• Haberler
  • Genel
  • Afyon'un Mümtaz Siyasetçisi Osman Attila, Zafer'i Yazmıştı

Afyon'un Mümtaz Siyasetçisi Osman Attila, Zafer'i Yazmıştı

Afyonkarahisar'ın yetiştirdiği önemli devlet adamları arasında olan Merhum Osman Attila, Büyük Taarruz ve Büyük Zafer'de Afyonkarahisar'ı anlatan şiirleriyle gönüllerde haklı bir yer edinmişti

Merhum Osman Attila, 1965’te Adalet Partisi’nden milletvekili seçildikten sonra Ankara’daki mesaisinde Afyonkarahisar vefasını “Herkes beni Ankara'larda sanır, Afyon'da bir dam çökse yüreğim parçalanır!” dizeleriyle anlatmıştı.

Afyon'un Mümtaz Siyasetçisi Osman Attila, Zafer'i Yazmıştı

Merhum Osman Attila, Büyük Taarruz ve Büyük Zafer’de Afyonkarahisar’ın konumunu anlattığı iki şiirle edebiyat dünyasına da hizmet etmişti. Afyonkarahisar’ın mümtaz siyasetçileri arasında olan Osman Attila’nın Afyon Türküsü ve Dumlupınar'da Şehit Askerin Mezarı Başında şiirlerini okuyucularımızla paylaşıyoruz:

Afyon'un Mümtaz Siyasetçisi Osman Attila, Zafer'i Yazmıştı

AFYON TÜRKÜSÜ

Güzelimdağı’ndan doğarken güneş
Katmer katmer açar gülü Afyon'un
Kerpiç bacalardan tüter bir ateş
O zaman konuşur dili Afyon'un.
Taşpınar da kızlar gelir, eğleşir
İner dallarına kuşlar söyleşir
Taşlarda çırpınır sular, ağlaşır
Döğer göğsü seher yeli Afyon'un.
Bahar olur Akarçay’ı yayılır
Ağaçlar kanmadan suya eğilir
Kalenin ardından sesler duyulur:
Düşmana yol vermez beli Afyon'un.
Ovasında kabarınca yeleler
Yazmasını bayrak yaptı Halalar
Dost düşman her zaman şunu bileler:
Hiç de tekin değil ili Afyon'un!
Göz göz suları var, doğup batıyor:
Toprağında bunca aslan yatıyor
Koç yiğitler elde silah tutuyor
Zafere çıkıyor yolu Afyon'un.

DUMLUPINAR'DA ŞEHİT ASKERİN MEZARI BAŞINDA…

Bu kabarmış toprağa yüzünü sür, kucakla;
Elbette bağı vardır olmuşun olacakla.
Dudağa değer gibi şimdi alnı her erin,
Bu havada ruhları dolaşır şehitlerin.
Biz, bu kutsî havanın içinde var olmuşuz,
Biz, bununla yoğrulmuş, biz bununla dolmuşuz.
Sadece döğünmedik ‘Vatan! İstiklâl!’ diye
Sakarya boylarından çıktık Kocatepe'ye;
Bu yol ki hürriyetin, kurtuluşun yoludur,
Zincirsiz yaşamanın tek çıkar yolu budur,
Bir daha nikah kıydık sevgili hürriyete;
Kahramanlık, Tanrı'dan vergidir bu millete
Bir damla asil kanda bin mûcize saklıdır,
Bu topraklar Türklüğe inanmakta haklıdır.
Akdeniz'e tank gibi koştu bütün kağnılar,
Ey sevgili istiklâl, ey güzel Dumlupınar!
Elbet yiğit olanlar lâyık böyle toprağa;
Selâm şanlı orduya, selam şanlı bayrağa,
Selam istiklâl için çarpışana, ölene,
Selâm toprağa düşüp ölürken de gülene!...
Selâm ey Başkumandan, Mustafa Kemal selâm;
Emânetin yaşıyor, güven, iymanımız tam:
Omuzlarımız hisar, başlarımız burç yurda,
Can vermeğe andiçtik hepimiz tek uğurda !...
Bir tarihten gelinir, bir tarihe gidilir:
Yaşamak istiyenler savaşmasını bilir.
Zamanın kahramanlar gelebilir hakkından,
Bize sesler geliyor uzaklardan, yakından,
Duyuldu mu bir kere ‘Haydin silah başına’
Yeniden girişiriz istiklâl savaşına...
Ödü varsa düşmanın, meydan açık, hazırız:
Bu toprakta biz doğduk, biz yaşadık, biz varız!
Kından sıyrılmış kılıç, top ağzında mermiyiz.
Dumlu çocuklarıyız, hiç yoldan döner miyiz?!
Söz verip baş koymuşuz: İstiklal bize haktır,
Buna göz diken düşman çıksın, kahrolacaktır!...

Kocatepe Gazetesi - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme