“Asım’ın Nesli, Anadolu’da yeşeriyor”

Şair-yazar Şeref Yılmaz, NT Mağazaları Afyonkarahisar Şubesi’nin düzenlediği Mehmet Akif Ersoy’u anma programına katıldı.

Mehmet Akif ile ilgili araştırmaların son 25 yılda çoğaldığını kaydeden Yılmaz, Akif’in idealize ettiği Asım’ın Gençliği’nin Anadolu’da kök saldığını söyledi. Yılmaz, Tevfik Fikret’in papaz olan oğlu Haluk’u da hatırlatarak “Anadolu’da Haluk’un neslini göremezsiniz” dedi
NT Mağazaları Afyonkarahisar Şubesi tarafından Afyon Lisesi Konferans Salonu’nda düzenlenen Mehmet Akif Ersoy’u anma programında şair-yazar Şeref Yılmaz konferans verdi. Yılmaz, Mehmet Akif Ersoy’un Cumhuriyet’in değerleri ile tersmiş gibi gösterildiğini, bu durumun Mehmet Akif’i araştırmak isteyenler üzerinde baskıya neden olduğunu söyledi. Yılmaz, “Milli Mücadele’nin askeri dehası Mustafa Kemal’e aitse manevi dehası da Mehmet Akif’e aittir. Mehmet Akif, Çanakkale’den itibaren millete moral vermiş, Milli Mücadele’ye katılmanın da vacip olduğunu dile getirmiştir” dedi.
Ankara’ya davet edildi
Mehmet Akif Ersoy’un Mustafa Kemal Paşa tarafından 23 Nisan 1920’de, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışı için Ankara’ya davet edildiğini kaydeden Yılmaz, Akif’in gelişinin Ankara basınında heyecanla duyurulduğunu, Mustafa Kemal Paşa’nın da Akif’in Ankara’ya gelmesinden memnuniyet duyduğunu aktardı.
Mehmet Akif’in hem iyi bir şair hem de iyi bir alim olduğunu hatırlatan Yılmaz, “Mehmet Akif, Asım’ın Nesli adında bir gençliği idealize etmiştir. Asım’ın Nesli’nin bir elinde bilgisayar, bir elinde Kur’an-ı Kerim vardır. Asım’ın Nesli, değerlerini reddetmez, yenilikleri de faydalı ise alır. Asım’ın Nesli sözünde durur, fedakardır. O nesil, bugün Anadolu’da kök salmıştır, yeşermiştir” diye konuştu.
Haluk’un nesli, Anadolu’da yok
Yılmaz, bazı şairlerin bir sistem hayal ettiklerini, bu bağlamda şiirler yazdıklarını belirterek şöyle dedi:
“Mehmet Akif gibi Tevfik Fikret de bir nesil idealize etmiştir. Oğlu Haluk’u simgeleyerek şiirler yazmıştır. Ancak Tevfik Fikret’in oğlu Haluk, tahsil için gittiği Amerika’da papaz okuluna girmiş ve papazlık yapmaya başlamıştır. Asım’ın Nesli Anadolu’da kök salmıştır, ama Haluk’un nesli Anadolu’da yoktur. İddia ediyorum, hiçbir siyasi parti içinde de Haluk’un nesli yoktur. Çünkü Anadolu insanında inanç hâkimdir.”
Mehmet Akif’in sözüne sadık bir insan olduğunun altını çizen Yılmaz, şu örneği verdi:
Verdiği sözü tuttu
“Mehmet Akif’in okuldan arkadaşı Hasan Tahsin’e verdiği bir söz vardır. Bu, gazeteci Hasan Tahsin değil, isim benzerliği. Mehmet Akif ile Hasan Tahsin, okuldayken birbirilerine söz verirler. Hangisi daha önce ölürse sağ kalan, diğerinin çocuğuna bakacaktır. Okul biter, Hasan Tahsin Bey Edirne’deki görevi sırasında hastalanır ve vefat eder. Mehmet Akif, verdiği sözü yerine getirir ve Hasan Tahsin’in çocuklarını sahiplenir. Öyle ki Akif’in kendi çocukları ile arkadaşının çocukları arasında ayrım yapmadığını, Akif’in kendi evladı, anılarında anlatır.” (Kocatepe)