3 Mayıs Mesajında Özdağ Vurgusu
Zafer Partisi Gençlik Kolları Afyonkarahisar İl Başkanı İbrahim Samed Sevim, 3 Mayıs Türkçülük Günü dolayısıyla yaptığı basın açıklamasında 'Ümit Özdağ' vurgusuna yer verdi
Zafer Partisi Gençlik Kolları Afyonkarahisar İl Başkanı İbrahim Samed Sevim, 3 Mayıs Türkçülük Günü dolayısıyla bir basın açıklaması yaptı. Sevim, “3 Mayıs 1944, Türk milletinin kimliğine, kültürüne ve bağımsızlığına sahip çıkan Hüseyin Nihal Atsız, Reha Oğuz Türkkan, Alparslan Türkeş, Cemal Oğuz Öcal, Fethi Tevetoğlu, Hasan Ferit Cansever, Hüseyin Namık Orkun, Nejdet Sançar, Orhan Şaik Gökyay, Sait Bilgiç ve Zeki Velidi Togan'ın baskılara, zulme ve haksızlıklara karşı dimdik durduğu bir gündür” dedi.
“TUTUKLAMA HAKSIZ”
Sevim, açıklamasına şöyle devam etti:
“Ne yazık ki, tarih boyunca Türkçülere uygulanan baskı ve sindirme politikaları, günümüzde de farklı biçimlerde devam etmektedir. Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, Türk milletinin birliğini, güvenliğini ve geleceğini savunma mücadelesi verdiği için, tıpkı 1944’teki Türkçü büyüklerimiz gibi, hukuksuz bir şekilde gözaltına alınmış ve 21 Ocak 2025’ten beri Silivri Cezaevi’nde rehin tutulmaktadır.
Özdağ’ın, ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ suçlamasıyla tutuklanması, geçmişte Türkçülere yönelik uygulanan ‘suç uydurma’ taktiklerinin bir yansımasıdır. Bu suçlamalar, Özdağ’ın sığınmacılarla ilgili yaptığı paylaşımlar ve siyasi eleştiriler gerekçe gösterilerek oluşturulmuş, ancak toplum vicdanında haksız bulunmuştur. Nitekim anketler, Türk halkının yüzde 80’inin bu tutuklamayı haksız bulduğunu göstermektedir.
1944’te Türkçüler, devletin ideolojik baskıları altında ezilmeye çalışılırken, bugün Ümit Özdağ, Türk milletinin çıkarlarını savunduğu için siyasi bir kumpasla susturulmak istenmektedir. Bizce bu süreç “İkinci Ergenekon” operasyonudur, bu durum geçmişteki kumpas davalarıyla bugünkü hukuksuzluklar arasındaki benzerliği açıkça ortaya koymaktadır.
Özdağ’ın, Kayseri’deki olayları kışkırttığı iddiasıyla suçlanması, tıpkı geçmişte Türkçülerin devlete karşı isyan gibi asılsız suçlamalarla itham edilmesi gibi, gerçeklerden uzak bir senaryodur.”
“ÖZDAĞ’A GÜÇLÜ DESTEĞİMİZİ SUNUYORUZ”
Sevim, açıklamasını şu vurgularla bitirdi:
“Özdağ’ın cezaevinde geçirdiği süre boyunca, zayıflamış görünmesi ve suikast endişesini dile getirmesi, geçmişte Türkçülere uygulanan fiziksel ve psikolojik baskıların bir devamı niteliğindedir.
Türkçülük, Türk milletinin tarihsel birikimini, dilini, kültürünü ve birliğini koruma davasıdır. Bu dava, 3 Mayıs 1944’te olduğu gibi, bugün de engellerle karşılaşmaktadır. Ancak, ne geçmişte ne de bugün bu baskılar Türkçülüğün ateşini söndürememiştir. Bu vesileyle, 3 Mayıs 1944’te zulme karşı duran Türkçü büyüklerimizi rahmet, minnet ve saygıyla anıyoruz. Aynı şekilde, bugün Türk milletinin bekası için mücadele eden ve bu uğurda özgürlüğünden mahrum bırakılan Genel Başkanımız Ümit Özdağ’a en güçlü desteğimizi sunuyor, onun bir an önce özgürlüğüne kavuşmasını diliyoruz. Türkçülük davası, ne baskılarla ne de zindanlarla durdurulabilir. Türk milleti var oldukça, bu dava yaşayacaktır!”