Eğitim Bir-Sen: Zorunlu Eğitim, Hayatın Gerçekleri İle Uyumlu Hale Getirilmeli
Eğitim Bir-Sen Afyonkarahisar 1 Numaralı Şube Başkanı Mustafa Arslan, zorunlu eğitimin hayatın şartlarına uygun hâle getirilmesi gerektiğini belirtti
Eğitim Bir-Sen Afyonkarahisar 1 Numaralı Şube Başkanı Mustafa Arslan, sendika genel merkezi tarafından yapılan Zorunlu Eğitim Araştırması’nın sonucunu kamuoyuyla paylaştı. Arslan, “Türkiye’nin 81 ilinden öğretmen, yönetici ve veli katılımı sağlanırken öğrenci grubunda 75 ilden veri toplandı. Tüm coğrafi bölgeleri kapsayan araştırma, öğretmenler, okul yöneticileri, lise öğrencileri ve velilerden oluşan toplam 36 bin 118 katılımcı ile yürütüldü.
Araştırmaya katılanların 17 bin 762’si öğretmen, 7 bin 34’ü okul yöneticisi, 5 bin 415’i lise (11. ve 12. sınıf) öğrencisi, 5 bin 907’si ise lise çağında çocuğu olan velilerden oluştu. Katılımcıların il dağılımı, ülke nüfus yapısını ve kamu çalışanlarının coğrafi dağılımını yansıtacak şekilde dengelendi ve ağırlıklandırıldı. En yüksek katılım İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlerden gerçekleşti” dedi.
“SÜRENİN KISALTILMASI GEREK”
Arslan, açıklamasına şöyle devam etti:
“Araştırmanın önemli bulgularından biri, zorunlu eğitim süresine ilişkin yaygın değişim talebi oldu. Katılımcıların büyük çoğunluğu, mevcut 12 yıllık zorunlu eğitim süresini uzun bulduğunu belirterek sistemin yeniden düzenlenmesini istedi. Öğretmenlerin yüzde 93,8’i, okul yöneticilerinin yüzde 97,1’i, öğrencilerin yüzde 78,5’i ve velilerin yüzde 78,8’i 12 yıllık mevcut zorunlu eğitim süresinin kısaltılması gerektiğini ifade etti. Mevcut sürenin yeterli olduğunu düşünenlerin oranı öğretmenlerde yüzde 5,3, yöneticilerde yüzde 2,5, öğrencilerde yüzde 19,7, velilerde ise yüzde 19,6 olarak belirlendi. Zorunlu eğitimin süresinin uzatılması gerektiğini savunanların oranı ise tüm gruplarda yüzde 2’nin altında kaldı (öğretmenlerde yüzde 0,9; öğrencilerde yüzde 1,7).
Toplumsal ve ekonomik beklentilere uygunluk araştırıldı Araştırmada, katılımcıların çoğu, zorunlu eğitim süresinin iş dünyasının beklentilerini karşılamadığını ve öğrencilerin iş hayatına daha erken atılmasını engellediğini belirtti. Zorunlu eğitim süresinin, toplum ve iş hayatının beklentilerine uygun olmadığı görüşünü benimseyenlerin oranı öğretmenlerde yüzde 75,2, yöneticilerde yüzde 82,8, velilerde yüzde 58,9 olarak ölçüldü.
Sürenin öğrencilerin iş hayatına daha erken atılmasını zorlaştırdığını düşünenlerin oranı ise öğretmenlerde yüzde 83,7, yöneticilerde yüzde 90,2, velilerde yüzde 68,9 seviyesinde gerçekleşti.
Araştırmada, zorunlu eğitim süresinin uzunluğunun iş dünyasında ara eleman bulmayı zorlaştırdığı görüşü de öne çıktı.”
“MESLEKİ YÖNLENDİRME” VURGUSU
Arslan, araştırma esasına göre şu önerilerde bulundu:
“Eğitim-Bir-Sen olarak, büyük ölçekli bu araştırmanın ortaya koyduğu mesajları, ilgili tüm taraflara iletmeyi ve bir yol haritası oluşturmayı hedefliyoruz. Araştırma bulguları, mevcut sistemin yalnızca süresiyle değil, içerik ve yapı yönünden de bütüncül olarak yeniden değerlendirilmesi gerektiğini göstermiştir. Araştırmamızda elde ettiğimiz bulgular doğrultusunda, sorunlu eğitim süresi, toplumun beklentileri ve hayatın gerçekleriyle uyumlu hale getirilmelidir. Esnek ve modüler yapıya sahip ortaöğretim modelleri üzerine çalışmalar yapılmalıdır. Mesleki yönlendirme, ortaokuldan itibaren sistematik hale getirilmelidir. Araştırmanın, zorunlu eğitim sisteminin yeniden yapılandırılması sürecine katkı sunmasını ve tüm paydaşların ortak akıl doğrultusunda hareket etmesini temenni ediyoruz.”
Bakmadan Geçme





