Dönemin Masum İsimli Psikopatı Barbie

Barbie, tam ismi ile Klaus Barbie, 25 Ekim 1913 doğumludur. 25 Eylül 1991 yılına kadar hayatta kalmış Barbie isminin masumiyetliği ile tüm dünyayı birbirine sokmuş, gözü kendinden başka bir şey görmediği için katliamlar yapmış bir kasaptır. Hatta Lyon'da gestapo başkanlığı yapan Barbie Lyon da yaptığı katliamlarla lakabı Lyon Kasabı olmuştur.

Barbie, psikopat bir babanın evladı olarak büyüdüğü için küçük yaşta şiddet ve öfkeyle tanışmış biridir. Bu adam babasından gördüğü şiddet sayesinde kendini psikopatça yetiştirmiştir. Bundan dolayı 2’inci Dünya Savaşın da kendine en uygun olan şeyi yapmış ve Nazi ordusuna girmiştir. Zamanla Nazi ordusu onun psikopatlığını kesmemiş bir tık daha büyütüp SS subaylığına geçmiştir. Burada gösterdiği başarılardan ve psikopatlıklardan dolayı gestapo birliğine seçilmiş ve zamanla orada da Gestapo başkanlığı yapmıştır. Bu zamanlarda acımasızlığından dolayı Lyon kasabasında başkanlık yaparken pek çok insanı katlettiği için Lyon Kasabı Lakabını almıştır. 

Dönemin Masum İsimli Psikopatı Barbie

HAYATİ GEÇMİŞİ

Klaus Barbie, 25 Ekim 1913’de Almanya’nın Bad Godesborg kasabasında gözlerini açmıştır. Katolik bir ailenin çocuğu olan Klaus Barbie’nin babası ve annesi katı birer alman öğretmenidir. Klause Barbie ‘de babasının görev yaptığı okulda 10 yıl kadar eğitim görmüş sonrasında Trie kasabasında bir okulda eğitimine devam etmiştir. 1925 gibide ailesi Klause’u yalnız bırakmayıp onun yanına Trie’ye taşınmıştır.

1933’e kadar psikopat bir baba ile yaşayan Klause ani bir ölümle babasını ve erkek kardeşini kaybetti. Onların vefatı üzerine ‘’Teoloji’’ bilimi ile uğraşan Klause, 1935’de SS birliklerinin bir kolu olan ‘’Güvenlik Servisine’’ katılmıştır. Sicherheitsdienst SS’in dönemin nazi partisi’nin haberleşme teşkilatında görev yapmakta olan ve burada casusluk eğitimi alan Klause, kısa sürede Hollanda’ya hatta aynı yıl içinde Lyon’a Gestapo başkanlığına atanmayı başarmış başarılı bir subay olmuştur.

Dönemin Masum İsimli Psikopatı Barbie

Bu başarının sırrı ise ailesinin Barbie’e uyguladıkları şiddet ve işkencelerdir. O şiddet ona Nazi Almanya’sında başarıya sebep olmuştur. Hatta kurbanlarında da aynı şiddeti ve işkenceyi uygulayan Barbie bir işkencesinde yanında ki adama işkenceyi bitirdikten sonra dönüp sanki kendime işkence ediyordum diye söylemiştir. Zamanla Almanya’nın savaşı kaybetmesi üzerine Amerikalılara esir düşmüş orada tutuklu kalmıştır. Ama Fransızlara yaptığı işkenceler ve katliamlar sebebi ile Fransızlar Amerikalılardan ısrarla Barbie’yi istemiştir.

Ama Amerikalılar Barbie gibi zeki bir psikopatı buldukları için kolay kolay bırakmaz onun aldığı o casusluk eğitiminden zamanı gelince yararlanmak isterler. Soğuk savaş dönemi Barbie serbest kalır ve yapılan anlaşmalar üzerine Fransızlara verilmeyip kendi açanları olmak üzere Rusya’ya gönderirler. Bu psikopat soğuk savaş döneminde Rusya’yı zayıflatmayı başarmıştır. Böylelikle Amerikalıların istediklerini yapmış ve biraz daha serbest kalmıştır. Soğuk savaşın bitmesi ile uyuşturucu kartelleri çoğalmış ve çok büyük rant dönmeye başlamıştır.

Dönemin Masum İsimli Psikopatı Barbie

Bu ranttan payını almaya çalışan Barbie, kendi bağlantılarını kullanıp uyuşturucu baronlarına bağlantılar sağlamış ve buradan kendi payını da fazlası ile almış hatta zamanında Pablo Escobar ile çalışmıştır. Sonradan bu rant çürümeye başlayınca baronların hepsini hükümetlerine karşı satmış hükümetlerden para ve dokunulmazlık istemiştir. Bu uyuşturucu işini yaparken Che Guevra ile tanışmıştır. Daha sonrasında Che Guevraya karşı ajanlık yapmış onu da hükümetine satıp ordanda payını alıp en sonunda Fransa da bile dokunulmazlığa sahip olmuştur. Daha sonrasında emekli olup sakin bir hayata geçmişken 1991 yılının 23 Eylülün de hayata gözlerini yummuştur.

Dönemin Masum İsimli Psikopatı Barbie

Kocatepe Gazetesi - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme