Düşünceler özgürce dile getirilmeli – Kocatepe Gazetesi
Afyon Kocatepe Üniversitesi öğrenci kulüplerinden Kulüp Akademi tarafından düzenlenen “Osmanlı Demokrasisinden Türkiye Cumhuriyeti’ne” konulu konferans, 1. Eğitim Binası Abdullah Kaptan Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi Konferansta Tarihçi ve Yazar Yavuz Bahadıroğlu, hayatın bütün gayesinin insan olduğunu belirterek, “Eğer insan üretmek üzere görevlendirilmiş insanlardan biri görevini aksatırsa, o insan eksik yetişir. Hele de özgürlükler ve demokrasi kısılmışsa, bir [&hellip]
Afyon Kocatepe Üniversitesi öğrenci kulüplerinden Kulüp Akademi tarafından düzenlenen “Osmanlı Demokrasisinden Türkiye Cumhuriyeti’ne” konulu konferans, 1. Eğitim Binası Abdullah Kaptan Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi
Konferansta Tarihçi ve Yazar Yavuz Bahadıroğlu, hayatın bütün gayesinin insan olduğunu belirterek, “Eğer insan üretmek üzere görevlendirilmiş insanlardan biri görevini aksatırsa, o insan eksik yetişir. Hele de özgürlükler ve demokrasi kısılmışsa, bir ülkede özgürlük ve demokrasi yoksa, insanlar düşünce üretme gereği duymayacaklardır. Düşünceye talep olacak ki arz da olsun. Talebin olabilmesi için de özgürlük gerekiyor. Düşüncelerin özgürce açıklanamadığı yerde düşünce üretilemez. O zaman da bir şeyler eksik kalıyor. İnsan yetiştirmekle görevli tüm birimler, işlevlerini ve görevlerini eksiksiz yerine getirmekle yükümlüdürler. Birinden biri işlevini eksik yaparsa, o zaman Türkiye’de eksik insanlar yetişecek ve Türkiye, eksik insanlar tarafından yönetilmeye mahkum olacaktır” dedi. Bahadıroğlu, her şeyin insan için olduğunu ifade ettiği konuşmasında, Osmanlı ve Selçuklu Devletinin bu düşünceyi çok iyi özümsediğini belirterek, kendini insan yetiştirmeye adamış Şeyh Edebali’nin ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ sözünü dile getirdi.”Bizde asilzade sınıfı yok” diyen Bahadıroğlu, konuşmasında Batılı düşünürlerin Osmanlı Devleti ile ilgili görüşlerine de yer vererek, Batıda yönetilen sınıfın hiçbir hakkının olmadığı ve kralla akrabalığı olan üst sınıfın her şeye hakim olduğunun Batılı düşünürler tarafından ifade edildiğini söyledi. Bahadıroğlu, “Bizde asilzade sınıfı yoktur. Osmanlı’nın ‘insan’ kavramı, Kuran’daki insan kavramıdır. Yani, Osmanlı ve Selçuklular, insanı yaratılmışların en yücesi olarak algıladıkları için neye inanırsa inansın, hangi etnik kökenden gelirse gelsin ve ne giyerse giysin insanı kutsal varlık olarak görürler. Osmanlı devleti dönem dönem, ‘insan insana zulüm edemez, baskı yapamaz’ anlayışını ihlal etse de genelinde sistematik zulmün olmadığı bir devlet anlayışı geliştirilmiştir. Bu anlayış içerisinde Hristiyan, Musevi, Müslüman ve daha farklı inançlar, Osmanlıda rahatça yaşayabilmişler; rahatça ibadetlerini yapabilmişler ve kendilerini rahatça ifade edebilmişlerdir. Bunun için kültürümüzün hiçbir döneminde sistematik şiddet ve baskı uygulanmamış, zulüm edilmemiştir. Çünkü insan, kutsal varlıktır. Aynı mekanizma Avrupa’da olmadığı için ‘insan, insanın kurdudur’ anlayışı hakimdir.
Aydınlanma çağı düşünürlerinden akılcı görüşleri ele aldığımız zaman, Fransız bir tarihçi, asiller ve rahiplerin eski dönem boyunca tüm haklardan ve nimetlerden yararlandıklarını ve yeni döneme gelindiğinde demokrasinin zümrelere çalıştığını, Batının eşitliğinin nisbi olduğunu ve her alanda eşitsizliğin hakim olduğunu ifade etmiştir. Çünkü mekanizmaya onlar hakimdi. Bazı batılı düşünürlerin Osmanlı için dile getirdikleri ortak görüş özetle şudur: Osmanlı, ilan edilmemiş bir Cumhuriyet, bir demokrasidir” şeklinde konuştu.Konferans, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kemalettin Çonkar’ın Yavuz Bahadıroğlu’na teşekkür ederek plaket takdim etmesi ve ardından Yavuz Bahadıroğlu’nun öğrenciler için kitaplarını imzalamasıyla sona erdi. (aku.gov.tr)
