AKÜ'de Çığır Açan Sistem: NEUROSOUND

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Bilim İletişim Ofisi tarafından Yükseköğretim Kurulunun (YÖK) koordinasyonunda 81 ilde eş zamanlı olarak gerçekleştirilen 'Bilim Kafe' etkinlikleri kapsamında düzenlenen 'Beyni Sesle Yeniden Programlamak NEUROSOUND' Bilim Kafe Buluşmaları gerçekleştirildi.

AKÜ'de Çığır Açan Sistem: NEUROSOUND

M. Rıza Çerçel Kültür ve Sanat Merkezi Konferans Salonunda gerçekleştirilen bilim buluşmalarının ilkine; AKÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Şuayıp Özdemir, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Peker, Afyonkarahisar Belediye Yardımcısı Eylem Ayar, Genel Sekreter Vekili Mustafa İşbilir ile birlikte akademik personel ve vatandaşlar katıldı.

“AKÜ TÜRKİYE’NİN SAYGIN KURUMLARINDAN BİRİ”

AKÜ'de Çığır Açan Sistem: NEUROSOUND

Bilim Kafe Buluşmaları ekinliğinin açış konuşmasını yapan AKÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Şuayıp Özdemir, Bilim İletişim Ofisinin son Senato Toplantısında alınan kararla kurulduğunu ifade etti. 
Bilim İletişim Ofisinin amacının AKÜ’nün geliştirdiği bilimsel yenilikleri ve etkinlikleri halka etkin bir şekilde duyurulması olduğunu kaydeden Özdemir, “Üniversiteler büyük kurumlardır. Üniversitemiz de Türkiye’deki saygın kurumlardan biridir. Bu kurumlar, birkaç temel fonksiyonu icra etmek amacıyla varlık göstermektedir. Bu fonksiyonlardan biri eğitim-öğretimdir. Eğitim-öğretim faaliyetleriyle insan yetiştiriyoruz. Her yıl binlerce öğrenciyi üniversitemize kaydediyor, yine binlercesini mezun ediyoruz. Bu yıl yaklaşık 5 bine yakın öğrenciyi mezun ettiğimizi göz önünde bulundurursak, insan sermayesi anlamında hem bilim dünyasına hem de ülkemize önemli katkılar sunduğumuzu görebilirsiniz.” dedi.

“HERGÜN BİR BİLİMSEL YENİLİK ÜRETİYORUZ”

AKÜ'de Çığır Açan Sistem: NEUROSOUND

Üniversitelerin bir diğer temel fonksiyonunun ise araştırma-geliştirme olduğunu söyleyen Rektör Vekili Özdemir, şunları kaydetti: “Araştırma-geliştirme dediğimiz şey, bilimsel yenilik üretmektir. Biz de üniversite olarak bilimsel yenilikler geliştiriyoruz. Dünya çapında kabul gören ve Web of Science indekslerinde taranan yayınlarımızı incelediğimizde, neredeyse her gün bir bilimsel yenilik ürettiğimizi söyleyebiliriz. Yıllık yaklaşık 300-400 civarında bilimsel yenilik ortaya koyuyoruz. Ancak bu yenilikleri bilimsel makalelerde yayınladığımız için, toplumun büyük bir kesimi bunlardan haberdar olamıyor. Bu durumu değiştirmek ve geliştirdiğimiz bilimsel bilgileri halkımıza anlaşılır bir dille ulaştırmak amacıyla ‘Bilim İletişim Ofisi’ni kurduk. Bu ofis aracılığıyla, ‘Bilim Kafe’ adı altında etkinlikler düzenleyerek, ürettiğimiz bilgileri toplumla buluşturmayı hedefliyoruz. Bugün gerçekleştirdiğimiz bu etkinlik de, bu serinin ilk etkinliği olma özelliğini taşıyor.”

“BİLİMİ TOPLUMA DAHA YAKIN HALE GETİRİYORUZ”

AKÜ'de Çığır Açan Sistem: NEUROSOUND

Açış konuşmasının ardından moderatörlüğünü Mühendislik Fakültesi Biyomedikal Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Uğur Fidan’ın yaptığı, konuşmacı olarak ise İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Karaca’nın yer aldığı “Beyni Sesle Yeniden Programlamak NEUROSOUND” konulu Bilim Kafe Buluşmalarının ilkine geçildi.

Yükseköğretim Kurulunun koordinasyonunda, 27-28 Haziran 2025 tarihlerinde Türkiye’nin dört bir yanındaki 150’ye yakın üniversite ve 81 ilde eş zamanlı olarak Bilim Kafe etkinlikleri düzenlendiğini söyleyen moderatör Doç. Dr. Uğur Fidan, “Bu buluşmalar, katılımcı sayısı ve coğrafi kapsayıcılığı açısından değerlendirildiğinde, dünyanın en büyük bilim kafe etkinliği olma özelliğini taşıyor. Ülkemizin güzide üniversiteleri olarak bu etkinlikle, bilimi topluma daha yakın hale getirmenin, her yaştan insanın bilimle bağ kurmasının ne kadar önemli olduğunu göstermek istiyoruz. Üniversiteler sadece bilginin üretildiği yerler olmayıp; bilgiyi toplumla paylaşmakla da sorumludurlar. Bu anlayışla, Yükseköğretim Kurulu’muzun koordinasyonunda Türkiye genelinde üniversiteler bünyesinde Bilim İletişimi Ofisleri kurulmaya başlandı. Bu ofisler, üniversitelerdeki bilgi ve birikimin halka ulaşmasını, bilimin toplumla buluşmasını amaçlıyor. Bilimi herkesin anlayabileceği, sorgulayabileceği ve katkı sunabileceği bir zemine taşıdığımız bu etkinliklerde, sizleri de bu yolculuğa ortak olmaya davet ediyoruz.” dedi.

“SESİN İŞLENMESİYLE BEYNİN NÖRAL SİSTEMİ UYARILIYOR”

AKÜ'de Çığır Açan Sistem: NEUROSOUND

“Beyni Sesle Yeniden Programlamak NEUROSOUND” konulu sunumunu yapan İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Karaca, NEUROSOUND projesi üzerinde uzun yıllardır çalıştıklarını ve projenin temellerinin 2014 yılına dayandığını belirtti. 
Karaca, “Bu yolculuğa üniversiteden bir hocamızla birlikte başladık. Kanada’ya gittiğimizde, orada ses temelli bir sistem keşfettik ve bu sistemin eğitimini aldık. Keşfettiğimiz sistem; sesin farklı şekillerde işlenmesi yoluyla beynin nöral sisteminin güçlü biçimde uyarılmasına dayanıyor. Bu yöntem sayesinde, çeşitli zihinsel veya nörolojik problemlerin çözümüne katkı sağlanması amaçlanıyor. Bu sistemin geliştirilmesinde dünyada önemli katkılar sunmuş bir uzmandan eğitim aldık. İşte yolculuğumuz böyle başladı. Kanada’dan döndükten sonra, bu sistem üzerine çalışmalarımıza başladık ve sistemin daha da geliştirilmesi amacıyla yola çıktık. Bugün geldiğimiz noktada, Türkiye genelinde 170’ten fazla merkezde bu cihazlar ve programlar aktif olarak kullanılmaktadır.” ifadelerini kullandı.

“KULAK SADECE DUYMA GÖREVİ GÖRMÜYOR”

AKÜ'de Çığır Açan Sistem: NEUROSOUND

NEUROSOUND sisteminin nöral ses yöntemi olduğunu belirten Karaca, “Nöral sistemi ses aracılığıyla uyaran bir metodun adıdır. Bu yöntemde, sesi işleyerek; filtre, frekans, balans ve kemikten ses iletimi gibi çeşitli mekanizmalar kullanılır. Amaç, beyni belirli bir program dâhilinde ses yoluyla uyarmaktır. Bu yöntemin standart bir programı yoktur. Her birey için kişiye özel bir program oluşturulmaktadır. Uygulanan testler ve yapılan değerlendirmeler sonucunda, her bireye özgü bir program geliştirilir. Biz de bu yöntemle, nöral sistemi ses aracılığıyla uyararak kişiselleştirilmiş programlar uyguluyoruz” diye konuştu.

NEUROSOUND sisteminin beyni nasıl etkilediğini ve nasıl tedavi yöntemi uyguladıklarını anlatan Karaca, şöyle konuştu: 
“Kulağımızı genellikle sadece bir işitme organı olarak biliriz. Sesleri duymamızı sağlayan önemli bir duyu organıdır. Ancak NEUROSOUND projesine başladığımızda öğrendiğimiz en önemli bilgilerden biri şuydu: Kulak yalnızca bir işitme organı değil, aynı zamanda beyni yöneten çok temel bir duyu organıdır. Bir bebek anne karnında gelişmeye başladığında, ilk oluşan duyu organı kulaktır. Bebek, anne karnında titreşim yoluyla duymaya başlar. Dış dünyadan ilk aldığı uyarılar da seslerdir. Bu sesler, onun duyusal gelişimini doğrudan etkiler. Kulağın işlevi bu noktada başlar, fakat yalnızca bununla sınırlı değildir. Vücudumuzdaki tüm duyu organları arasında beyinle en fazla bağlantıya sahip olan organ kulaktır. Kulak, beynimizin dış dünyaya açılan kapısıdır. Biz de bu sistemden yararlanarak, nöral sistemi kulak üzerinden eğitiyoruz. Bu süreci, kısaca ‘duymadan dinlemeye geçiş’ olarak özetleyebiliriz. Çünkü dinlemek, duyudan farklı olarak bilinçli bir eylemdir ve özel bir dikkat durumunu gerektirir. Ancak bazı bireyler, çeşitli zihinsel veya nörolojik sorunlar nedeniyle bu dinleme moduna geçemez ya da bu durumu sürdüremez. İşte burada devreye NEUROSOUND sistemi girer. Kulak üzerinde yaptığımız uyarılar ve kulak içinde eğittiğimiz kaslar sayesinde, kişiyi duymadan dinlemeye geçirebiliyoruz. En temel fonksiyonumuz budur. Bu şu anlama gelir: Dışarıdan alınan seslerin beyinde sağlıklı bir şekilde işlenmesi sağlanır. Ses, önce beyne iletilir; beyin ise bu sesi algılar, işler ve onu bilgiye dönüştürür. Bu sürecin sonunda da öğrenme gerçekleşir. NEUROSOUND sisteminin en temel etkisi budur; ancak yalnızca bununla sınırlı değildir. Uygulamalarımızda, hem kulak yoluyla hem de kemik yoluyla ses iletimi sağlıyoruz. Bu amaçla kullandığımız bir titreşim cihazımız var. Aynı sesi, eş zamanlı olarak hem kulaktan hem de kemikten iletiyoruz. Bu titreşim, vagus siniri gibi bazı temel sinir yapılarını uyararak beyinle olan bağlantıyı güçlendiriyor. Beyin ve kulak arasında çapraz bir çalışma sistemi vardır: Sol kulak sağ beyinle, sağ kulak ise sol beyinle bağlantılı çalışır. Bazı bireylerde sağ ya da sol beyin baskın olabilir; bu durum bazı işlevsel zayıflıklara veya dengesizliklere neden olabilir. Örneğin, sol beyin zayıf olan bir çocukta dil, kavrama ve öğrenme becerilerinde problemler yaşanabilir. Bu durumda, beynin ilgili bölgesini ses yoluyla uyararak destek sağlıyoruz. Cihazlarımız ve programlarımız sayesinde, hangi beyin bölgesinde daha fazla aktivasyon gerekiyorsa oraya odaklanabiliyoruz. Bu da öğrenme, dikkat, konuşma ve motor beceriler gibi alanlarda gelişim sağlar. Ayrıca, kulak içinde ‘vestibüler bölge’ adı verilen bir yapı bulunmaktadır. Halk arasında “yarım daire kanalları” olarak da bilinen bu yapı, denge, koordinasyon ve ince motor becerilerinden sorumludur. NEUROSOUND sistemi bu bölgeyi de uyarır. Aynı zamanda bu bölge, dikkat fonksiyonu ile de yakından ilişkilidir. Elbette beynin tüm fonksiyonlarını sadece kulak üzerinden çözmek mümkün değildir. Ancak kulak, birçok temel fonksiyonun başlangıç noktasıdır. Bu nedenle önce kulakla ilgili sistemlerin düzenlenmesi gerekir. NEUROSOUND sistemi, bu temel fonksiyonları düzenlemeye yönelik programlar içeren bir mekanizma sunar. Bu temel üzerine, ihtiyaç duyuldukça başka destekleyici programlar da eklenebilir.”

