Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Bilgin: Enflasyonun üstünde bir gelir dağılımı düzenleyeceğiz

Bilgin: Enflasyonun üstünde  bir gelir dağılımı düzenleyeceğiz

Türk-İş’in Afyonkarahisar’da düzenlediği eğitim semineri açılışında konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, enflasyonun özellikle dar gelirlilere yansıyan yönünü bertaraf edeceklerini söyledi. Bilgin, “Türkiye ne bağımsızlığından ne sosyal politikasından taviz verecektir. Enflasyon üstünde bir gelir dağılımını düzenleyecek sosyal politika hedefinden asla uzaklaşmayacağız” dedi

 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin ile Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay dün sabah Türk-İş’in Bölgesel Şube Başkanları ve İl Temsilcilerine yönelik “Pademi Döneminde Çalışma Hayatında Güncel Gelişmeler” konulu 3. eğitim semineri açılışı için Afyonkarahisar’a geldi. Seminer programı Akrones Otel’de gerçekleştirildi.
USLU: ASGARİ ÜCRET VERGİ DIŞI KALMALI
Toplantının açış konuşmasını Türk-İş Afyonkarahisar İl Temsilcisi Muharrem Uslu yaptı. Uslu, İscehisar İlçesi’ne bağlı Çatağıl Köyü’nde meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet yaralılara acil şifalar dileyerek konuşmasına başladı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in bakanlık görevine atanmasından büyük memnuniyet duyduklarını belirten Uslu, “Asgari ücretle ilgili şöyle bir kanaatimi ifade etmek istiyorum; 30 yıldır hep asgari ücretin vergi dışı kalması söylenir. Fakat bir arpa boyu kadar yol alınamamıştır. Asgari ücret vergi dışı kalmış olsa çalışanın cebine neyin gireceğinin hesaplanması lazımdır. Sanki bu bir slogan haline geldi. Dolayısıyla bunu slogan olmaktan çıkarıp kesinlikle ve kesinlikle Asgari Ücret Tespit Komisyonunun görev yetki belirlemesi hocalarımız tarafından Türkiye’de mutlaka tartışılmalıdır. Asgari Ücret Tespit Komisyonuna yeni düzenlemeler getirilmesi gerektiğine ben yürekten inanıyorum.” dedi.
IRGAT: BİLİNMEZLİKLERLE İLGİLİ SÜREÇTE ÇARELER ARAYACAĞIZ
Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat eğitim toplantısı açılışında yaptığı konuşmada, 2 yıldır etkisini sürdüren Kovid-19 küresel salgını nedeniyle eğitimleri yapamadıklarını söyledi. Küresel salgın sonucu farklı bir yaşam içerisinde kalarak evlere kapanılmak zorunda kalındığını aktaran Irgat, “Ancak hayat devam ediyordu ve bizim işçi arkadaşlarımızda başta sağlık, gıda, tekstil v.d sektörler olmak üzere herkes eve kapanırken onlar ülkenin kalkınıp gelişmesi için çalışmak zorundaydı. Bu ülkenin ihtiyaçlarının karşılanması hususunda cansiperane çalışmalarına devam ettiler. Çalışan arkadaşlarımızdan da hayatını kaybedenler oldu. Onlara Allah’tan rahmet diliyorum. Sağlıkla beraber ekonomiye de yansımalar oldu. Türk-İş Afyonkarahisar İl Temsilcisi Muharrem Uslu’nun tüm söylediklerine yürekten katılıyorum. Bu arada hayat pahalılığı aldı yürüdü. Devam eden bir bilinmezlikle ilgili devam eden süreçte bunların çarelerini arayacağız. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Vedat Bilgin’den çok umutluyuz. Çünkü siz çalışma hayatından geliyorsunuz, bu işin uzmanı hocasısınız. Küreselleşme ucuz emek sistemi üzerine kurgulanmış bir ekonomik sistemi hayata geçirmeyi başardı.” diye konuştu.
ATALAY: BANA İŞÇİ
DENİLMESİ HOŞUMA GİDİYOR
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Türk-İş’in 70 yıldır Türkiye’de emeğe hizmet eden bir kurum olduğunu söyledi. Türk-İş’in ülkede emeğin, çalışma hayatının ve sivil toplumun en önemli kurumlardan biri olduğunu belirten Atalay, “Türk-İş olarak Allah ömür verirse seneye 70. yıldönümümüzü kutlayacağız. Benden önce 12 Başkanımız görev yaptı bunlardan onu rahmetli oldu. Türk-İş’e bugüne kadar işçisinden, temsilcine, başkanına kadar kim hizmet ettiyse herkes elinden geldiği kadar Türk-İş’e katkı sağlamaya gayret etti. Ölenlerimizin mekânlarını Allah cennet yapsın. Ben işçi olarak iş hayatına başladım. Toplantı salonunda bulunan hemen herkes işçidir. Yaşım 40’a ulaştığında ‘Başkanım’ dediklerinde hoşuma gidiyordu. Allahım biliyor ya bu hitap son 20 yıldır hiç hoşuma gitmiyor. İşçi denilmesi daha hoşuma gidiyor. Çünkü hayata öyle başladık ben işçiyim. Çocuklarımızla biz bu ülkenin yarısıyız.” şeklinde konuştu.
“ÖNCELİK HER ZAMAN VATANDIR”
Ergün Atalay, 2 yıldır devam eden küresel salgında Türkiye’de öncelikle sağlık teşkilatına daha sonra çarkların dönmesini sağlayan işçi kesimine teşekkür etti. Atalay, “Hastalıkta olsa bizler yan yana çalışmak zorunda olan insanlarız. İçimizden hasat olanlar ve ölenler oldu. Ama bir günden bir güne çarkları durdurmadık. Zor bir coğrafyada yaşıyoruz bize iki asırdır rahat vermiyorlar. Borç almaya devam ederseniz emir almaya devam edersiniz diye bilinen bir söz vardır. Her yerde üzerine basarak söylüyorum; Üstüde vatan, altıda vatan. Denizi de ormanı da vatandır. Allah muhafaza vatansız olmak gördüğümüz üzere bize sığınanların durumudur. Önceliğimiz Türkiye’dir. Vatan yani Türkiye varsa sendika, dernek, parti vardır. Milli meselelerde herkesin olur verip, el atması, gayret etmesi mecburiyeti vardır.” ifadelerine yer verdi.
