Cinayet Zanlısından Skandal Savunma: Jileti Boğazına Attım, Olanlar Oldu
Afyonkarahisar 1. Ağır Ceza Mahkemesinde şehir merkezinde 2 Ağustos 2024 tarihinde kendisinden ayrılmak istemesine rağmen hamile bırakıp, takıntı haline getirdiği eski kız arkadaşını öldüren 24 yaşındaki İnşat Ustası Y.Ç'nin ilk duruşması görüldü. Maktul Sultan Tosun, öldürüldüğünde 23 haftalık hamile ve 19 yaşındaydı.
Afyonkarahisar 1. Ağır Ceza Mahkemesinde bugün öğleden sonra görülen ilk duruşma 2 saat 15 dakika sürdü. Duruşmanın Savcısı verdiği mütalaada Türk Ceza Kanununun 82/1 maddesinin f fıkrası gereğince “Gebe Olduğu Bilinen Kadına Karşı Kasten Öldürme” suçundan sanığın cezalandırılmasını talep etti. Sanık Y.Ç’nin tutukluluk hali devam ediyor.
Afyonkarahisar’ın Uydukent bölgesinde 2 Ağustos 2024 tarihinde bir parkta öldürülen 19 yaşındaki hamile Sultan Tosun’un annesi F.T ile babası F.T avukatlarıyla birlikte duruşma salonunda yer alırken 24 yaşındaki cinayet zanlısı Y.Ç. duruşmaya tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. Sanık Y.Ç’nin avukatı ise duruşma salonunda hazır bulundu.
SANIK ÜZERİNE ATILI SUÇU KABUL ETMEDİ
Sanık Y.Ç. ilk savunmasında üzerine atılı suçu kabul etmedi. Olay günü öldürdüğü Sultan Tosun’un yanına gitmediğini kendisinin Afyonkarahisar Devlet Hastanesine gittiğinde maktulü yanında bir erkekle görmesi üzerine toplu taşıta bindiğini söyledi. Y.Ç, “Olay günü hastanede onu yanında bir erkekle gördüm. Hemen minibüse bindim. Arkamdan o da minibüse bindi. Parkta konuşmak istedi. Önce eve gidip üzerini değiştirdi. Bana hakaret etti, ‘Sen erkek misin senin çocuğunu taşımayacağım. Senin çocuğuna kıydık.’ dedi. Cinsel organıma vurdu. Küfürler hakaretler etti. Ama ben karşılık vermedim. Eve gittiğinde yanında jilet getirmiş. Cinsel organıma vurunca can havliyle dalaşırken elindeki jileti aldım sonrada olanlar oldu.” ifadelerine yer verdi.
SANIK MAKTULLE İLGİLİ TUTARSIZ İDDİALAR ORTAYA ATTI
Mahkeme Başkanı, sanığın “Olanlar oldu” ifadesiyle neyi kast ettiğini, olanları anlatmasını istedi. Sanık Y.Ç. “Can havliyle elinden aldığım jileti boynuna attım. Oradan geçen bir abla ‘Polisi arayacağım’ deyince panik olup uzaklaştım. Daha sonra jileti polislere verdim.” ifadelerini kullandı. Mahkeme Başkanı sanığa polise verdiği ifade ile mahkemede ki ifadesinde çelişkiler olduğunu hatırlattı. Sanık, öldürdüğü kız arkadaşının emniyette uzun saçlı olarak tarif ettiği yakını tarafından şiddet gördüğü gerekçesiyle mahkemede ki gibi ifade veremediğini ileri sürdü. Sanık Y.Ç. tanıklardan Kurye G.Ç’nin ifadesinin gerçek dışı olduğunu iddia etti. Maktul Sultan Tosun ile ilişkilerinin 2024 yılı Şubat ayında başladığını dile getiren Y.Ç. aynı yılın Mayıs ayında ayrıldıklarını, maktulün madde bağımlısı olup kendisini de madde kullanımına teşvik ettiğini, maktulün başka erkeklerle ilişkisinin olduğunu, sosyal medya da pornografik görüntülerinin kendisine maktulün eski iş yerindeki müdürünün gösterdiğini söyledi. Y.Ç, maktulün eski müdürünün kendisine tecavüz ettiğini söylediğini, ayrılmak istemesine rağmen maktulün kendisinden hamile kaldığını ve peşini bırakmadığını dile getirdi.
“ŞİZOFREN TANIM VAR, VERİLEN İLAÇLARI KULLANMADIM”
Maktulün hamile olduğunu gebelik test sonucunu göstererek haber verdiğini, daha sonra da düşük yaptığını aktardığını, öldürdüğü zaman maktulün yaklaşık 6 aylık gebe olduğunu bilmediğini ilişkilerinin kısa sürdüğünü belirten Y.Ç, “Ayrılmak istediğim zaman peşime madde kullanan erkek arkadaşlarını taktı. Benim evde uygunsuz çıplak fotoğraflarımı ben uyurken çekmiş. ” sözleri üzerine Mahkeme Başkanı, “Zaten ayrılmışsınız neden birilerini peşine taksın?” sorusunu kendisinden intikam almak olarak yanıtlayan Sanık Y.Ç, “Hastane önünden minibüse bindikten sonra park önünde indik. Kendisi eve gidip geldi. Tartışmaya başladık. Bana, ‘Sen erkek misin? Adam mısın senin çocuğunu taşıyayım? Benimkiler senin peşinde.’ dedikten sonra bana vurmaya başladı. Elindeki jiletle beni yaralamaya çalıştı. Boğuşurken yere düştü bende boğazına sarıldım. Elinden aldığım jileti boğazına vurdum. O an bir abla oradan geçiyordu. ‘Polisi arayacağım.’ deyince panik olup kaçtım. Tanıklardan G.Ç doğruyu söylemiyor. Ben Sultan’a hakaret etmedim. O bana hakaret etmesine rağmen karşılık vermedim.” dedi. Sanık. Y.Ç. psikiyatri uzmanı tarafından şizofreni tanısı aldığını ancak ilaç tedavisine başlamadığını söyledi. Öte yandan maktulün avukatları sanığın kadın cinayetlerinde sıkça rastlanan biçimde savunma yaparak iftira ile üzerine atılı suçtan ve alacağı cezadan kurtulmaya çalıştığı vurgulandı.
BABA F.T KARAKOL GÖREVLİLERİNİN MAKTULÜ DİKKATE ALMADIKLARINI İDDİA ETTİ
Maktul Sultan Tosun’un babası F.T. ile annesi F.T sanıktan şikâyetçi olduklarını, adalete güvendiklerini en ağır şekilde cezalandırılmasını beklediklerini söyleyerek davaya katılım talebinde bulundular. Maktul Babası F.T, sanığı ilk kez duruşma salonunda SEGBİS ekranında gördüğünü, 27 Haziran 2024 tarihinde öldürülen kızı Sultan Tosun’u sevdiğini belirten mesaj attığını, karakola halası ile başvuran kızının emniyet görevlilerince dikkate alınmadığını iddia etti. Baba F.T, daha önce sanıkla karakolluk olan kızının halası ile sanık Y.Ç hakkında uzaklaştırma kararı alınması talebinin savcılık makamına başvuru ile yapılacağını bildiren karakol görevlilerinin şikâyeti dikkate almadıklarını, başvuru sırasında polislerin iki genci sözde barıştırdıklarını söyledi. Baba F.T, “Çocuğumu evimize kadar takip ederek sürekli tehdit ediyormuş. Daha sonra öğrendim ki karakola şikâyetçi olmak için giden kızımı polisler vazgeçirmiş. Reşit olduğu içinde bize haber vermemişler. Rahmetli kızım biz üzülmeyelim diye konuyu halasına anlatmış. Çocuğum sırf bunun yüzünden işyerini değiştirmek zorunda kaldı. Kızımı defalarca tehdit etti. Tehdit edildiği için akşam mesaisi olduğunda getirip götürüyorduk. Gündüz böyle bir şey olabileceğini düşünemedik. Kızım Sultan’ın madde kullandığı iddiası da tamamen yalandır. Otopsi raporunda madde bağımlısı olmadığı tespiti vardır. Ayrıca kızım ayrılmak istediğinde şehir merkezinde bir alışveriş merkezinin önünde kızımı zapt etmeye kalkmış. Halası giderek elinden almış.” diye konuştu.
SADECE ANNE BABANIN DAVAYA KATILIM TALEB KABUL EDİLDİ
Afyonkarahisar Baro Başkanı Av. M. İpek Yılmaz Göktürk, hem baro adına hem de maktulün şikâyetçi anne babasını temsilen davaya katılma talebini bildirirken İzmir Barosuna kayıtlı bir kadın avukat ve Afyonkarahisar Barosu Kadın Hakları Komisyonu Üyesi Avukatlar davaya katılma talebinde bulundular. Mahkeme heyeti sadece suçtan zarar görme ihtimalini göz önünde bulundurarak maktul Sultan Tosun’un anne ve babasının davaya katılım taleplerini kabul etti.
“MAKTULÜN İSTEM DIŞI RIZASIZ GEBE BIRAKILDIĞINI DÜŞÜNÜYORUZ”
Maktul Sultan Tosun’un anne ve babasının Avukatı M. İpek Yılmaz Göktürk, maktulün öldürüldükten sonra Adli Tıptan gelen raporda yaklaşık 22-23 haftalık hamile olduğu, fetüsün 27 santim 422 gram ağırlığında olduğu, sanık Y.Ç’nin biyolojik baba olduğunun da sabit şekilde belirlendiğini söyledi. Av. Göktürk, “Sanık maktulü uzun süre hem rahatsız hem de tehdit etmiştir. Sanığın maktulü takibi bir türlü engellenememiştir. Öldürdüğünde maktulün hamile olduğunu bilmemesi hayatın olağan akışına aykırıdır. Maktul ve sanık arasındaki HTS kayıtları eksik toplanmıştır. Sanık, maktulle 2024 yılının Şubat ayında tanışıp Mayıs ayında ayrıldıklarını söylüyor. Ama maktul Sultan Tosun, 2024’ün Şubat ayında hamiledir. Kendisi ayrılmak istemesine rağmen sürekli rahatsız edildiği için telefon hattını değiştirmiştir. Maktulün istem dışı rızası dışında gebe bırakıldığını düşünüyoruz. Maktul Sultan Tosun, 19 yaşında öldürüldü ve hala ülkemizde binlerce kadın cinayeti işleniyor.” şeklinde konuştu.
“SANIK YERDE YATAN KIZIN ÜZERİNDE TEPİNİYORDU”
Olay yerinin görgü tanıkları Kurye G.Ç, N.T ve Ş.B mahkemede tanık olarak dinlendi. Tanıklardan Ş.B’ye Mahkeme Başkanı sakin olmasını mahkeme huzurunda çekinecek hiçbir şeyinin olmadığını söyledi. Tanık N.T, olay sırasında markete gitmek için yolda ilerlerken ilk etapta bir kız ve erkeğin gündüz vakti aleni uygunsuz şeyler yaptığı algısına kapılarak kızdığını söyledi. Tanık N.T, “Emniyette verdiğim ifadem geçerlidir. Teşhiste bulundum olayın görgü tanığıyım. İlk başta bir kızla bir erkeğin güpe gündüz uygunsuz bir vaziyette olduğunu sandım. Yanımda çocukta olunca hızla ve öfkeyle çocuk görmesin diye oradan uzaklaşarak markete girdim. Yaklaşık 8-10 dakika sonra alışverişim bitti. Ama bu olay beni çok etkilediğinden gözümün önünden gitmedi. Dönüşte kızında erkeğinde giyinik olduklarını fark ettim. Ama kız yerde hareketsizce yatarken erkek üzerinde heyecanla tepiniyordu. Benim alışverişimin üzerinden 10 dakika geçmesine rağmen erkek hala oradaydı ve sağa sola bakıyordu. Kız çocuğunu hareketsiz yerde yatarken görünce hemen 112 aradım detaylı adres yer bilgisi verdim. Sağlık ekipleri ve polis geldi.” dedi.
“ÖLDÜRDÜKTEN SONRA MAKTULE TEKME ATTI”
Olay yeri tanıklarından Ş.B, olay sonrası gerekli teşhiste bulunduğunu, olayın üzerinden 9 ay geçtiğini dolayısıyla tam olarak net hatırlayamadığını ancak emniyette verdiği ifadesinin geçerli olduğunu dile getirdi. Bir yakının dükkânına ziyarete gittiğini ve olay yerinin sık kullandığı güzergâhlardan biri olduğunu belirten Tanık G.Ç, 500 metre ileride cinayeti gördüğünü, söyleyince Mahkeme Başkanı tanığa, “Niye müdahale etmediniz?” diye sordu. Kendisinin de ilk başta müdahale etme niyetinde olduğunu belirterek çevresindekilerin kendisinin de zarar göreceğini söyleyerek engel olduklarını maktulün bağırışlarını duyduğunu, katil zanlısının maktulü öldürdükten sonra tekmelediğini ve kendisine göre bu durumunun da ayrıca bir suç olduğunu ifade etti.
“SİZE CEHENNEMİ YAŞATACAĞIM DEDİ VE YAPTI”
Duruşmada maktul Sultan Tosun’un halası D.T.A tanık olarak dinlendi. Yeğeni Sultan’ın hamile olduğunu bilmediğini ancak sanık Y.Ç tarafından takıntı haline getirilerek sürekli tehditler aldığını belirten tanık Hala D.T.A, “Yeğenim sürekli ısrarlı biçimde takip ve tehdit ediliyordu. Karakola gittiğimizde şikâyetimiz karakol görevlilerince dikkate alınmadı. Ben rahmetli yeğenime de eşime de sonsuz güveniyorum. Sanık eşimle yeğenimin görüştüğü iftiralarında bile bulundu. Beni gece olmadık saatlerde arayıp tuhaf şeyler söylüyordu. Yeğenimden için, ‘Ya benim olacak ya da toprağın. Size cehennemi yaşatacağım.’ dedi ve yaptı.” ifadelerine yer verdi.
Haziran ayında görülecek olan ikinci duruşmada Cumhuriyet Savcısının mütalaasını vermesi dolayısıyla mahkemenin karar vereceği tahmin ediliyor.