Dr. Şahan: Türkiye’de 4 milyon kişi astım hastası
Afyonkarahisar Özel Fuar Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Uz. Dr. Sami Şahan, dünyada en sık görülen kronik akciğer hastalıklarından birisinin 'Astım' olduğunu söyledi. Şahan, “Bronş dediğimiz akciğer içi hava yollarının müzmin iltihabi bir hastalığıdır ve astım hastalığı son yıllarda büyük artış gösterdi” dedi 2 Mayıs Dünya Astım Günü nedeniyle bir açıklama yapan Uzm. Dr. Sami Şahan, [&hellip]
Afyonkarahisar Özel Fuar Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Uz. Dr. Sami Şahan, dünyada en sık görülen kronik akciğer hastalıklarından birisinin ‘Astım’ olduğunu söyledi. Şahan, “Bronş dediğimiz akciğer içi hava yollarının müzmin iltihabi bir hastalığıdır ve astım hastalığı son yıllarda büyük artış gösterdi” dedi
2 Mayıs Dünya Astım Günü nedeniyle bir açıklama yapan Uzm. Dr. Sami Şahan, Astım’ın iltihap, alerjiye veya sık geçirilen enfeksiyonlara bağlı gelişebileceğine dikkat çekti. Nefes darlığının 3 haftadan uzun süren öksürük, göğüste ıslık sesi, göğüste tıkanıklık hissi şeklinde seyrettiğini belirten Şahan, şunları söyledi: “Astım, soluk almayı güçleştiren, akciğerleri etkileyen bir hastalık olup ve genellikle aralıklı krizler biçiminde görülür. Krizler, kimi zaman ani olarak gelip, kısa sürede geçerler. Ama kimi zaman yılın belli zamanlarında ya da belli yerlerde görülebilir. Üzüntü ya da heyecanın neden olduğu stresler de, astıma neden olabilir. Kronik bir solunum yolu hastalığı olan astımın tüm dünyada 300 milyon, Türkiye’de ise 4 milyon kadar insanı etkilediği tahmin edilmektedir. Ülkemizde çocukluk döneminde astım görülme sıklığı yüzde 5-10, yetişkin döneminde yüzde 2-6 oranında değişmektedir. Her yaşta ortaya çıkabilen bu hastalık çocukluk döneminde daha sıktır. Görülme sıklığı yaşam ve çevre koşullarının değişmesine bağlı olarak giderek artmaktadır.”
“ERKEN TEŞHİŞ ÖNEMLİ”
Bir çok hastalıkta olduğu gibi Astım’da da erken teşhisin çok önemli olduğuna dikkat çeken Şahan, “Modern tıpta çok etkin ilaç tedavileri vardır. Ama çevre faktörlerinin kontrol edilmesi, en az ilaç tedavisi kadar, hatta daha fazla önemlidir. Erken teşhis için oldukça kolay uygulanabilen birçok kan, deri ve solunum testleri vardır. Şikayetleri olan çocukların bir uzman tarafından incelenmesi ve gerekli tedbirlerin mümkün olduğunca erken alınması çok uygun olur. Erken teşhis ile astımın yerleşmesi önlenebilir. Astımlıların doktor kontrolü altında olmaları, sigara içmemeleri ve içilen ortamlarda bulunmamaları, yediklerine içtiklerine dikkat etmeleri, spor yapmaları gerekmektedir” diye konuştu.
“HASTALARIN YÜZDE
30’U SİGARA İÇİYOR”
Astımın kontrolünde sigaranın, dikkat edilmesi gereken unsurların başında geldiğini belirten Şahan, “Ne yazık ki hastaların hala yüzde 30’a yakın bir bölümü sigara içmektedir” dedi.
Sigara içmeyenlerin önemli bir bölümü de pasif sigara dumanına maruz kaldığını belirten Şahan, özellikle sobalarda kullanılan kömür, odun, trafik ve sanayiden kaynaklanan dış ortam atıkları da hava kirliliğini oluşturduğunu söyledi. Hava kirliliğinin de Astım’ın oluşmasında diğer önemli bir etken olduğuna işaret eden Şahan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Son yıllarda çok sayıda kişinin bir arada yaşama zorunluluğu, gerek ev içi hava kirliliğini gerekse de enfeksiyonların bulaşma olasılığını arttırarak astımlı sayısını çoğaltmaktadır. Ev tozu akarları, küf, hamam böceği, sigara dumanı, ev hayvanları ve yanma ürünleri evde astımı tetikleyen unsurların başında gelir. Astım krizleri, yılın her döneminde görülebilir. Ancak astımlıların birçoğu, soğuk ve nemli havalarda daha az rahatsızlanırlar, sıcak ve kuru havalarda ise kötüleşirler. Havada bahar ve yaz aylarında daha bol bulunan polenler, alerjisi olan genç astımlılarda daha çok kriz oluştururlar. Yaşlıların, aynı zamanda hem astım ve hem de bronşit olmaları, oldukça sık rastlanan bir durumdur.”
“EVDE SIK SIK TEMİZLİK YAPILMALI”
Şahan,astım krizlerini önlemek için ise yatak örtüsü, nevresim ve çarşafların haftada en az iki kez değiştirilerek 60 derece üzerinde bir sıcaklıkta yıkanmasını tavsiye etti.
Şahan, “Evde s��k sık temizlik yapılması, tercihen temizliği hasta dışında başkasının yapması, hastanın kendisi yapıyorsa maske kullanması gerekmektedir. Evin sık sık havalandırılması, kumaş döşeli eşyalar yerine deri, suni deri, ahşap ve plastikten yapılmış olanlar tercih edilmesi, evde peluş oyuncak bulundurulmaması, akarları öldüren özel kimyasal solüsyonlarla temizlik yapılması gibi durumlara dikkat edilmesi gerekmektedir” şeklinde konuştu. (Kocatepe)
Bakmadan Geçme





