Afyon'da Annesini Öldüren Gençten Şok Sözler!

Afyonkarahisar merkezde Fatih Mahallesinde 28 Ocak 2025 tarihinde meydana gelen olayda bekâr annesi S.E’yi (41) birlikte yaşadıkları evin mutfağında pompalı tüfekle vurarak öldüren sanık H.H.B ve olayda kendisine yardım eden arkadaşı O.E’nin (19) ilk duruşmaları bugün akşam Afyonkarahisar 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.

Duruşma yaklaşık 1,5 saat sürdü.
Sanıklardan H.H.B. ile olay sırasında yanında bulunan arkadaşı O.E, “Üstsoy veya Altsoydan Birine ya da Eş, Boşandığı Eş veya Kardeşe Karşı Kasten Öldürme” suç isnadıyla tutuklu olarak yargılanıyor. 
Maktul S.E’nin kızı T.B ile annesi N.E her iki sanık H.H.B ve O.E’den şikâyetçi olarak en üst sınırdan cezalandırılmasını avukatlarıyla birlikte talep ettiler.

“POLİSE TESLİM OLSUN DİYE İKNAYA UĞRAŞTIK”

Duruşmada ifadesi alınan sanık O.E (19) kasaplık yaptığını sanık H.H.B ile arkadaş olduklarını söyledi. Olay günü H.H.B ile erkek berberinde rastlaşarak 20 dakika kadar zaman geçirdiklerini, arkadaşının kendisini maktul annesi S.E ile birlikte yaşadıkları eve üst değiştirmesi için motosikletiyle bırakmasını istediğini ancak kendisinin aracının arızalı olması dolayısıyla ortak arkadaşları M.E’den kendilerini bırakmalarını istediklerini belirtti. M.E’nin motosikletiyle H.H.B’nin annesi maktul S.E ile birlikte kaldığı eve bıraktığını aktaran sanık O.E, “Ben aşağıda H.H’yi bekliyordum. Bana sende çık dedi ama ben aşağıda kaldım. O yukarı eve çıktıktan sonra bir el silah sesi duydum. Sonra aşağıya indiğinde de bir el ateş etti. Ne olduğunu sorduğumda bana ‘sür’ dedi. Çevre yolunda ilerlerken otların arasında silahı attı ve annesini vurduğunu söyledi. Mahalleye geldik, olayı M.E ile berber ağabey M.D’ye anlattık. H.H’yi polise teslim olması için hep birlikte ikna etmeye çalıştık. Zor bela ikna ettik ama ‘yarın teslim olurum.’ diyordu. Tam mahalleden ayrılırken H.H sivil polis aracını gördü. Koşmaya başladı. Ben yaklaşık 300 metre kadar yürüdüm ancak polisin dur ihtarına uyup teslim oldum. Polislere çevre yolunda olayda kullandığı silahı attığı otların yerini gösterip silahın bulunmasını sağladım. Zaten annesini vurduğunu anlattığı için berber M.D ağabey ambulansı arayarak durumu anlattı.” dedi.

“EVLADIM CANINDAN OLDU NAMUSUMUZA KARAÇALINDI”

