Az Kalsın Çayı Ellere Kaptırıyorduk
Türk insanında çayın yeri çok ayrıdır. Sabahları diğer milletler ayılmak için kahve içerler. Biz ise, ayılmak için ''tavşan kanı çay'' içeriz. İş yerlerinde gün içerisinde demlik demlik çay tüketilir. Hatta öyle ki, adamın maaşına zam yapma ya da maaşından kes ses etmez ama çayını kesersen kıyameti koparır. Çayı bu denli seven bir millet olsak da, zamanında en büyük çay firmasını Amerikalılara kaptırmıştık.
Türkiye’nin en büyük çay üretici firmasını 6 yıl önce Amerikalı bir firma büyük bir hevesle almıştı. Hatta Amerikalılar alırken çok heveslenmiş, iyi kar edeceklerini düşünmüşlerdi. Fakat işler istedikleri gibi gitmemiş durumda ki, Amerikalı şirket firmayı tekrar satılığa çıkardığını duyurdu.
BEKLENMEDİK BİR DURUM
1985 yılından beri Türkiye’nin çay piyasasında olan firmayı, dünyanın ileri gelen Amerikalı şirketlerinden biri 2019 yılında büyük bir hevesle satın almıştı. Ama alırken hedefledikleri kazancı sağlayamadıkları için firmayı tekrar satmaya karar verdiklerini resmen duyurdular. Şirket, “bu günden tezi yok diyerek” satış işlemlerine başladı.
SATIŞ DEPARTMANI GÖRÜŞMELERE BAŞLADI
Amerikalı şirketin satış departmanı Türkiye’deki alıcı kitlesini analiz etmiş ve karar alınır alınmaz potansiyel müşteriler ile görüşmeleri başlattı. Yetkililer firmanın satışlarına dair, “Şirketimizin, genel karlılık yüzdesini olumsuz yönde etkilemiştir.” dedi. Şirketin genel kâr payını düşürmesi yönünde şikayetçi olan Amerikalılar, sözlerinin devamında kahve sektöründeki düşüşü de örnek vererek, “Artık bu sektör dünya üzerinde çökmekte mesela artık Amerika’da ki kahve makineleri ve kahve satışları da fazla derecede düşüş yaşamakta.” ifadelerini kullandı.
AMERİKALI ŞİRKET TÜRKİYE PİYASASINI YANLIŞ OKUDU
Türkiye pazarına giren Amerikalı bu şirket, aslında bilmediği ve tam olarak anlayamadığı çalkantılı bir piyasaya adım attı. Türkiye ekonomisi, dinamik yapısı ve öngörülemeyen dalgalanmalarıyla dikkat çekerken, bu ortama ayak uydurabilen Türk girişimciler, dış ticaretle bağlantılarını hızla kurabiliyor. Yurt dışında ithalat, birçok ülke için karmaşık bir süreç olarak görülse de Türk Milleti’nin, sıcak kanlılığı ve pratik zekâsı sayesinde bu süreci kolaylıkla yönetebiliyor. Bu yönüyle Türk iş insanları, dünya pazarlarında kendilerini daha güçlü bir konumda bulabiliyor.
Türkiye piyasasındaki bu esnekliği fark edemeyen Amerikalı yatırımcılar, büyük kâr elde edeceklerini düşünerek köklü bir Türk firmasını satın alsalar da, Türklerdeki hayatta kalma becerileri bu şirketin yeni sahiplerinde bulunmadığı için, firma pazarda tutunamadı. Bu nedenle şirket yetkilileri büyük hevesle aldıkları firmayı tekrar satışa karar verdi.
Bakmadan Geçme





