• Haberler
  • Genel
  • Afyon'da Ermeni ve Yahudiler Var Mıydı? Araştırmacı Hasan Özpunar Anlattı

Afyon'da Ermeni ve Yahudiler Var Mıydı? Araştırmacı Hasan Özpunar Anlattı

Araştırmacı-Yazar Hasan Özpınar, tarafından Kitap Kulübü üyelerine 'Afyonkarahisar'da Azınlıklar' başlıklı sunum yapıldı.

Hasan Özpınar, Afyonkarahisar'daki azınlıkların tarihi ve kültürel izleri üzerine yaptığı sunumda özellikle Yahudiler, Rumlar ve Ermenilere odaklanarak Afyonkarahisar'ın çok kültürlü geçmişini belgelerle açıkladı.

Afyon'da Ermeni ve Yahudiler Var Mıydı?

Afyonkarahisar’ın binlerce yıldır ticaret yolları üzerinde bir kavşak noktası olması sebebiyle birçok medeniyete ev sahipliği yaptığını, farklı kültürlerin gelip geçtiği bir şehir olduğunu dile getiren Özpınar, yaklaşık 2000 yıllık süreçte Afyonkarahisar'da yaşamış azınlık gruplarını ele aldı.

Afyon'da Ermeni ve Yahudiler Var Mıydı?
“AFYON’DA YAHUDİ VARLIĞINA YÖNELİK İZLER VAR”

Afyonkarahisar' topraklarında görülen en eski azınlığın Yahudiler olduğunu söyleyen Özpınar,  “Avram Galanté'nin ‘Afyon Türkiye Yahudileri’ adlı eseri ve Şer'iye Sicilleri, 1492'de İspanya'dan sürülen Sefarad Yahudilerinin Yavuz Sultan Selim döneminden itibaren Afyonkarahisar'a yerleştirildiğini göstermektedir. 17’inci ve 18’inci yüzyıllardan itibaren bu Yahudi nüfusu, ticaretin daha aktif olduğu İzmir ve Bursa gibi şehirlere göç etmiştir. Sefarad Yahudilerinden önce de Afyonkarahisar'da, Yahudi varlığına dair kanıtlar bulunmaktadır. Frig Vadisi ve Şuhut ilçesindeki kaya yerleşimlerinde Yahudi şamdanı ‘Menora’ işaretleri görülmüştür. Ne yazık ki Frig Vadisi'ndeki bir Menora işareti, define avcıları tarafından tahrip edilmiştir.” dedi.

Afyon'da Ermeni ve Yahudiler Var Mıydı?

“1930’LU YILLARA KADAR BİR YAHUDİ MEZARLIĞI VARDI”

Yahudilerin bugünkü Karaman Mahallesi civarında yaşadığının bilindiğini 1930'lu yıllara kadar eski devlet hastanesinin olduğu yerde "Çıfıt Mezarlığı" adında bir Yahudi mezarlığı bulunduğunu aktaran Özpınar, “Halk arasında, hasta çocukların şifa bulması için bu mezarlığa götürüldüğüne dair bir inanış da vardı. İkinci Dünya Savaşı yıllarında, varlık vergisi uygulamaları ve ihtiyat askerliği nedeniyle İstanbul'dan, Afyonkarahisar'a gelen Yahudiler, şehirde birkaç yıl yaşamış ve sivil hayatın içinde yer almışlardır.” diye konuştu.

“1912 YILINDA EMİRDAĞ’DE 105 RUM BULUNUYORDU”

Hasan Özpınar, Afyonkarahisar'daki Rum azınlığı ile ilgili demografik verilerin 1872, 1890’de Vital Cuinet'in çalışmaları ve 1919 yılına ait istatistiklerin, Afyonkarahisar merkez ve bazı kazalarında küçük bir Rum nüfusunun varlığını gösterdiğini ifade etti. Özpınar, “Örneğin 1890'larda  4812 Rum, 1912'de Emirdağ'da 105 Rum bulunmuştur. Rumlar genellikle devlet dairelerinde memur olarak görev yapmışlardır. Osmanlı Bankası Müdürü Kara Yanaki ile Rum Papazı Konstantin Efendi arasındaki sürtüşme kayıtlara geçmiştir. Yanaki, sahte mektuplarla Papazı tehdit etmekten dolayı ceza almıştır.” şeklinde konuştu.

“AFYON ERMENİLERİ GENELLİKLE ORTODOKS MEZHEBİNDENDİ”

Afyonkarahisar'daki Ermeni Azınlığında öne çıkan şahsiyetler hakkında bilgiler veren Özpınar, “Agop Yeremyan, Elazığ Harputlu olup Amerikan misyoner okullarında yetişmiş, 1879'dan 1922'ye kadar Afyonkarahisar’da yaşamış önemli bir Papaz’dır. Ermeni Kız Okulu'nun sorumlusu olmuştur. Afyonkarahisar Ermenileri genellikle Gregoryen (Ortodoks)  mezhebine bağlıydı.1860'lı yıllardan itibaren Katolik, Protestan ve Cizvit misyonerler Afyonkarahisar'da faaliyet göstermeye başlamıştır. Özellikle Amerikan destekli Protestan misyonerler, yerel Ermenilerin şiddetli tepkisine saraya yapılan şikâyetlerin yanı sıra tehditler olmasına rağmen uzun yıllar şehirde kalmışlardır. Papaz Agop Yeremyan, bu tepkilere rağmen sıfırdan başlayarak 1905-1910 yıllarında yaklaşık 3000 kişilik bir Protestan cemaati oluşturmuş, kendi kilise ve okullarını kurmuşlardır.” ifadelerine yer verdi.

“TİCARETİN YÜZDE 80’İ ERMENİLERİN ELİNDEYDİ”

Ermenilerin, özellikle halı dokumacılığında çok aktif rol oynadıklarını dile getiren Özpınar, şunları kaydetti: “Ermenilerin dokuduğu Afyonkarahisar halıları döneminde oldukça meşhurdu. 1896'da demiryolunun Afyon'a ulaşmasıyla ticaret üzerindeki Ermeni hâkimiyeti artmış, şehrin ticaretinin yaklaşık yüzde 80'i Ermenilerin elindeydi. Manifatura, tuhafiye, yün-tiftik ticareti listelerinde Ermeni isimleri çoğunluktaydı. 1906 yılında Ermeni kadın ve çocukları, pamuk ve iplik fiyatlarındaki artışı protesto etmek amacıyla hükümet dairesi önünde gösteri yapmışlardır. Bu, Osmanlı'daki ilk protesto gösterilerinden biri olabilir. Afyonkarahisar'ın belediye eczacısı Simon Simonyan Efendi, 1906'da Fransızca bir mektupla Ramazan ayında Karahisar Maden Suyu fiyatlarının düşürülmesini talep etmiştir. 1800'lerin ortalarına ait bir belge, Müslüman bir ustanın yanında çalışan Ermeni bir berber çırağının ailesinin baskısına rağmen kendi özgür iradesiyle Müslüman olduğunu göstermektedir.” 

“BİR ERMENİ’NİN EVİNDE BAŞLAYIP 3 GÜN SÜREN YANGINDA 1200 YAPI KÜL OLDU”

Afyonkarahisar’da 1902 yılında çıkan ve üç gün süren büyük yangının bir Ermeni’nin evinde başladığını dile getiren Özpınar, şöyle konuştu: “Afyon tarihinde büyük bir öneme sahip olan bu yangın, Mevlevi (Türbe) Camisi yakınındaki Canbaba Yokuşu'nda bir Ermeni'nin yeni evinde lambanın düşmesiyle başlamıştır. Üç gün süren yangında şehir büyük ölçüde yanmış, Mevlevihane, kiliseler, okullar ve konutlar dahil yaklaşık 1200 yapı kül olmuştur. Ancak Gâvur Hamamı ve Kuyulu Camisi ayakta kalmıştır.   Yangın mağdurları arasında Ermeniler çoğunluktaydı ve Amerika'dan büyük yardım kampanyaları düzenlenmiştir.  Işılyan (Işıloğlu) ailesi, Afyon'un en zengin ailesi olup Avrupa ürünlerinin temsilciliğinden taş ocakçılığına kadar birçok ticari alanda faaliyet göstermiştir. Işıloğlu ve Ermeni Papazı Ardeşir Efendi, Mevlevihane'nin yangın sonrası açılışında bir arada görülmüştür.

“MİSYONER HARLOW’UN MAKALESİ YÜRÜTÜLEN FAALİYETLERİ ANLATIYOR”

Araştırmacı-Yazar Hasan Özpınar, sözlerini şöyle tamamladı: “22 Aralık 1914 tarihli Ermenice bir mektup, 1915 Tehcir Kanunu öncesindeki durumu yansıtmaktadır. Samuel Harlow adında bir Amerikalı misyoner de 1910 yılında Afyon'dan, Amerika'ya mektuplar göndermiş ve Afyon hakkında ‘Siyah Kayaların Altında’ başlıklı bir makale yayınlamıştır.”

Kocatepe Gazetesi - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme