Afyon Kocatepe Üniversitesi, Özbekistan Florasını Araştıracak
Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ), uluslararası araştırma iş birlikleri alanındaki konumunu güçlendiren yeni bir bilimsel başarıya imza attı.
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından yürütülen 2518-TÜBİTAK–MHESI (Özbekistan) İkili İş Birliği Programı kapsamında desteklenmesine karar verilen projeler arasında, AKÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Erol’un yürütücülüğünü üstlendiği uluslararası ortak araştırma projesi de yer aldı.
AKÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Erol, projeye ilişkin yaptığı açıklamada “Kimya Bölüm Başkanımız Prof. Dr. Ömer Hazman’ın da araştırmacı olarak görev aldığı proje iki yıl süreyle yürütülecek. Projeyle, iki üniversitenin bilimsel birikim ve altyapısını bir araya getirerek sürdürülebilir, çevre dostu ve yüksek biyolojik aktiviteye sahip nanomalzemelerin geliştirilmesini amaçlıyoruz” dedi.
Erol, proje kapsamında, Özbekistan florasında yer alan ve bir kısmı endemik özellik taşıyan Ajuga Turkestanica, Ferula Tadshikorum, Thermopsis Alterniflora, Inula Grandis Ve Ungernia Sewerzowii türlerine ait bitkilerin sulu ekstraktlarının kullanılacağını belirterek, “Bu ekstraktlar aracılığıyla çevreci hidrotermal yöntemle beş farklı gümüş nanopartikül sentezinin gerçekleştirilmesini planlıyoruz. Elde edilecek nanopartiküllerin antimikrobiyal, antikanser, antioksidan ve yara iyileştirme gibi biyolojik aktiviteleri çok yönlü ve kapsamlı testlerle değerlendirilecek” diye konuştu.
Çalışmanın, yalnızca biyomedikal uygulamalarla sınırlı kalmayarak çevresel iyileştirme potansiyelini de merkeze aldığını kaydeden Erol, “Bu doğrultuda, çevresel kirleticiler arasında yer alan metilen mavisi ve 4-nitrofenol gibi organik boyaların fotokatalitik bozunmasında sentezlenen gümüş nanopartiküllerin etkinliği araştırılacak. Böylece, söz konusu nanomalzemelerin su arıtımı süreçlerinde kullanılabilirliğine ilişkin bilimsel kanıtların ortaya konulması ve yeni uygulama alanlarının tanımlanması hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
Erol şunları belirtti:
“Doğal kaynakların nanoteknoloji ile bütünleştirilmesine dayanan yenilikçi yaklaşımıyla öne çıkan proje, bitki bazlı fitokimyasalların nanopartikül yüzey etkileşimlerinden yararlanarak hem biyomedikal hem de çevresel uygulamalara yönelik yeni ufuklar açmayı amaçlıyor. Proje sonucunda elde edilecek bilimsel çıktılar, nanoteknoloji alanında sürdürülebilir malzeme tasarımını ön plana çıkararak ileri nesil biyomalzemelerin geliştirilmesine katkı sağlayacak. Bu uluslararası ortak çalışma, Üniversitemizin küresel ölçekte yürütülen projelerdeki görünürlüğünü ve etkinliğini artırmasının yanı sıra Türkiye–Özbekistan arasındaki akademik iş birliğinin derinleşmesine de önemli ölçüde katkı sunacak.”