Maktul S.E’nin annesi sanık H.H.B’nin ananesi N.E (60) torunu ve arkadaşı sanık O.E’den şikâyetçi olduğunu söyledi. N.E, “Hem kızımı öldürdüğü için hem de gerçek olmadığı halde annem başka erkeklerle görüşüyor diyerek namusumuza kara çaldığı için şikâyetçiyim. Ne gerekiyorsa yapılsın en üst ceza verilsin. Rahmetli kızımın kızı, genç kız torunum var. Zamanı gelince bu kız çocuğu da evlenecek, el kapısına gidecek. Aslı astarı olmayan bir yalanla namusumuza karaçalındı. Kızım katili olan oğlunun babasından boşandıktan sonra bir evlilik daha yaptı ve onu da bitirmek zorunda kaldı. Bekâr bir kadındı. Evlilik yolunda ciddi düşündüğü bizim ailesi olarak haberimiz olan bir beyle görüşüyordu. Kendisine hayırlısı ile evlenip yuva kurmasını, belli bir yaşa getirdiği çocuklarına bakabileceğimi söylemiştim.  Namus bu kadar kolay mı? Bizim de arımız namusumuz var. İddia ettiği şey gerçek olsa biz hiç müsaade eder miyiz? Olaydan bir gün önce evde kavga çıkarıp dairenin kapısını kızımın ve torunumun üzerine kilitlemiş. Kızım korkarak bana haber verdi. Oğlunun hırsızlığa alıştığını son olarak evdeki televizyonu da satmaya götürdüğün anlattı. Onu evde bırakıp kurtulmasını söylediğimde, ‘Anne biz nasıl senin evladınsak o da benim evladım. Sen bizden vazgeçmedin, ben oğlumdan niye vazgeçeyim. Babası da telefonunu açmıyor, ilgilenmiyor.’ dedi. Evladım annelik içgüdüsüyle evladına kıyamadığı için canından oldu. Babası ile ayrılmışlardı. Madde bağımlısı ve sürekli sorun çıkaran bir çocuktu. Yanındaki arkadaşı da madem sadece onu eve üst değiştirmeye gelirken yanında geldi de silah sesini duyup annesini vurduğunu söyledikten sonra niye hemen ambulans çağırmadı? Evladımın katiline akıl veren arkadaşları vardı. Olay anında yanında olan ve diğer arkadaşlarıyla bunu bir ay önce planladılar.’ diye konuştu. Acılı anane N.E, duruşma salonunda izleyici sıralarına dönerek, “Annesinin katili torumunumun duruşma salonundaki arkadaşları olayın ardından onu alkışlayarak desteklediler. İyi yaptın, çıkacaksın dediler. Dilerim Allah’tan aynı acıyı yaşarlar.” ifadelerini kullandı.

“EVDEKİ BAZALARIN ALTINDA SİLAH YOKTU”

Annesini öldüren sanık H.H.B’nin kız kardeşi T.B’de ağabeyinden ve arkadış sanık O.E’den şikâyetçi oldu. Olaydan bir gün önce ağabeyinin evde kavga çıkarıp daire kapısını üzerlerine kilitlediğini anlatan T.B, “Ağabeyim silahı yanında getirmediğini bazanın altından aldığını söylüyor. Evimizde bir benim kullandığım bir de öldürdüğü annemizin bazası vardı. Bir tüfek olsa illa bilir görürdük. Olaydan bir gün önce evde kavga çıkarıp daire kapısını üzerimize kilitledi. Komşularımızdan birinde yedek anahtarımız vardı. Ona telefon ettik o kapıyı açarak bizim dışarı çıkmamızı sağladı. Olayın ardından ben ananeme gittim. Olay günü evde yoktum. Benim anahtarımı aldı. Sürekli huzursuzduk annemle sürekli tartışılardı. Benimde sosyal medya hesabı açmamı istemiyordu.” şeklinde konuştu.

“BENİM ANNEM BENİM NAMUSUM CEZAMA RAZIYIM”

Annesini öldüren H.H.B, sanık arkadaşı O.E’nin suçu olmadığını, annesi S.E’yi namus gerekçesiyle öldürdüğünü söyledi. Sanık H.H.B, “Benim annem benim namusumdur. Zaten poliste ifade verip durumu anlattım. İfademi tekrarlıyorum. Annemi müze yolunda yanında bir erkekle görmüştüm. Benim babamdan ayrıldı. Ondan sonra bir evlilik daha yaptı ondan da ayrıldı. Bekârdı ama evlilik için bile olsa bir erkekle görüşmesi benim töreme aykırıdır.” dedi. Mahkeme Başkanı sanık H.H.B’ye “Annen bekâr bir kadın olarak üçüncü kez evlenmeyi düşünemez mi?” sorusunu sordu. Sanık soruyu, “Hayır, konuşurken bile ağrıma gidiyor, konuşmak istemiyorum. Benim annem benim namusum. Cezama razıyım.” ifadeleriyle yanıtladı. Olay esnasında annesinin mutfakta olduğunu belirten H.H.B, “Mutfağa girdim annem ordaydı. Halüsinasyon mu gördüm nedir bilmiyorum. Hayal miydi gerçek miydi beynimde kuruntu yaptığımdan mıdır nedir bir an için annemi uygunsuz bir vaziyette gibi gördüm.” dedi.

