- Haberler
- Hayatın İçinden
- Atatürk'ün Tozlu Sayfalar Arasında Kalmış Aşkı
Atatürk'ün Tozlu Sayfalar Arasında Kalmış Aşkı
Mustafa Kemal Atatürk'ün Osmanlı'nın yıkılmasından önce bir sultana evlilik teklifi yaptığını biliyor muydunuz? Bu aşk yaşanmış, mesut bir yuva kurulmuş olsaydı günümüzde neler daha farklı olacaktı. Cumhuriyet mi olmayacaktı? Yoksa Osmanlı hanedanlığı Mustafa Kemal soyundan mı yürüyecekti?
Bundan 100 yıl kadar öncesine gittiğimizde Kurtuluş Savaşını, Milli Mücadeleyi görüyor oluyoruz. Fakat bu yaşanan olayların başlama düşüncesi dahi yokken bir aşk yaşanmış ama sonuç bulamamıştır. Bu aşk karşılık bulmuş olsaydı, Şuan her şey daha farklı olacaktı.
Tanzimat Fermanı’nın ardından Osmanlı köklü değişimlere gitmiş ve Saray’da bu değişimlerden nasibini almıştır. Sarayın yaptığı değişimlerde, Padişahlar artık Sarayı ülkeyi yönettikleri yer olarak değil aileleri ile yaşadıkları bir yer mantığı ile kullanıyor ve aynı zamanda devlet işlerini de buradan yürütmeye çalışıyorlardı. Değişimin vermiş olduğu bu farklılıktan dolayı, artık Padişah’ın ailesini devlet erkanı da görmeye başlamış ve Padişah kızları ile evlilikler çoğalmıştı. Sultanlar ile evlilik ister istemez devlette ki mertebeleri etkiliyor ve kısa sürede yükselme sağlıyordu.
Bazı Paşalar devlette mevkilerini yükseltmek istediklerinde bunu bir taktik olarak kullanıyor ve devlet terbiyesi içerisinde Sultanlara evlilik teklifi yapıyordu.
Lakin bu durumlar almış başını ilerlerken içlerinde yürek burkucu bir olay görünmektedir. Mustafa Kemal’in ve Sabiha Sultan’ın amansız aşkı. Bu aşk zengin kız fakir oğlan edebiyatından daha çok, kariyer basamaklarını hızlıca çıkan ve körpe bir Paşa olan Mustafa Kemal ile Saray hayatından başka bir hayat bilmeyen ve orada ki insanlar haricinde bir insan görmemiş olan Sabiha Sultan arasında yaşanan geç kalınmış bir aşkın hikayesi.
Sabiha Sultan ile Mustafa Kemal Yıldız Sarayında sürekli denk geliyor ve selamlaşıyorlardı. Bembeyaz teni, sürmeli gözleri ve simsiyah saçları ile adeta Yıldız Sarayının incisi olarak gezen Sabiha Sultan’a Mustafa Kemal Paşa gönlünü kaptırır. Mustafa Kemal haksız değildir. Çünkü, güzelliği sebebi ile Sultan Vahdettin kızının bir süre Sarayda gezmesini yasaklamış ve belli saatlerde gezebiliyor duruma gelmiştir. Ama bu geçici bir durum olmuş sonrasında istediği gibi hareket etmiştir.
Bir süre sonra dayanamayan Mustafa Kemal Paşa, Devlet adabı ile Sabiha Sultan’a evlilik teklifinde bulunmuş ve direk reddedilmiştir. Bu durumu yıllar sonra açıklayan Sultan, “Evet kendisini birkaç kez yıldız Sarayında görmüştüm. Ve gerçekten hoş bir beyefendi idi. Resmen alev alev yanan gözleri vardı kendisinin. Ama teklifini kabul edemezdim. Çünkü; Ben Ömer Faruk’u seviyordum.” dedi. Ömer Faruk Paşa ise Sultan Vahdettin’in öz kuzeni ve dönemin en iyi eğitimli ve kariyer sahibi insanlarından biriydi. Uzun boyu ve yakışıklı siması ile çoğu kızın gönlünü kaptırdığı biri olmuştu. Mektep eğitimlerini, Viyana ve Berlin’de tamamlamış, Avrupa’nın en yüksek sosyetelerinde boy göstermişti. Ömer Faruk’un Avrupa’daki eğitimleri sırasında yaptığı çapkınlıklar Osmanlı’ya kadar ulaşmış olsa da o Sabiha’ya olan aşkından dolayı durulmuş ve kendini ona bırakmıştır. Bu kadar büyük bir aşk Yıldız Sarayında 1920 tarihinde gerçekleşen düğün ile taçlandırılmıştır. Düğünün olduğu sırada haber görevde olan Mustafa Kemal Paşa, silah arkadaşlarının anlattığına göre büyük bir sessizliğe bürünmüş ve bir süre kendini görevinden başka hiçbir şeye vermemiştir. O gün orada kapanan bu aşk tozlu sayfalara gömülmüş ama Mustafa Kemal Paşa’nın kalbinde kor bir alev gibi yıllar boyunca yandı.
Milli mücadelenin ardından memleketi bırakıp gitmek zorunda kalan Osmanlı Hanedanlığının arkasından ha bire haber toplayan Mustafa Kemal Paşa, her haberde Sabiha Sultanın ne durumda olduğunu soruyordu. Yıllar sonra kız evlat edinen Mustafa Kemal, kızının ismini Sabiha koymasından sonra bu aşkı bitirmişti.
Bazı kaynaklara göre Mustafa Kemal’de devlet erkanında yükselmek için Sabiha Sultan’a Evlilik teklifi yapmıştı. Kimi kaynakta ise bunun büyük bir aşk olduğunu savunulmuştur.
Bakmadan Geçme