“NEUROSOUND SİSTEMİ EĞİTİM ARACIDIR”

NEUROSOUND sisteminin gelişim ve eğitim aracı olduğunu dile getiren Karaca, “Dünyada bunu tedavi olarak kabul ettiren yerler var. Bu yöntemi biz icat etmedik. Yani NEUROSOUND’un ses yoluyla nöral sistemi işleme yöntemini biz icat etmedik. Dünyada bazı ülkelerde bu yöntemler klinik yöntem olarak kabul ediliyor. Sağlık sisteminin bir parçası olarak kullanılıyor. Dünyada bazı ülkelerde. Ancak bizim ülkemizde sağlık sisteminde böyle bir yöntemin dahil olması çok mümkün olmadığı için biz bunu sağlık alanı dışında bir eğitim ve gelişim programı olarak sürdürüyoruz. Dolayısıyla bu programı kullanan doktorlarımız var. Ağırlıklı olarak programlarımızı kullananlar psikologlar ve özel eğitim uzmanlarıdır. Biz, bunu bir tedavi yöntemi olarak kullanmıyoruz. Tedavi bizim işimiz değil. Çünkü hitap ettiğimiz kitlenin bir hastalığı yok. Gelişimsel problemleri var. Biz onları hasta olarak görmüyoruz. Bu insanların eğitime ve gelişim programlarına ihtiyacı var. O yüzden de tedavi konsepti dışında gelişim ve eğitim sistematiği içerisinde kullanıyoruz. Kişisel gelişim programları da var. Sistemimiz bir tedavi değil, bir gelişim ve eğitim aracıdır.” dedi.

“BİNDEN FAZLA KİTAP YAZILDI”

NEUROSOUND haricindeki kullandıkları yöntem ve programları anlatan Karaca, şunları söyledi: 
“Ana projemiz NEUROSOUND’dur. Diğer projeler, bu temel projenin etrafında şekillenmiştir. Örneğin, denge çalışmalarına yönelik özel cihazlarımız ve denge egzersiz programlarımız bulunmaktadır. Bu sistemde, kulağa uyarılar vererek çok fonksiyonlu bir yapı oluşturduk ve geliştirdik. Ayrıca ‘Mental Timer’ adını verdiğimiz bir cihazımız var. Bu cihaz, ritmik ve senkronize hareketler yoluyla nöral sistemi uyaran özel bir sistemdir. Dünyada bu cihazdan yalnızca iki adet bulunmaktadır: Biri Amerika’da, diğeri ise bizde. Üçüncü bir örneği henüz yoktur. Bu cihazın tüm mühendisliği tarafımızca geliştirilmiştir. Bunun yanı sıra, bugüne kadar yaklaşık 100’e yakın kitap yazdık. Bu kitaplar; çocuklarla bilimi buluşturan, akademik gelişimi destekleyen, psikolojik ve duygusal gelişimi hedefleyen içeriklerden oluşmaktadır. Uygulamalarımız sırasında bu kitaplardan da faydalanıyoruz. Çok kapsamlı eğitim paketlerimiz ve uygulama programlarımız bulunmaktadır. Çocuklara yönelik oyun temelli uygulamalar gerçekleştiriyoruz. Aynı zamanda hareket temelli gelişim programlarımız da önemli bir yer tutuyor. Bizim sistemimiz bir bütün yapı olarak çalışmaktadır. İçerik, müfredat, program ve uygulama çeşitliliği bakımından dünyada bizimle kıyaslanabilecek başka bir kurum bulunmamaktadır. Uygulamalarımız ve programlarımız, içerik yönünden büyük bir çeşitlilik ve zenginlik arz etmektedir.”

Bilim Kafe Buluşmalarının ilki; “Beyni Sesle Yeniden Programlamak NEUROSOUND”  sunumun ardından vatandaşların NEUROSOUND tedavisi ile ilgili duygu ve düşüncelerini aktarması, AKÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Şuayıp Özdemir’in Prof. Dr. Yusuf Karaca ve Doç. Dr. Uğur Fidan’a teşekkür belgelerinin takdimin ardından AKÜ adına tescilli AKÜDO dondurma ikramı ile sona erdi.

Kocatepe Gazetesi - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme