“Benim adamım” zihniyeti başarısızlığı getiriyor

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Afyonkarahisar Milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlık Divanı Katip Üyesi Av. Burcu Köksal, gazeteniz Kocatepe’ye verdiği demeçte partisinin Sandıklı ilçesindeki kampı değerlendirerek kendisine yöneltilen soruları cevaplandırdı.
“AFYON KAMPINDA
CHP İKTİDARININ TEMELİ ATILDI”
CHP’nin Sandıklı kampında 2023 yılında CHP iktidarının temelinin atıldığı bir çalıştaya imza atıldığını söyleyen Köksal, “Tüm Belediye Başkanlarımız, büyükşehirden bütün kasaba Belediye Başkanlarına kadar Afyonkarahisar’daydılar. Yol haritamız yani Belediyelerin bundan sonra yapacakları hizmetler, projeler bunlar masaya yatırıldı. Hepsi konuşuldu tartışıldı. Çünkü yerelden genele iktidara diyoruz. Yerelde ne kadar başarılı olursak bize iktidarın anahtarını getirecek. Bunu bildiğimiz için Belediyelerimiz koordineli güzel çalışmalarına gayret edeceğiz. Vatandaşa dokunan hani o bizim ‘Derman Belediyecilik’ dediğimiz, belediyeciliği icra edecekler. Bununla ilgili de yapılması gerekenler bu toplantıda görüşüldü karara bağlandı. Özellikle küçük Belediyelere verilecek destekler hizmetler noktasında onlara yardımcı olunması büyük Belediyelerde neler yapılacak, vatandaşa Derman Belediyecilik nasıl yansıyacak? Derman Belediyeciliğinde bir anlamda burada adımları atıldı ve Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ve Belediye Başkanlarımız da kamptan memnun bir şekilde ayrıldılar.” dedi.
“KAMP AFYON’A YARADI”
CHP kampının Afyonkarahisar için önem taşıdığını belirten Köksal, “Kampımız ilimiz için de önemliydi Çünkü bütün ulusal basında Afyonkarahisar yer aldı. Tanıtımı konusunda Afyon’a bir katkı sağladığını düşünüyorum. Hemşehrilerimiz de bu noktada bize çok olumlu görüşlerde bulundular. Otele gelip büyükşehir Belediye Başkanlarıyla özellikle Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşen hemşerilerimiz oldu. Çok memnun ayrıldılar son gün Selçuk Köyümüzde bir festival vardı. Genel Başkanımızın İstanbul’da bir programı nedeniyle ayrılması gerekiyordu. Kendisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu’nun katılımı noktasında Sayın Başkanımızla hem fikir oldular. Böylece Ekrem Başkanımız Selçuklu köy festivaline katılım için görevlendirildi. Festivale Sayın İmamoğlu ile beraber katıldık. Çok ta iyi oldu.” diye konuştu.
“KATILIMCILAR KAMPTAN MEMNUN AYRILDI”
Bundan sonraki süreçte de CHP kamp ve toplantılarının Afyonkarahisar’da olması için gayret göstereceğini dile getiren Köksal, “İnşallah başkaca toplantılarımız için de ilimizin tercihi için uğraşacağız. Bu toplantının Afyonkarahisar’da olması noktasında Genel Başkanımıza ziyarette bulunmuştuk. Kendisi bu teklifimizi sıcak karşıladı ve kampımız Afyonkarahisar’da oldu. Bundan sonra da biz olmasını diliyoruz. Afyon merkezde yapılmamasının sebebi gerek duyulan 300 kişilik odanın aynı anda temin edilememesiydi. Tüm Belediye Başkanlarımızın ve çok sayıda birimin, ismin katıldığı bir kamp düzenlendi. 330 oda kapasiteli bir oteli il merkezinde bulamadık. Şartımız kamp yapılacak otelin sadece partimize tahsisiydi. Bunu sağlayamayınca kampımız Sandıklı ilçemizde gerçekleştirildi. Aynı zamanda en az 5 tane toplantı salonu gerekiyordu. Ayrı salonlarda masalar oluşturuldu. Atölye çalışmaları yapıldı bu şartlara da sadece Sandıklı da MAY Otel uyduğu için o yüzden tercih edildi. Katılımcılar son derece memnun ayrıldılar. Bu da bizi mutlu etti.” şeklinde konuştu.
“ATAMALARI SENDİKA İÇERİSİNDEKİ BELLİ
KİŞİLER BELİRLİYOR”
Afyonkarahisar’ın eğitim sıralamasındaki başarısızlığına yönelik görüşlerini açıklayan Köksal şöyle konuştu:
“Şimdi bilindiği üzere ilimiz LGS de son derece gerilerde. Üniversite sınav sonuçları açıklandı. Orada da durumumuz parlak değil. Maalesef Afyonkarahisarlı çocuklarımızın bu sonucu hak etmediği, gençlerimizin bu sonucu hak etmediği aşikârdır. Bunda hem fikiriz. Fakat biz neden bu sonuca geldik? Buna bakmak gerekiyor. Nedenlerinin araştırılması gerekiyor. Bu noktada da maalesef özellikle eğitimde ve her alanda AKP bunu yapıyor. Afyonkarahisar için söylüyorum liyakatin yerle yeksan edildiğini görüyoruz. Bunu örneklerini geçmişte gördük. Puan sıralamasına göre müdür ataması yapılacakken birinci sıradaki müdür dururken 82. sıradaki kişinin yani puan sıralamasına göre 82. olan kişinin müdür olarak atandığını gördük. Ben bununla ilgili Bakanlığa soru önergesi vermiştim. Bunun gibi yine yönetici atamalarında bilhassa kritik noktalardaki atamalarda hükümetin arka bahçesi olan, sendika mensuplarının hatta o sendika mensupları içerisinde de falancanın filancanın adamı olanların bu atamalara yapıldığını gördük. Onun için Sayın Bakan burada sendikalara burnunu sokmayın dedi ama burada esas bir sendika var, o sendikadaki aidiyete göre atamalar yapılıyor. Yani hükümetin artık arka bahçesi haline gelmiş bir sendikaya mensup olanlar ancak onların içerisinde de belli adamcılık yapılıyor maalesef o adamcılığa mensup olanlar kritik noktalarda görevlendiriliyor. Başarıya ya da puan sıralamasına göre değil siyasete göre bir nevi atama yapılıyor.”
“EĞİTİM ŞURASINDA
DURUM TARTIŞILMALI”
Mevcut durumda eğitimde başarı beklenemeyeceğini söyleyen Köksal şu ifadeleri kullandı:
“Durum böyle olunca da siz eğitimde başarı bekleyemezsiniz. İyi öğretmenleri, başarılı öğretmenleri puan sıralamasına göre atarsanız buna göre bir dizayn yapılırsa başarı yükselebilir. Ama başarıyı esas alamadan, puan sıralamasını esas alamadan tamamen ‘benim adamım olsun, benim siyasi görüşümde olsun’ ya da benim istikametimde olsun derseniz o zaman başarı gelmez. Öyle sonuncu sıralarda biz ah vah ederiz. Bunun için öne liyakat getirmemiz gerekiyor çünkü hak eden hak ettiği yerde olması gerekiyor. Öncelikli olarak bu ben bu konuda şöyle bir çağrıda bulunmuştum yine söylüyorum. Burada bir Eğitim Şurası toplayalım, bu şuraya tüm sendika temsilcileri katılsın, eğitim sendikaları, öğretmenler katılsın, konunun uzmanı olan akademisyenler, pedagoglar katılsın. İşin bilenleri gelsin bizlerde her siyasi partinin milletvekili olarak katılalım orada tartışalım, konuşalım, onların görüşleri doğrultusunda bir ortak yol bulalım ki doğru olanda budur. Ama bunu yapmıyorlar. Bunun yerine tamamen kendi düşüncelerindeki kendi arka bahçeleri olan sendikalarındaki adamları belli noktalara getiriyorlar ondan sonra başını bekliyorlar. Böyle olmaz.”
“MİLLETVEKİLİNİN SINIF ARKADAŞI
MÜDÜR ATANIP İMAMLIK YAPIYOR”
Sınav sonucu en başarılı kişi yerine 82. sırada yer alan bir kişinin Müdür olarak atanmasının eğitim başarı sıralamasında ili sonuncu olmaya götüreceğini belirten Köksal, “Bundan sonra inşallah ders olur. Bir milletvekilinin sınıf arkadaşı olan şahıs sırf bu özelliğinden dolayı İlçe Milli Eğitim Müdürü olarak atanıyor. O İlçe Milli Eğitim Müdürü bu görevini bırakıp camilerde vaaz vermeye kalkıyor. Ben şaşırıyorum. İmamlıkla milli eğitim müdürlüğü birleşti mi? İmamsa arkadaşımız gitsin imamlığını yapsın. Saygı duyalım, müdürse de eğitim görevini yapsın. Ama niye bir milletvekilinin sınıf arkadaşı olduğu için o koltukta oturuyor? İşte efendim filanca yerin müdürü o adam bizim görüşümüzden bize yakın zaten yaşı da ileri bunu burada tutalım diye oraya ataması yaptırılıyor. Falanca yerin müdürü böyle olmaz. Böyle olursa başarı maalesef gelmez. Ama iktidar öğretmenin, oradaki yöneticinin siyasi görüşünü baz almadan başarı kriterine göre, liyakate göre atama yaparsa başarı gelir. Artı velileri buna göre bilinçlendirmeniz gerekiyor.” dedi.
“LİSENİN NİTELİKLİSİ
NİTELİKSİZİ OLUR MU?”
LGS tercihlerinde çocukların yüzde 42’sinin tercih yapabildiğine vurgu yapan Köksal, “LGS’ye giren çocuklarımızdan sadece yüzde 42’si tercih yapıyor. Bunların da birinci sırada tercih ettiği okullar Fen Liseleri, ikinci sırada Anadolu Liseleri ve Sosyal Bilimler Liseleridir. Yani çocuklar meslek liseleri ya da İmam Hatip Liselerini daha geriye atmışlar. Okulları nitelikli, niteliksiz diye ayırdılar. Senin çocuğun nitelikli liseye gidiyor senin çocuğun böyle bir şey olur mu ya? Lisenin niteliklisi niteliksizi olur mu? Eğitimde insanları nitelikli, niteliksiz olarak ayırabilir misiniz? Böyle saçma bir mantık olabilir mi? Böyle bir eğitim sistemi olur mu? Her bakan değişikliğinde eğitim sistemi değişiyor, her bakan değişikliğinde müfredat değişiyor. Nerdeyse artık yıllık değişiyor müfredatlar, sınav sistemi değişiyor. Ülkenin Cumhurbaşkanı gidiyor taksi durağında sınav sisteminin değiştiğini açıklıyor. Yani gayri ciddi uygulamalar işi bilenlere sormuyorlar. Tamamen kendi kafalarına göre sistem getiriyorlar. Konunun uzmanları, akademisyenler, pedagoglar, eğitimciler dururken kafalarına göre hizmet etmeye çalışıyorlar. İşi bilene sorun diyoruz onu da yapmıyorlar bakın okula başlama yaşı için biz CHP olarak Mecliste resmen kavga ettik. Yapmayın dedik. Bu çocukların psikolojik, sosyal, fiziksel gelişimi için bir kere çok erken dedik. ‘Yok dediler’ Beş yaş baz alındı, başlatıldı sonra en son torba yasada bu yanlıştan dönülüp 69 aya çıkartılmasına kalktılar. Konunun uzmanları söyledi 69 aydan önce çocukları okula başlatmayın diye söylediler. Eğitim sistemine 4+4+4’ü getirdiler ne oldu? Kızların okula devamlılığında azalma var. Avrupa Birliği bile uyardı bizi Türkiye’de kızların okullaşma durumu azalıyor diye. Konunun uzmanlarını dinleyip, işi ehline verseler, akademisyenlere, eğitimcilere kulak verseler sorun çözülecek. Maalesef Türkiye genelinde olduğu gibi Afyonkarahisar’da özellikle tamamen adamcılık zihniyeti ile eğitim gidiyor. ‘Benim adamım, benim okul arkadaşım, benim akrabam, benim partilim, benim sendikalım’ zihniyeti ile atamalar yapılıyor. Okullar o şekilde dizayn edinilmiş oluyor sonuçta maalesef başarısızlık kaçınılmaz oluyor.” ifadelerini kullandı. >> Burcu AYDIN’ın Haberi