ‘Ya istiklal ya ölüm.’ diyerek kurduğu cumhuriyetine, istiklaline ve iradesine karşı edenlere asla boyun eğmeyecek, hangi karanlık odak olursa olsun bu topraklarda hiçbir hain emellerine ulaşamayacaktır. Bizler iyi biliyoruz ki istiklal bu milletin varoluş mücadelesinin temel ülkesidir.

Çünkü esaret bizim için ölümden daha beterdir. Bu gerçeği milletimiz 15 Temmuz gecesi bir kez daha canı pahasına ispatlamıştır. Tıpkı Kocatepe'de, tıpkı daha da gerilerde Sultan Arpaslan'la ispat ettiği gibi. Bu millet FETÖ'cü alçaklara karşı varını yoğunu ortaya koyarak eliyle yetiştirdiği ekinleri ateşe vererek ve ekin gibi bildiği evladını hainlerin üzerine göndererek ve vatanına, bayrağına,  ezanına sahip çıkmıştır. Bugün vesilesiyle tüm şehitlerimizi rahmetle anıyor, kahraman gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. 15 Temmuz'da canını ortaya koyan her bir vatandaşımıza selam ve muhabbetlerimi sunuyorum. O gece şehadete yürüyenler bu toprakların ebedi bekçileri oldular.

Onların kanıyla sulanan bu vatan bir kez daha hürriyetine kavuştu. Şehitlerimizin ruhları şad, mekânları âli olsun. Yine Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi, o gece meydanlarda yazılan destan sadece Türkiye'nin değil tüm mazlum milletlerin ilham kaynağı olmuştur. Dost ve kardeşlerimiz dualarıyla direnişimize, gözyaşlarıyla zaferimize ortak olmuşlardır. Ufku ve vicdanı dünyanın dört bir yanına uzanan bu mübarek toprakların ışığı, yeryüzünün farklı köşelerini de aydınlatmıştır. O gece millet olmanın şuuruna bir kez daha erdik.

O gece ümmet olmanın ne manaya geldiğini bir kez daha gördük. O gece kardeşliğimizin sırrına bir kez daha vakıf olduk. ‘Türkiye'nin Türkiye'den büyük olduğu hakikati 15 Temmuz gecesi bir kez daha hem de çok güçlü bir şekilde anlaşılmıştır.’ diyor Sayın Cumhurbaşkanımız. İşte bugün bizler Türkiye yüzyılı vizyonuyla devletimize, demokrasimize ve milletimizin iradesine sahip çıkmaya tüm insanlık için devam edeceğiz. Bayrağımızdan da, ezanımızdan da, vatanımızdan da bu memleketin hiçbir evladından da asla vazgeçmeyeceğiz. Yaşasın milletimizin sarsılmaz iradesi, yaşasın demokrasimiz, birlik ve beraberliğimiz.”

15 Temmuz video gösteriminin ardından şiir dinletileri gerçekleştirildi. Gazeteci İbrahim Güneş’in konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hitabı canlı yayında meydanda ki dev ekrandan izlendi. Şehit kızı ve 15 Temmuz Gazisi Ayşe Emine Özyiğit’in söyleşisinin ardından kahramanlık türküleri seslendirilip, ilahiler sunuldu.

MUSTAFA YILDIZDOĞAN COŞTURDU

Sanatçı Mustafa Yıldızdoğan konser verdi, kahramanlık türküleri seslendirildi ve ilahi grubu sahne aldı.

Tüm camilerimizde ve Zafer Meydanı’nda sela okundu.

Afyonkarahisar'da 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla bir etkinlik gerçekleştirildi. Etkinlik Zafer Meydanında yapıldı. Program mehter takımının gösterisiyle başladı. Ardından milli sporcular, sancak koşusuyla getirdikleri Türk bayrağını, Vali Yiğitbaşı'na teslim etti. Saygı duruşunda bulunulması, İstiklal Marşı okunması ve Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından, İl Müftüsü Lütfü İmamoğlu tarafından şehitlere dua edildi.
Programa, protokolü üyeleri ile birlikte milletvekilleri de katıldı.