Afyonkarahisar Valisi'nden Çarpıcı İtiraf: İlk Kez Linçe Maruz Kaldım

Afyonkarahisar Valisi Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı, sahipsiz hayvanları korumanın yanı sıra, toplumu olası hayvan saldırılarından korumak için gösterdikleri çabada Afyonkarahisar halkının siyaset üstü bir şekilde bu konuda yanında olduğunu söyledi.

Afyonkarahisar Valisi Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı, Ülke Tv'de Prof. Dr. Yusuf Özkır’ın moderatörlüğünde, Dr. İsmail Maden’in daimi katılımıyla her hafta yayınlanan “Dijital Mahalle”ye konuk oldu.

“SAHİPSİZ HAYVANLAR BİZİM SORUMLULUĞUMUZDA”

Valililerin yasaların, yönetmeliklerin ve mevzuat uygulamasından doğrudan sorumlu olduklarını dile getiren Vali Yiğitbaşı, “Bir vali olarak yasaların, yönetmeliklerin mevzuatının uygulanmasından doğrudan sorumluyum. Bu bizim sorumluluk alanımız. 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu da doğrudan yerel yönetimlere aslında bu sorumluluğu veriyor. Ancak biz bir mülki idare amirliği ve yapı olarak tüm belediyelere, tüm kurumlara bu konudaki hassasiyetlerini artırmaları, bu konuyu yakıyla takip etmeleriyle ilgili bir yazı ve talimatımız gönderdik. İl Özel İdaresi sınırları içerisinde bizim de sorumluluklarımız var. Ama belediye mücavir alanları içerisinde buradaki sorumluluk belediyelerimize aittir. Afyonkarahisar olarak biz büyükşehir olmadığımız için köyler bilindiği üzere İl Özel İdaresi sorumluluğu altındadır. Dolayısıyla köylerdeki sahipsiz hayvanlarının sorumluluğu da bizim üzerimizdedir.” dedi.

“SOKAK HAYVANLARI HASSASİYETİMİZ ÜZERİNDEN BİR DEZENFORMASYON OLUŞTURULDU”

Afyonkarahisar Valiliği olarak İl Özel İdaresi de dâhil tüm kurumlara gönderilen talimatname yayınladıklarını dile getiren Vali Yiğitbaşı, “Söz konusu talimatnamenin ardından ilgili yasa ve yönetmeliği, uygulamada gerekli hassasiyetin gösterilmesiyle ilgili bir yazı daha yazıp gönderdik. Ertesi günü gördüm ki, zaten uygulanması istenen mevzuatın dışında bir cümle çıkartılarak fotoğrafımla bunu sosyal medyada yayınladılar. ‘Barınaklarda olursa tüm köpekleri öldürün.’ gibi bir ifade ile bir gazete bunu manşete çekti. Daha sonra da başka bir sosyal medya mecrasında konunun inanılmaz derecede bir linç kampanyasına dönüştüğünü gördük. Oysa biz sahipsiz hayvanlarımız için ilimizde can kaybına asla fırsat vermeme mücadele ve çalışmalarını sürdürüyoruz. Asla böyle bir şeyin yaşanmasını istemiyoruz. Bu konudaki hassasiyeti maksimum düzeydedir. İşte her yeri geldiğinde tam olarak anlatmaya çalıştığım dezenformasyon olayı budur. Dezenformasyon yani bir gerçeğin çarpıtılması Oradan kendi çıkarlarına uygun bir şekilde bir ifadenin alınıp başka bir amaçla kullanılması. Bir ifadenin alınıp ya da olmayan bir ifadenin varmış gibi gösterilmesi çok daha acıdır. Çünkü biz orada ‘Hayvan barınakları dolarsa bütün hayvanları öldürün katledin.’ gibi bir cümle sarf etmedik ve asla da sarf etmeyiz. Böyle bir niyetimiz hiçbir zaman olamaz. Ama varmış gibi bunun çıkartılıp oraya tırnak içerisinde yazılıp altına bizim görselimizin konulması başlı başına bir dezenformasyondur. Aslında insanların hiçbir şeyi de çok fazla sorgulamadığını, araştırmadığını, böyle bir şey gerçekten var mıdır, yok mudur diye üzerinde durmadıklarını görüyoruz.” diye konuştu.

“BURADAKİ MOTİVASYON SIRF MUHALEFET ETMEKTİR”

Afyonkarahisar Valisi Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı, Dijital Mahalle programının Moderatörü Prof. Dr. Yusuf Özkır’ın sokak hayvanlarını korumak amacıyla yürütülen çalışmaya karşı geliştirilen dezonformasyona karşı motivasyonun ne olduğunu anlattı. 
Vali Yiğitbaşı, “Buradaki motivasyon muhalefet etme motivasyonudur. Bir yasal mevzuatı uygulamak istemeyenlerin tercihidir. Sokak köpekleriyle ilgili çıkan yasal düzenleme çocukları, kadınları, yaşları olası saldırıya açık bütün insanları korumak içindir. Aslında tüm toplumu hayvan saldırılarından korumak amaçlanmıştır. Bu durumda duymak istemediğimiz gerçeklere karşı inanmak istediğimiz yalanlara bağlanmak gibi bir ifade de var. Duyulmak istemeyen gerçekler var. Ortada sahipsiz hayvanlarla ilgili bir gerçekliğin olduğu, bunların hem sokakta yaşamasının o canlılar için sıkıntı olduğu, onların hayat kalitesini, konforunu azalttığı ve insanlara da büyük tehdit olabildiği bazılarının işine gelmiyor.” şeklinde konuştu.

“BİRİ DIŞINDA TÜM SİYASİ PARTİLER GENELGEMİZİ DESTEKLEDİ”

“Yine politik bakıldığında aslında maalesef şunu görüyoruz. Yöneticiler olarak görüyoruz ki her mesele siyasete odaklanarak, muhalefet yapmak adına, karşı tarafı karalamak için malzeme oluşturuluyor.” diyen Vali Yiğitbaşı, şunları kaydetti: 
“Oysa sözünü ettiğim konu ile ilgili olarak gerek insan gerekse hayvan sağlığı için ortak noktada buluşulabilecek konular yoktu. Orada o genelgemizden dolayı doğrudan biz hedef olduk. Tabi çok çirkin saldırı ve hakaretler ortaya konuldu. İnanılmaz bir lobi tarafından, inanılmaz bir linçe maruz kaldık. Biz derslerde anlatıyorduk linç kültürü, linçlenme olarak ama ilk defa bizzat yönetici olarak başıma geldiği için gerçekten farklı bir olayda da tecrübe sahibi olduk. Afyonkarahisar'da tüm siyasi partilerin, biri dışında bana destek verildi. ‘Bu olaydan sonra valimizin yanındayız. Valimizin aldığı genelgedeki kararı destekliyoruz.’ denildi. Bir siyasi parti dışında tüm siyasi partilerimiz bunu yaptı. Hatta bazı esnaflarımızın dükkânlarında ‘Devletimizin ve valimizin yanındayız.’ diye görsellere yer verdi. Konunun bizim üzerimizden manipülatif bir konuya dönüşmesi bizi çok şaşırttı. Biz burada vicdanen kendi sorumluluğumuzu en üst düzeyde uygulayabilmek için bu talimatı yayınladık ve bundan da pişman değiliz. Bu olayın da sonucunda bütün Afyonlu hemşerilerimizin siyaset üstü bir şekilde bu konuda yanımızda olduğunu görmek de bizi çok mutlu etti. Biz burada ciddi bir duruş sergilemiş olduk. Ama bu örnekte bizim için dezenformasyonun ne kadar acı ve yıkıcı boyutlara geldiğini gösterdi.