Altyapı tamamlansın, kiraz alıcısı hazır

Türkiye Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler Serbest Meslek Mensupları ve Yöneticiler Vakfı Başkan Yardımcısı ve TOSYÖV Afyonkarahisar Destekleme Derneği Başkanı İhsan Beşer, 2012 yılında çıktığı 'kiraz ihracatı' yolunda hangi ilerlemeler kaydedildiğini Gazeteniz Kocatepe'ye anlattı. Kirazın, mermer ve yumurtadan sonra önemli bir ihraç kalemi hâline geleceğine inandığını kaydeden Beşer, kamu kurumlarının bu konudaki çabalarının da altını [&hellip]

Türkiye Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler Serbest Meslek Mensupları ve Yöneticiler Vakfı Başkan Yardımcısı ve TOSYÖV Afyonkarahisar Destekleme Derneği Başkanı İhsan Beşer, 2012 yılında çıktığı “kiraz ihracatı” yolunda hangi ilerlemeler kaydedildiğini Gazeteniz Kocatepe’ye anlattı. Kirazın, mermer ve yumurtadan sonra önemli bir ihraç kalemi hâline geleceğine inandığını kaydeden Beşer, kamu kurumlarının bu konudaki çabalarının da altını çizdi. Beşer, “Şimdiden 30 bin ton kiraz almak için başvuran Çinli firmalar var” dedi.
İşte İhsan Beşer’in değerlendirmeleri:
GAZETENİZ KOCATEPE: 4 yıldır Sultandağı Kirazı’nın Çin’e satılması için mücadele ediyorsunuz. Bu konuda hangi aşamadayız, neler yapıldı şimdiye kadar?
İHSAN BEŞER: Afyon Kirazı’nın Çin’e ihraç fikri, aslında Çin Büyükelçisi’nden çıktı. Bizim Çin Büyükelçisi ile özel bir dostluğumuz oldu, şimdi de Ortadoğu Özel Elçisi oldu. Kendisini Afyonkarahisar’da 2-3 defa misafir ettim. Kendisini ziyaret ettiğim zaman da Afyonkarahisar’ın yöresel ürünlerini götürdüm. Ekmeğimizi, lokumumuzu, bu arada kirazımızı da götürdüm. 2012 yılında Türkiye’de Çin Kültür Yılı etkinlikleri çerçevesinde Türkiye’ye gelen Şenzen Orkestrası, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’ın olduğu salonda bir konser verdi. Bu heyete ben Afyonkarahisar’daki TOSYÖV Yönetim Kurulu üyeleri ile katıldım. Son derece keyifli bir konser dinletisi oldu. Sonrasında yaptığımız sohbette de büyükelçi Afyonkarahisar’a bir faydan olacaksa mutlaka kirazınızı Çin’e satmanız lazım, dedi. Bu konuda her türlü destek vermeye hazır olduklarını söyledi. Bu sözden sonra Çin’e kiraz ihraç etmekle ilgili çalışmalara başladık. 4 defa Çin’e gittim. Herbirisinde konu başlıklarından birisi kiraz oldu. Birinci gittiğimizde Türkiye ile Çin arasında Gıda Güvenliği Antlaşması’nın olmadığını öğrendik. O günkü Tarım Bakanımız Sayın Mehmet Mehdi Eker’i konu hakkında bilgilendirdik. O’nun zamanında Türkiye ile Çin arasında Gıda Güvenliği Antlaşması imzalandı. G-20 Zirvesi’nde Çin’e kiraz ihracatında bitki sağlığı protokolü imzalandı. 2015’in Kasım ayında imzalanan bu protokol hakkında bizim ciddi temaslarımız oldu. Çin Ticaret Müsteşarı, imzalanacak maddeler arasında kirazın olmadığını söyledi. Biz Sayın Orman ve Su İşleri Bakanımız Veysel Eroğlu, sayın milletvekillerimizi ve ilgilileri bilgilendirdik. Onlar Tarım Bakanlığı ile diyaloğa geçtiler ve sonrasında bu madde de eklendi. Bu madde, şunun için çok önemliydi: G-20 gibi dünyanın takip ettiği bir zirvede, iki ülke Cumhurbaşkanı’nın nezaretinde imzalanan bir metin olduğu için Çin’e Türk Kirazı’nın gireceği hakkında tüm taraflar haberdar oldu. Ondan sonraki süreçte biz kirazla biraz daha haşır neşir olduk.
ÇİN’İN İSTEDİĞİ
TEKNİK ŞARTLAR VAR
Bu antlaşma, Çin’de olduğu kadar Türkiye’de de heyecan uyandırdı mı?
Kesinlikle heyecan uyandırdı. Tabii altyapı eksikliğimiz var. Daha önce kirazla ilgili bilgim şuydu: Kiraz iyi bir meyve, yazın çıkar, kadı güzeldir. İkinci bildiğim ise biz, kirazımızı Avrupa’nın her yerine ihraç ediyoruz, diyorduk. Bunu yanlış biliyormuşuz. Kiraz hakkında bilgisi olan arkadaşlarımız, Afyonkarahisar’da sadece kirazın yetiştirildiğini, ama ihraç noktasında yerel halkın para kazanamadığını söylediler, ihracatçı firmaların para kazandığını belirttiler. Oysa bu süreçte Afyonkarahisar’ın altyapı eksikliklerini birebir öğrendik. Bir bölgeden kiraz gibi ömrü az olan bir meyvenin ihracatı için gerekli olan teknik şartlar var. Teknik şartlardan bir tanesi, Çin’in istediği kapalı bahçe olması. Kapalı bahçe demek, o bahçede kirazdan başka bir bitkinin olmaması anlamına geliyor. Ceviz ağacı olmayacak meselâ.
KODLAMA SİSTEMİ İLE KİRAZ ALACAKLAR
Böyle bahçeler var mı?
Var. Bu neden önemli? Çin, kodlayarak ve takip sistemi ile kiraz istiyor. Gelen ülke Türkiye, 03 Afyon, 16 Sultandağı, 4 ilçedeki 4’üncü bahçe. Kirazın nereden nasıl geldiğini takip edecekler. Çin Halk Cumhuriyeti, kirazda bulunan Akdeniz Sineği denilen bir hastalık türü var, bunu istemiyor. Afyon bu konuda neden şanslı? İç Ege’de bu hastalık yok, Kıyı kesiminde görülüyor.
BAKAN EROĞLU VE
MİLLETVEKİLLERİNDEN DESTEK
Diğer ölçütler nedir?
Kapalı bahçeden sonra soğuk hava zinciriniz olacak. Soğuk hava deposu, paketleme tesisi, topladığınız kirazın havaalanına kadar nakledileceği bir soğuk hava zinciri olması gerekiyor. Soğuk hava araçları olacak. Arkasından gümrükleme işlemi olacak. Dördüncüsü de bu çıkan kirazın üzerinde ne olduğunu araştıran laboratuvarlarda cihazlarınız olacak. Çünkü bir liste var. Şu, şu, şu ilaçlar olmayacak yazıyor o listede. Bunu ayrıştıracak cihazlarınızın olması gerekiyor. Bu noktada baktığımız zaman Sayın Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, ciddi manada çalışıyor. Ali Özkaya ve Hatice Özkal, bu konuda benden bilgi aldılar. Neler yapılabileceği hakkında çalışıyorlar. Afyonkarahisar Valiliği, Sultandağı ve Çay Kaymakamlarımız bu konuda bize destek oluyorlar. Sultandağı Belediye Başkanı, kirazı markalaştırdı ve ‘Tadiki’ ismi bulundu. Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası, Çay Ticaret ve Sanayi Odası bu konuda çalışıyor. Afyon Kocatepe Üniversitesi ve İl Tarım Gıda ve Hayvancılık Müdürlüğü gayret gösteriyor. Fakat henüz bir kiraz ihracatçısı yok. İnanıyorum ki bundan 2-3 yıl sonra altyapımızdaki eksiklikler tamamlanacak ve Afyonkarahisar’da mermer gibi, yumurta gibi bir ihracat kalemi olarak kiraz öne çıkacak.
Bugün imza attık, yarın Çin’e kiraz satalım diye yola çıkmadık. Bu bir süreç. Ama altyapı tamamlandığında 30 bin ton kiraz talep eden Çinli firmalar var. Bizi sevindiren gelişme şu: Sultandağı’nda bir firma paketleme ve soğuk hava deposu kurma noktasında proje hazırlamış, TKDK’den destek de alacak sanırım.
ZAFER HAVAALANI’NA DA
GİDER, İSTANBUL’A DA
Zafer Havaalanı’nın kiraz üreticilerine uzak olduğu yönünde bir eleştiri gündeme gelmişti. Bu noktada Askeri Havaalanı’ndan da yararlanılabilir mi?
Buna hiç gerek yok. Soğuk hava deposu ile kiraz Zafer Havaalanı’na gider, soğuk hava deposu ile aynı kiraz İstanbul’daki havaalanlarına da gider. Biz nakliye konusunda da uçak kargodan çok özel fiyatlar aldık. Bu noktada ihracatçı firmalara desteklerimizi sürdüreceğiz. Bu sene olmasa bile, Afyonkarahisar’daki yerli üretici bir araya gelirse, bu paketleme tesisi, bahçe ve gerekli şartlar yerine getirildiğinde artık Avrupa’ya satılan kirazın 2-3 katı fiyatla Çin Halk Cumhuriyeti’ne kiraz satılabilecek.
Aracılar var mı?
Şu ana kadar hep aracılar var zaten. Şu ana kadar Afyonkarahisar’dan Çin’e kiraz satacak bir tane firma kayıtlı o da Alanar.
Başvuru var mı?
Türkiye’den fazla başvuru var, ama Afyonkarahisar’dan sadece Alanar görünüyor. Alanar’ın da paketleme tesisi Afyonkarahisar’da değil. Sadece bahçesini Çinli heyet gelecek, 19’unda kontrol edecek. Bu altyapı çalışmaları ile Tarım Bakanlığı tekrar bir duyuru yapacaktır.
30 BİN TON İÇİN MÜRACAAT VAR
Çin’de ne kadar kiraz ihtiyacı var, ne kadarı Afyonkarahisar’dan karşılanacak?
Çin Halk Cumhuriyeti’nin 143 milyon dolarlık kiraz ithalatı var. Bunun 100 milyon doları Şili’den, 43 milyon dolarlık kısmı da Amerika Birleşik Devletleri’nden geliyor. Şili’nin kirazı Nisan ayında bitiyor. Bizimle takvimi aynı değil. Kiraz,Çin’de pahalı bir meyve. Bu kirazın pahalı olmasından dolayı da Çin’in her yerinde kiraz satmanın gerekli olmadığı düşünülüyor. Nüfusun kalabalık olduğu yerlerde Afyonkarahisar Kirazı satılabilir. İthalatçı firma 30 bin tonu tek başına tüketebilir. Bölgede toplam 60 bin ton kiraz üretim yapıldığını düşündüğümüzde Çin’in Avrupa’dan daha önemli bir pazar olduğu ortaya çıkar. Biz neden bu kadar önem verdik? Biz 2007 yılında Birinci KOBİ Zirvesi’ni düzenledik. Orada Afyonkarahisar’ın lokomotif sektörlerini mermer-doğaltaş, gıda ve termal turizm olarak belirlemiştik. Afyonkarahisar’ın çıkış noktasının termal turizm olacağını söylemiştik. Mermer ve doğaltaşta Çin’e mermer ihracını söylemiştik. Türkiye ile Çin arasındaki en önemli ihraç maddesi mermer. Gıdada neyi zorlamalıyız dediğimiz zaman, birinci etapta kiraz, ikinci etapta lokum çıktı. Önümüzdeki dönemde lokumla da Çin piyasasına gireceğiz.