“BİR BOŞLUKTA KULLANDIĞIM MADDENİN ETKİSİ ALTINDAYDIM”

Mahkeme Başkanı sanığa “Uyuşturucu kullanıyor musunuz?” diye sordu. Sanık H.H.B, “Evet peçeteye emdirilmiş bonzai kullanıyorum. Olay öncesi de kullanmıştım. Beynimde kuruntu yaptığımdan mıdır nedir hala bilemiyorum annemi uygunsuz gibi bir vaziyette gördüm. Tartışmaya başladık. İki yıl önce at yarışında hediye edilen tüfeğim vardı. Odaya gidip bazanın altından tüfeği aldım. Zaten beyin sağlığımda iyi değildi.  Bir boşluk içinde ne olduğumun farkında değildim. Kullandığım maddenin etkisi altındaydım.” diye konuştu.

“CEZAEVİNE GİRDİKTEN SONRA YAPTIKLARIMA PİŞMAN OLDUM”

Mahkeme Başkanı sanık H.H.B’ye, annesini öldürmesinden pişmanlık duyup duymadığını sordu. H.H.B, “Nasıl pişmanlığım olmasın ki? İnsan annesine durduk yerde niye kıyar ki? Cezaevine girdikten sonra yaptığım her şey için pişman oldum. Ama kendime göre sebeplerim var. Suçsuz günahsız birini niye öldüreyim. Durduk yerde de olmadı keyfimden mi öldürdüm?” dedi. Sanığın ananesi N.E. söz alarak, “Bizde içip içip onu bunu öldürelim. Ne kadar güzel” diyerek tepki gösterdi.

“KOMŞUMUN AHLAKA AYKIRI BİR DURUMUNU GÖRMEDİM”

Duruşmada üç tanığın beyanı alındı. İki sanığa aracını veren M.E, berber dükkanı işleten M.D ve cinayetin gerçekleştiği apartmanda maktul S.E’nin üst kat komşusu İ.D tanık olarak dinlendi. Tanık İ.D. sanıkları tanımadığını maktul S.E’nin yaklaşık 1 yıldır üst kat komşusu olduğunu söyledi. İ.D, “Olay anında ben uyuyordum. Birden bir şey düşüyormuş gibi bir sesle uyanıp mutfağa gittim. Herşeyin yerinde olduğunu görünce dışarı çıktım. Diğer apartman komşularımızla birlikte aşağıya indik ve maalesef bu olayın olduğunu öğrendik. Maktulün bir yıllık komşuluğumuz süresince ahlaka aykırı bir durumuna ve başkaca bir kötülüğüne şahit olmadım.” ifadelerini kullandı.

MAKTUL TARAF VE SANIK AVUKATLARI TALEPLERİNİ SIRALADI

Maktul S.E’nin yakınlarının avukatı her iki sanığın cinayeti planladıklarını, sanıklardan maktulün oğlu H.H.B’nin namus gerekçesi ve madde bağımlılığıyla suçtan sıyrılma ve asgari düzeyde ceza almaya çabaladığını ifade etti. Cumhuriyet Savcısının mütalaasına kısmen katıldıklarını söyleyen avukat sanıkların üst hadden cezalandırılmasını ve haksız tahrik indirimi uygulanmamasını talep etti. Sanıklardan O.E’nin avukatı ise müvekkilinin tek kusurunun yanlış zaman ve yerde olmak olduğunu, belirtirken annesini öldüren sanık H.H.B’ye CMK aracılığıyla atanan avukat dosyaya yeni atandığı gerekçesiyle yazılı ve sözlü savunma süresi talep etti. İkinci duruşma ilerleyen günlerde görülecek.