“SENDİKACI SIFIR HATAYLA
İŞ YAPMAK ZORUNDADIR”
30 bin kişinin 20 günde Türk-İş’e katıldığını belirten Atalay şöyle konuştu: “Kim nerede rahat edecek ve mutlu olacaksa oraya geçer. Eğer üyenize sendikacılık yapmazsanız, siyasi parti temsilciliği yaparsanız, patron temsilciği yaparsanız adam oraya geçer. Tehditle korkuyla sendikacılık olmaz. DİSK veya Hak-İş yöneticileri başımın üzerinde yerleri var kimsenin işine karışmayız. Ama bizim yapmadıklarımızı yapılmış gibi lanse ediyorlar. Onun için yediğinize, içtiğinize, bindiğiniz arabaya dikkat edeceksiniz. Sendikacı sıfır hatayla iş yapacak. Bu ülkede de dünyada da uyuma numarası yapanlar var. Zurna çalsa vallahi uyanmazlar. Duymazlar, görmezler. Sermaye bizden güçlü, yayın organları onların elindedir. Nokta kadar hata yaptık mı bizi linç ederler, ediyorlar. Ömrümüzde hiçbir şey satmadık ama bulunduğumuz makamın bedelini ödüyoruz. Beni bu göreve getirenler Türk-İş kongresine 6 ay kalıncaya kadar ananız, babanız gibi sahip çıkmak zorundasınız. Sahip çıkmazsanız benim canımı çıkartılar. Dayanışma içerisinde olmamız lazımdır. Bir an önce kayıt dışını kayıt içine alınması gerekiyor. Başta iktidar olmak üzere Kemal Bey, Meral hanım, Devlet bey çıkıp kamuoyuna çıkıp kim nereyi istiyorsa örgütlenin diyecekler. Bize adil bir anayasa yapılmalı. Toplumla hep beraber adil ve demokrat bir anayasa yapalım.”
“TÜRKİYE’DE TÜM SAĞLIK
HİZMETLERİ ÜCRETSİZ”
Eğitim semineri açılış programının son konuşmasını Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin yaptı. Kovid-19 salgını sürecinde neoliberalizmin bütün dünyanın ekonomik ve sosyal dengelerini paramparça ettiğini belirten Bilgin, “Dünyanın en gelişmiş ülkeleri ekonomik politikalarıyla sosyal devlet anlayışını tahrip ederek, insanlara çok büyük maliyetler ödetmektedir. Gelişmiş ülkelerin sağlık sistemleri küresel salgın karşısında perişan olmuştur. Bazı ülkelerdeki hastane önlerinde, sokaklarda ölen insanların manzaralarını izledik. Türkiye olarak bu süreçte sosyal devlet uygulamalarıyla salgının yarattığı bütün sorunlara en insani cevabı verdik. Türkiye’de tüm sağlık hizmetleri ücretsizdir. Bir Covid-19 hastasının yaklaşık maliyeti ABD’de ve Avrupa ortalamasında 11 dolardır. Türkiye bunu 5 kuruş almadan bir sosyal devlet sorumluluğuyla gerçekleştirmiştir.” dedi.
“DÜŞÜK GELİRLİ İŞÇİLER
KORUNMAK ZORUNDA”
Düşük gelirli işçileri korumak mecburiyetinde olduklarını vurgulayan Bilgin, “Kamuda düşük ücretli işçilere en yüksek zammı gerçekleştirdik. Bir iş yerinde çalışanlar arasında ücret farkı ülkenin yaşadığı gelir dağılımı sorunlarından daha farklı bir düzeydeyse, daha göze batan bir düzeydeyse orada iş barışı olmaz. Yani bir yerde asgari ücretle çalışıyor, orada işçiler arasındaki fark, mesafe, makas açılmışsa orada iş barışı olmaz. Önce düşük gelirli işçileri korumak mecburiyetindeyiz, ondan sonra yüzdelik zammı tartışabiliriz ve konuşabiliriz. Onun için biz en düşük ücret alan işçilerimize seyyanen 400 TL’nin üzerinde bir zam yaparak, onları 4 bin TL’ye çektik. Ondan sonra da yüzdelik zammı konuştuk. Bunu da gerçekleştirdik. Bu Türk kamu çalışma hayatında kamu işçileri açısından sadece bir ücret artışı değil bir sosyal dengenin kurulması açısından da önemli bir adımdır.” diye konuştu.
“ENFLASYONUN DAR GELİRLİYE
OLAN YÖNÜ BERTARAF EDİLECEK”
Bilgin sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’nin, sosyal hayatında, sosyal dengelerinde yapılacak düzenlemelerle daha ileriye mesafe kat etmesi mümkündür. Sosyal devlet uygulamalarından vazgeçmeden Türkiye’yi büyütmek mümkündür. Dünyada bir enflasyon eğilimi vardır. Günümüzde enflasyon, hayat pahalılığı ortaya çıkmaktadır. Elbette Türkiye bu süreci bu enflasyonla ilgili sorunları aşacak bir ülkedir. Yapılacak düzenlemelerle, hem bizim uyguladığımız sosyal politikalarla hem uygulayacağımız sosyal politikalarla bunun zararlarını asgari düzeye indirecek, aynı zamanda kısa vadede ekonomi politikalarıyla enflasyonun özellikle dar gelirlilere yansıyan yönünü bertaraf edeceğiz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Türkiye ne bağımsızlığından ne sosyal politikasından taviz verecektir. Enflasyon üstünde bir gelir dağılımını düzenleyecek sosyal politika hedefinden asla uzaklaşmayacağız. Önümüzdeki dönem asgari ücret görüşmeleri başlayacak. Bu görüşme tüm sosyal alanları düzenleyecektir.” >> Burcu AYDIN’ın Haberi

 

 

Çelik, sel sonrası gayretlere teşekkür etti

 

Türk-İş’in Bölgesel Şube Başkanları ve İl Temsilcileri Toplantısında söz alan Kastamonu İl Temsilcisi Mehmet Çelik, 11 Ağustos 2021 tarihinde meydana gelen sel felaketinde bölgesine gönderilen yardımlar ve gösterilen gayretler için teşekkür etti

 

Mehmet Çelik, 11 Ağustos 2021 tarihinde meydana gelen sel felaketinde Kastamonu’nun Bozkurt İlçesi’nde ve bu ilçeye bağlı köylerde, Şenpazar İlçesi’nde, Kastamonu-Cide yolunda, Sinop’un Ayancık İlçesi olmak üzere yaklaşık 500 köyün sel felaketini bire bir yaşadığını dile getirdi.
Sel felaketi sonrası bölgede yolların kapanmasıyla mağduriyet oluştuğunu belirten Çelik şöyle konuştu: “Yaşadığımız sel felaketinde bölgemize yoğun bir ilgi gösterilmiştir. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Vedat Bilgin, İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu ve diğer bakanlarımız, Türk-İşimiz olmak üzere Kastamonumuz’da yoğun bir çalışma yaptılar. Çok kısa bir zamanda devletimizin gücünü gördük. Bu vesileyle başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere tüm emek sahiplerine teşekkür ediyorum. Bozkurt halkı adına, Ayancık halkı adına teşekkür ediyorum. Yine Bartın’da yaşanan felaketlerde gösterilen gayret ve yardıma teşekkür ediyorum. Bu üç yörenin selamlarını, saygılarını, şükranlarını getirdim. Sizlere minnet ve şükran borçluyuz. Detaylara girmeden sonsuz teşekkür ediyorum. Hiçbir zaman Kastamonu, Sinop ve Bartın halklarının şükranlarını iletiyorum.”