İTHALATIMIZ,
İHRACATIMIZIN 10 KATI
İhsan Beşer: İşin içine girdikçe öğrendiğimiz bir konu var: Çin’den Türkiye’nin yıllık ithalatı 25 milyar dolar. Çin’e ihracatımız 2 buçuk milyar dolar. 10 kat fark var arada. Cari açığın en büyük sebebi Çin ile olan ticaretimiz.Afyonkarahisar bizim memleketimiz, Afyonkarahisar’dan ne gönderebiliriz diye düşünmemiz gerekiyor. Uçak kargo ile göndereceğimiz kirazın, gemilerle de gönderilmeye başlaması mümkün olacak.

İhsan Beşer: Çin’de kim müşteri bağlantısını hızlı yaparsa, kim hızlı davranır ve iyi çalışırsa bu konuda kârlı çıkacak. Afyon’dan kimse yokken diğer şehirlerdeki büyük ihracat firmaları pazara girerse, Çinli ortaklar bulmaları da mümkün olacak.

İBRAHİM KÜÇÜKKURT NE DEMİŞTİ?

İhsan Beşer: Kim bana Çin derse, benim aklıma merhum İbrahim Küçükkurt geliyor. İbrahim Amca, 5 yıl kadar önce Çin Büyükelçisi’nin Afyonkara-hisar’a ilk kez geleceğini duyunca, ‘Sen işi gücü bırak, Çin Büyükelçisi’ni Afyonkara-hisar’a getir. Sonra da Afyonkarahisar’a faydalı bir iş yaptım de. Ondan önce yaptığın hizmetleri de unutabilirsin’ demişti. O dönem Çin Büyükelçisi Afyonkarahisar’a gelir mi diye düşünülürken, yakın dönemde Çin Büyükelçisi, bizim davetlimiz olarak Afyonkarahisar’dan öte Sultandağı’nı ziyaret edecek.

SULTANDAĞI KİRAZI’NIN ÖZELLİKLERİ

-Sultandağı Kirazı’nın çapının 26 milimetreden büyüklük oranı yüzde 80-90 aralığında.
 -Sultandağı Kirazı; bölge adaptasyonu, fizyolojik gelişimi ve ekonomik ömrü üst seviyelerde olan bir ürün.
 -Akşehir Gölü ve Eber Gölü ile güneyindeki Sultan Dağları’nın neden olduğu mikroklima iklimi nedeniyle Sultandağı Kirazı’nın istediği uygun ortam oluşuyor.
– Meyve etinin gevrek bir yapıya sahip oluşu, sertliği, sululuğu ve hafif mayhoşumsu özelliğiyle tüketiminde ve damak tadı olarak çok kaliteli.
-Sultandağı İlçe Merkezi, Yakasenek, Doğancık, Yeşilçiflik, Kırca, Dereçine, Çamözü, Akbaba gibi kasaba ve köylerinde temel ürün olarak yetiştiriliyor. >> Murat ARISOY’UN Özel Röportajı

Kocatepe Gazetesi - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme