Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

“Başörtüsünde Afyon İGM TBMM’den önce tarih yazdı”

“Başörtüsünde Afyon İGM TBMM’den önce tarih yazdı”
“Başörtüsünde Afyon İGM TBMM’den önce tarih yazdı”

İGM’nin başörtülü kadın üyesi Hatice Dudu Özkal, meclis üyelerinin TBMM’den 4,5 yıl önce başörtülü kadın üye olarak kendisine gösterdikleri olgunlukla tarih yazdığını söyledi. Özkal, ister başörtülü ya da örtüsüz daha çok sayıda kadının meclislerde ve siyasette yer almasını, kimsenin ötekileştirilmemesi gerektiği mesajını verdi

İl Genel Meclisi (İGM) başörtülü kadın üyesi Hatice Dudu Özkal, başörtüsü konusunda gündem dışı söz alarak konuşma yaptı. İGM üyesi Hatice Dudu Özkal, Hac’dan dönen 4 kadın milletvekilinin TBMM’ne başörtüleri ile girdiklerini hatırlatarak, seçimi kazanmasına rağmen yemin ettirilmeyen Merve Sefa Kavakçı sayılmazsa Meclis tarihinde bu durumun ilk olduğunu kaydetti.
ÜÇ PARTİNİN ÜYELERİNE
AYRI AYRI TEŞEKKÜR
Başörtülü kadın milletvekillerinin mecliste bu konuda tarih yazdıklarını belirten Hatice Dudu Özkal, kendilerinin bu tarihe tanıklık ettiklerini söyledi. TBMM’nin yerel versiyonu olarak görülen İl Genel Meclisleri ve buralarda görev yapan kadın üyelerin de doğal olarak gündeme geldiğini belirten Özkal; “Başörtülü kadınların durumu ulusal basında haberlerde yer aldı. Afyonkarahisar İGM’de Cumhuriyet tarihinde seçilerek gelen ilk ve tek kadın olarak görev yaptım. Bunun yanında sanıyorum Türkiye’de 4,5 yıldır görev yapan ilk kadın İGM üyesi oldum. Afyonkarahisar İGM TBMM’den 4,5 yıl önce başörtülü bir kadın üyesi ile çalışarak bir tarih yazmıştır. Meclis üyeleri de bu canlı tarihin tanıklarısınız. Öncelikle ve özellikle seçildiğimiz günden bu yana her üç partiden seçilerek gelen tüm İGM üyesi arkadaşlarımın başörtüsü konusunda gösterdikleri olgunluk ve hassasiyetten dolayı herkese ayrı teşekkür ederim.” dedi.
TÜM DESTEKÇİLERE TEŞEKKÜR ETTİ
Hatice Dudu Özkal, başta Meclis Başkanı Salih Sel’in üst düzey insani nezaketi olmak üzere tevazu ile başörtülü bir üyeye yapılması gerekenin en iyisini yapma gayretinden dolayı en derin şükranlarını sunduğunu belirtti. Özkal; “Bürokratlarımıza da teşekkür ediyorum. Kulakları çınlasın ilk seçildiğimizde görev yapan Valimiz Sayın Haluk İmga, Meclis Başkanımızın odasında basının huzurunda ‘Gerçekten Hatice hanım sosyal sorumluluğu üst düzey bir kadındır. Meclis’te olmasından gurur duyuyoruz.’ diyerek tebrik etmişlerdir. Tüm çalışmalarımızda desteklerini bizden esirgememişlerdir. Ondan sonra göreve Sayın Valimiz İrfan Balkanlıoğlu da makul olan tüm teklif ve projelerimizde çalışmalarımızı desteklemişlerdir. Başta valilerim olmak üzere tüm özel idare çalışanlarına da ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Basın mensuplarımıza da çok teşekkür ediyorum. Seçildiğimiz günden bu yana başörtüsü ile ilgili bir olumsuz haber yapmamışlardır. Her tür güzel çalışmalarımızın halka duyurulmasında emek sarf etmişlerdir. Başörtüsüne desteklerinden dolayı onlara da teşekkür ediyorum.” diye konuştu.
ÇIĞLIKLARIMIZI KİMSE DUYMADI
Bir haber ajansı muhabirine konu ile ilgili demeç verdiğini aktaran Hatice Özkal şöyle konuştu: “Muhabir, TBMM’ye başörtüsü vekiller girdi bu durum sizi şaşırttı mı diye sormuştu. TBMM’ye milletvekillerinin başörtüsü olarak girmesi değil de sorulan bu soru beni şaşırttı. 1980 Yılında İmam Hatip Lisesi birinci sınıf öğrencisiydim. Başörtülü olarak okula giremezsiniz dediler hiçbir başarımıza bakmadan öğrencilik hayatımızı zorlaştırdılar. Zor ve acı yıllar geçirdik. Lise bittikten sonra tıp fakültesine gidebilecek üniversite sınav puanına rağmen sadece başörtüsü olarak okuyabilmek için ilahiyat fakültesine gittik. Yıl 1987’de ilahiyat fakültesi ikinci sınıf öğrencisi iken bir anda yine başörtülü okuyamazsınız dediler. Açlık grevlerine kadar demokratik platformda hakkımızı aramak için her yolu denedik. 1999 Yılında fakülteyi bitirdikten sonra öğretmen olarak İmam Hatip Lisesi’nde görev yaparken bir anda başörtülü görev yapılamayacağı söylendi. Zor ve acı yıllar yine başladı. Çığlıklarımızı kimse duymadı. Öksürüğün bilinçaltı duygusu olarak boğazda düğümlenen ifade edilemeyen duygular olarak tanımlanıyor. Başörtüsü ile ilgili duygularımızı ifade edemedik boğazda düğümlendi.”
HER KESİM OLGUNLUK GÖSTERDİ
Yaşadıkları zorlu yıllarda şaşkınlık eseri olarak “Tarihe Mektubat” diye projelere imza koyduklarını anlatan Özkal şunları söyledi: “Bu durumdaki binlerce kadın duygularını anlatan mektuplar yazdı. Bunları ancak arşivlemekle yetindik. 2009 Yılında İGM üyeliğimin ilk gününde yılların verdiği bu korku ile en arka sıranın en ucunda oturdum. Sütunun arkasında duruyorum ki başörtümle ilgi odağı olmamak için. AK Parti Grup Başkan Vekili seçildikten sonra arkadaşlarımın ısrarı ile başörtüsü ile her kesimden gördüğüm olgunluktan sonra ancak ön sıraya oturabildim. Normal olan, olması gereken bu durumdu. Bu süreç normalleşme süreciydi şaşırmadım. Tüm bunları iç sızlatmak için asla anlatmadım. Konuyu çok yüzeysel bir anlatımla aktardım.
KİMSE ÖTEKİLEŞTİRİLMEMELİ
Askeri darbelerin hemen herkesin bir yerine değip, yüreğini bir şekilde dağladığını belirten Özkal sözlerine şöyle devam etti: “Cihan Aktaş’ın kitabına isim yaptığı gibi ‘Biz 3 İhtilal Çocuğuyuz’ İlk 1960 ihtilali, 12 Eylül ve 28 Şubat Post Modern Darbe. Biz birlikte birbirimizin yaralarını sardık. Sivilleşme demokratikleşme yolunda hızla adımlar atılmaya devam ediliyor. Ülkemizin muasır medeniyetler seviyesine ulaşması için hepimiz el ele vermeliyiz. Bu ülke bizim hepimizin. Konsensüsle, barışla, huzur içinde yaşayacağız. Bundan sonra her üç partiden de başörtülü ve örtüsüz olsun çok sayıda kadının yer aldığı, kimsenin ötekileştirilmediği meclislerin olmasını gönlümüz arzu ediyor. Bu kürsüde böyle bir konuşma yapmayı nasip eden Rabbime de şükrediyorum. Başörtüsü konusunda yazılan bu tarihe katkıda bulunan herkese tekrar teşekkür ediyorum.” (Kocatepe Haber Merkezi)