'Afyonkarahisar'da insanlar aldığı maaşla geçinemiyor'
Zafer Partisi Afyonkarahisar İl Başkan Yardımcısı Osman Çelik, Afyonkarahisar'daki ekonomik durum hakkında bir açıklama yaptı
Zafer Partisi Afyonkarahisar İl Başkan Yardımcısı Osman Çelik, yazılı bir açıklama yaparak “2026’da devreye girmesi planlanan Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES), insanların emeklilikte daha fazla gelir elde etmesini amaçlıyor. Ancak bu sistemin temelinde, çalışanların maaşlarından düzenli kesinti yapılması bulunuyor. Bugün Türkiye’de milyonlarca kişi ve Büyük Şehir olmayan ilimiz Afyonkarahisar’da insanlar zaten aldığı maaşla geçinmekte zorlanıyor. Özellikle asgari ücretle çalışanlar için barınma, kira ve gıda giderleri neredeyse maaşın tamamına denk geliyor. Afyonkarahisar’da ortalama kira bedelleriasgari ücrete yakın seviyelerde. Bu koşullarda maaşlardan yeni bir kesinti yapılması, birçok aile için geçim krizini derinleştirecektir. Ayrıca, ülke genelinde borçlu hane oranı çok yüksek. Kredi kartı, tüketici kredisi ve kira borçlarıyla ay sonunu getirmeye çalışan milyonlarca çalışan varken, maaştan kesinti yapmak ekonomik olarak gerçekçi ve insaflı bir çözüm değildir. Böyle bir uygulama, halkın büyük çoğunluğunu daha da borçlu hâle getirebilir” dedi.
Çelik, açıklamasına şöyle devam etti:
“Sistemin adil ve uygulanabilir olabilmesi için şu adımların atılması gerekmektedir: Maaşlardan yapılacak kesintiler, herkes için aynı değil, gelir durumuna göre olmalıdır. Katılım gönüllü olmalı, zorunlu hale getirilmemelidir. Devlet, özellikle düşük gelirli çalışanlara daha fazla katkı yapmalı, yükü tek taraflı olarak çalışanlara yüklememelidir. Fonların nasıl kullanıldığı şeffaf olmalı, herkes birikimini açıkça görebilmelidir.
Sağlık, eğitim veya afet durumlarında, birikimlerin bir kısmının çekilebilmesi sağlanmalıdır. Tasarruf bilinci ve emeklilik eğitimi, özellikle düşük gelirli çalışanlar arasında yaygınlaştırılmalıdır. Ancak asıl çözüm, çalışanların maaşından kesinti yapmak değil, mevcut emekli maaşlarının insan onuruna yakışır seviyeye çıkarılmasıdır. Emeklilerin büyük bir kısmı, temel ihtiyaçlarını bile karşılayamayacak düzeyde gelirle yaşam mücadelesi veriyor. Bu durum, sosyal devlet ilkesiyle bağdaşmamaktadır. Bu nedenle, emeklilik sisteminde iyileştirme yapılacaksa, bu yük çalışanların sırtına değil, devletin sosyal sorumluluğuna yüklenmelidir. Halkın zaten geçinemediği bir dönemde, yeni kesintiler yapmak çözüm değil, ekonomik baskının artırılması anlamına gelir. Mevcut ekonomik şartlarda TES’in yürürlüğe girmesi, çalışan kesim için ek bir yük, adaletsiz bir uygulama ve sosyal huzuru zedeleyici bir adım olacaktır. Sistemin uygulanmasından önce, barınma maliyetleri, borçluluk oranları ve gelir adaletsizliği gibi temel sorunlar çözülmelidir. Aksi takdirde, bu sistem fayda değil, ekonomik yorgunluk ve toplumsal tepki doğuracaktır.”
Bakmadan Geçme