Erhan: Parti İçi Baskıya Dayanamayan, AKP Baskısına Nasıl Dayanır?
CHP Afyonkarahisar İl Başkanı ve İl Başkan Adayı Faruk Duha Erhan, partimizi Afyonkarahisar'da birinci parti yapmak için göreve talip olduğunu, açıklarken, Belediye Başkanı Burcu Köksal ve ekibinin kendisini seçime ramak kala nasıl yarı yolda bıraktığını anlattı
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Afyonkarahisar İl Başkanı ve İl Başkan Adayı Faruk Duha Erhan, yaptığı konuşmada şunları kaydetti: “CHP Merkez İlçe Başkanlığı seçimine bir gün kala talihsiz bir olay yaşadım. Herkesçe bilinen malum destek fotoğrafını verdik. Bana il başkanlığı seçiminde destek vereceklerini ama Merkez İlçe Başkanlığı seçiminde mahalle delege seçimlerinde birlikte yol yürümeyi teklif ettiler. Birlikte çalıştık, mavi listeyi destekledik.
Seçime bir gün kala dediler ki, ‘Bizim başka bir adayımız var.’ İki yıldır yoldaşlık, sırdaşlık yaparak birlikte yol yürüdüğüm Hasan Karadeniz abim, üzerinde ağır baskı olduğunu söyledi. Kendisi ile abi, kardeş, iki tane pırlanta gibi oğlu ile de benim abi-kardeş ilişkimiz vardır.
Kendisinden bunu beklemezdim. Ama dediği gibi ağır baskılara dayanamadığını gördük. Parti içi baskılara dayanamayanlar AKP’nin baskılarına nasıl dayanacaklar? Kimse bana boyun eğdiremez. Bu partinin tapusu ne bende ne de il başkanlığı görevini yapan rahmetli babam ve dahi kimsede değildir.
Eğer CHP’nin tapusu bir kişide olacaksa o ancak Gazi Mustafa Kemal Atatürk olur. Bu partinin yönetimini örgüt, delegeler belirleyecek. Aydınlık yarınlar için beyaz listeye bize destek verin.”
FARUK DUHA ERHAN'IN TAM KONUŞMA METNİ:
Sayın divan, kongremize misafir olan siyasi partilerin değerli il başkanları, sayın ilçe başkanlarımız, değerli belediye başkanlarımız, sivil toplum kuruluşlarımızın değerli temsilcileri, partimizin Afyonkarahisar’daki geleceğine yön verecek değerli delegelerimiz ve Türkiye’nin birinci partisinin çok değerli üyeleri, basınımızın güzide temsilcileri.
Konuşmama Genel başkanımızın son kurultayda başladığı gibi başlamak istiyorum:
Merhaba. Biz bildiğiniz gibiyiz. Biraz daha ustalaştık taşı kırmakta, dostu düşmanı birbirinden ayırmakta. Merhaba. Hoş geldiniz yoldaşlarım, hoş geldiniz yol arkadaşlarım.
Sizleri bu kez il başkan adayı olarak selamlamaktan mutluluk duyuyorum. Görevimiz süresince birlikte yol yürüdüğümüz yönetim kurulu üyelerimize, ilçe başkanlarımıza ve tüm örgütümüze teşekkür ediyorum. İki yıl boyunca sizlerle birlikte çok büyük bir mücadele verdik. İki yıl önce il başkanlığı seçimini kazandıktan sonra mikrofonu elime aldığımda bir zafer konuşması yapmadım çünkü parti içi seçimlerimizin sonucu bizim için bir zafer değil, bir bayrak devridir. Konuşmamda bu salondaki herkese eşit yakınlıkta bir il başkanı olacağım dedim ve tam olarak da öyle oldum. 2 yıl boyunca tüm vaktimi bana oy verdi, vermedi ayrımı yapmadan sizlerle birlikte geçirdim. Bu partinin birlik beraberliğinin sağlanması için, Cumhuriyet Halk Partisi’ni en iyi şekilde temsil etmek için, halkımızın sesine ses olmak için çok büyük bir mücadele verdim. Şimdi ise bu mücadeleyi daha da büyütmek için tekrar adayım. Benim bundan sonra tek bir hedefim var: O da ilk seçimde iktidar olacak partimizi Afyonkarahisar’da da birinci parti yapmak. Sizden bunun için destek istiyorum.
Göreve geldiğimizden çok kısa bir süre sonra yerel yönetimler seçimleri hazırlıklarına başladık. Afyonkarahisar’ın 18 ilçesinde örgütümüzle yoğun bir çalışma dönemine girdik. Genel başkanımız Sayın Özgür Özel’in yerel seçimler öncesi yaptığı ziyarette kendisine bir söz vermiştim. Sayın genel başkanım; Bir sonraki gelişinizde sizi Cumhuriyet Halk Partili bir Afyonkarahisar belediyesinde ağırlayacağız demiştim ve bu sözümüzü tuttuk. Afyonkarahisar belediyesine 74 yıl sonra Cumhuriyet Halk Partisi bayrağını asmak için sizlerle birlikte gece gündüz demeden sahada çalıştık ve sonunda hep birlikte belediye başkanımız Burcu Köksal’la Afyonkarahisar Belediyesi’ni kazandık. Bu başarıdaki en büyük role sahip Burcu Köksal’a buradan tekrar teşekkür ediyorum. Bunun yanında Dinar, Başmakçı ve Evciler ilçelerini de partimize kazandırdık. Yine bu sürecin sonunda Karaadilli ve Yeşilçiftlik belediyelerine de partimizin bayrağını astık. Belediye başkanlarımızın ve örgütümüzün emeklerine sağlık, teşekkür ediyorum. 18 ilçemizde partimize toplam 84 belediye meclis üyesi kazandırdık. 3 ilçemizde ise seçimi çok az oy farkıyla kaçırdık. Bunun yanında Afyonkarahisar’da 9 il genel meclisi üyesi kazandırarak partimizin tarihinde ilk defa il genel meclisinde grup kurmasını sağladık. Sonrasında tüm belediye başkanlarımızla uyum içinde çalıştık ve aynı şekilde çalışmaya devam edeceğiz. Bu süreçte durmadan çalıştık ve en son yaptığımız 27 Eylül mitinginde Afyonkarahisar tarihinin en kalabalık mitingini gerçekleştirdik. Meydanlara sığmadık, taştık. Şimdi bu kongrede vereceğiniz destekle var gücümüzle partimiz için çalışmaya devam edeceğiz. Bunun için gençliğimiz var, yeterli enerjimiz var. Gelin hep birlikte bu gücü sahaya yansıtalım. Gelin, yine hep birlikte başaralım.
8 Ekim’de Afyonkarahisar’da büyük bir değişim yaşandı, sonra Cumhuriyet Halk Partisi’nde yaşadık bu değişimi, sonrasında girdiğimiz ilk yerel seçimde de Türkiye’de yaşandı bu değişim. Türkiye’de 413 belediyeyi kazanarak haritayı kıpkırmızı yaptık. Bu değişim hem Afyonkarahisar’a hem de Türkiye’ye çok iyi geldi. Türkiye’de genel başkanımıza canlı yayında desteğini açıklayan ikinci il başkanıydım, o gün neredeysem yine tam olarak aynı yerdeyim. Bir gün bile bu değişime olan inancımdan, değişimin önemini vurgulamaktan vazgeçmedim, vazgeçmeyeceğim.
Değerli Cumhuriyet Halk Partililer;
Biz bu değişimi sürdürmeliyiz. Artık geriye dönme, partimizi o karanlık günlerine tekrar götürme lüksümüz yok. Biz önümüze bakacağız. Sadece ve sadece partimizin geleceğini düşüneceğiz. Halkımızın bize yüklediği sorumluluk çok büyük. Halkımız partimize büyük bir umutla bakıyor. Biz bu umudu büyüteceğiz. Genel başkanımız sayın Özgür Özel meydan meydan dolaşıp büyük bir mücadele veriyor. Biz bu mücadeleyi büyüteceğiz. Çok çalışacağız ve bu umudu sandıkta oya dönüştüreceğiz ve Cumhuriyet Halk partisini bu ülkede iktidar yapacağız.
Rahmetli babam Tuğrul Erhan daha önce bu partide il başkanlığı yaptı ve ikinci döneminde il başkanlığı görevini sürdürürken vefat etti. Ben de 2 yıldır bu görevi yapmaktan büyük bir onur duydum. Bu partide yönetici olmak çok ciddi ve önemli bir iştir. Bu partinin her bir kademesinde görev almak çok büyük bir gurur ve onurdur ancak bu parti halkın partisidir. Bu parti kimsenin tekelinde değildir. Bu parti kimsenin oyuncağı veya belli bir amaca hizmet etmesi için kullanacağı aparatı değildir. Bu partinin tapusu ne 20 yıl önce il başkanlığı yapmış babama aitti, ne de bana ait, ne de herhangi birinin elindedir bu partinin tapusu. Bu partinin tapusu eğer birinin elinde olacaksa o elin sahibi de sadece ve sadece Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür.
Değerli Cumhuriyet Halk Partililer;
Partimiz çok zor günlerden geçiyor. İktidar sandıkta bulamadığı karşılığı adliye koridorlarında bulmaya çalışıyor. Gün hep birlikte, topyekün mücadele etme günüdür. Eğer bir belediyemize, bir il başkanlığımıza haksızca kayyım atanıyorsa bunun karşısında tek yürek olmalıyız. Eğer Cumhurbaşkanı adayımız Silivri zindanında tutuluyorsa adayımız o zindandan kurtulana kadar sesimizi yükseltmeliyiz. Partimizi kayyımları normalleştirenlere, 100 yıllık çınar, Cumhuriyet Halk Partisine mutlak butlan davası açıldığında el ovuşturanlara teslim edemeyiz. Bu zamana kadar genel başkanımızı en çok eleştirenler, Ekrem İmamoğlu’na karşı olanlar, kayyımlara sessiz kalıp, bu konularda bir tek paylaşım bile yapmayanlar aday olduktan sonra Özgür Özel demeye, Ekrem İmamoğlu ile ilgili paylaşımlar yapmaya başladılar. Bu kürsüden sormak istiyorum: Yahu siz gerçekten hangi ara Özgür Özel’ci oldunuz? Hangi ara Ekrem İmamoğlu destekçisi oldunuz?
Değerli yol arkadaşlarım;
İlk yüzyılında Ulu önderimiz gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde Cumhuriyet Halk Partisi bu ülkeye birçok kazanımlar sağlamıştır. İlk yüzyılda elde edilemeyen muasır medeniyetler seviyesine çıkma hedefi ikinci yüzyılda Cumhuriyet Halk Partisi ile gerçekleşecektir. Burada bize düşen ise başarısızlıktan beslenerek siyaset yapmaya alışmış Afyonkarahisar siyasetini başarılarla buluşturmaya devam ederek bu kısır döngüden kurtarmaktır. Geçmişin tecrübesiyle gençliğin enerjisini birleştirmeliyiz. Cumhuriyet’i ve Cumhuriyet Halk Partisi’ni bize emanet eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e borcumuzu ödeyeceğiz. Ben de şahsen Cumhuriyet Halk Partisi il başkanıyken, 22 yaşımdayken kaybettiğim, iktidar göremeyen babama borcumu ödeyeceğim. Kaybedecek bir dakikamız, parti içi çekişmelere ayıracak bir anımız bile yok. Sorumluluğumuz çok büyük. Biz iktidar olmaya talibiz. Biz bu ülkeyi yönetmeye talibiz. El ele vereceğiz. Daha güçlü olacağız ve hep birlikte başaracağız. Bir gün bile mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Çünkü biliyoruz ki kurtuluş yok tek başına. Ya hep beraber, ya hiç birimiz.
Artık önümüzde genel seçimler var. Cumhuriyet Halk Partisi’ndeki değişimle birlikte yerel seçimlerde tüm Türkiye’de çok büyük bir zafer kazandık. Yerel seçimler geride kaldı. Artık daha büyük düşünmemiz gerekiyor. Artık genel seçimlere odaklanmamız gerekiyor. Genel seçimde kazanacağımız iktidara odaklanmamız gerekiyor. Tüm kurumlara liyakatli kadroların yerleştirildiği bir Türkiye’yi düşünmenizi istiyorum. Yıllardır bizim gençlerimiz işsiz gezerken sadece AKP’li olduğu için tüm kurumlara kendi partililerini yerleştirdiler. Biz buna bir dur diyeceğiz. Biz bu adaletsizliğe de son vereceğiz. Partililerimizin bu zamana kadar mağdur edilen, işsiz bırakılan çocukları tabi ki çok önemli. Bu arkadaşlarımızın liyakatli bir yöntemle hak ettiği işlere girmeleri gerekiyor ancak ben buradan sadece çocuğunun veya kedisinin iş bulmasıyla değil torununun nasıl bir geleceği olacağına kaygılanan duyarlı Cumhuriyet Halk Partililere sesleniyorum. Türkiye Cumhuriyeti’ni bu karanlıktan kurtarmak için iktidar olmalıyız, iktidar olmalıyız, iktidar olmalıyız.
Belediyeleri kazanmamız çok önemli ancak siz Türkiye’nin en büyük belediyesi olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni kazanıyorsunuz, AKP hükümeti hukuksuz uygulamarıyla belediye başkanımızı zindanlarda tutuyor. Demek ki sadece belediye kazanmak yetmiyor. Bizim bu ülkede adaletin yeniden işlemesini sağlayacak Cumhuriyet Halk Partili bir adalet bakanına sahip olmamız gerekiyor, bizim bu ülkede her bir yurttaşımıza eşit davranacak Cumhuriyet Halk Partili bir içişleri bakanına sahip olmamız gerekiyor. Bizim bu ülkede dış politikada iki yüzlü davranmayan bir dışişleri bakanına ihtiyacımız var. Bizim bu ülkede Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden giden Cumhuriyet Halk Partili bir Cumhurbaşkanına ihtiyacımız var.
Milli iradeye saygı duymayan AKP hükümeti gün geçmiyor ki bir belediye başkanımıza operasyon düzenlemesin. Gün geçmiyor ki halkın oylarıyla seçilen bir belediye başkanını gözaltına almasın, gün geçmiyor ki bir belediyeye kayyım atanmasın. AKP’nin bu hukuksuz uygulamarı bizi yolumuzdan döndüremez. Adalet yerini buluncaya kadar mücadelemize devam edeceğiz. Henüz haklarındaki suçları kesinleşmemiş, tutuksuz da yargılanabilecek belediye başkanlarımız aslanlar gibi zindanlarda yatarken, bir de siyasi hayatı boyunca Cumhuriyet Halk Partisi’nde görev almış Özlem Çerçioğlu örneği var. Baskılara dayanamayarak AKP’ye geçiyor ve AKP bu geçişin diyetini ödetiyor. İlk önce belediye içindeki Cumhuriyet Halk Partili’ler hedef alınıyor ve Çerçioğlu da buna göz yumuyor. Bu bizim partimize asla yakışmaz. Biz Cumhuriyet Halk Partili’yiz. Biz korkmayız, yılmayız, baskılara boyun eğmeyiz. Şu an bu salonda farklı özelliklere sahip birçok insan var ama bu salonda sadece korkaklar yok.
AKP nasıl ki milletin iradesine saygı duymuyorsa, halkın iradesi gasp edilmeye çalışılıyorsa parti içinde de delegemizin iradesini hiçe sayma çabaları devam ediyor son günlerde. Nasıl ki İstanbul’da delegelerin özgür iradeleriyle seçilen il başkanının yerine AKP tarafından monte edilmeye çalışılan kayyım il başkanına karşı çıktıysak Afyonkarahisar’da da delegenin iradesine kurulmaya çalışılan baskıya karşı çıkmalıyız. Afyonkarahisar il başkanını özgür iradeye sahip vicdanlı Cumhuriyet Halk Partisi’nin delegeleri seçecektir. Cumhuriyet Halk Partisi teslim alınamaz, teslim alınamaz, teslim alınamaz.
Değerli Cumhuriyet Halk Partisi ailem; size yakın zamanda yaşadığım talihsiz bir olayı anlatmak istiyorum. Çoğunuzun malumu olan bir fotoğraf vermiştik geçtiğimiz günlerde. O fotoğrafta bulunanların hepsi bana destek olacağını, il başkanlığı seçiminde birlikte yol yürüyeceğimizi söylemişlerdi merkez ilçe mahalle delege seçimlerinden önce. Biz de o zaman merkez ilçe seçiminde birlikte yol yürüyelim, sizin adayınıza destek verelim dedik. Birlikte çalıştık, mavi listenin merkez delegelerinin yüzde doksanını almasını sağladık ama merkez ilçe başkanlığı seçiminden bir gün önce her şey değişti. Dediler ki; bizim başka bir adayımız var. Bundan bir gün önce, şu an karşımda aday olan Hasan Karadeniz’le görüşmüştük. Kendisi aday olması için üzerinde çok fazla baskı olduğunu söylemişti. Hasan abi bizim 2 yıldır neredeyse her gün birlikte olduğumuz, her şeyi birlikte yaşadığımız, yoldaşım, sırdaşımdı. Hasan abiyle aramızdaki ilişki tam olarak abi kardeş ilişkisiydi. İki tane pırlanta gibi oğlu vardır Hasan abinin. Onlar beni abisi gibi, ben onları kardeşim gibi bilirim ama bunu gerçekten hiç beklemezdim. Herkesten beklerdim ama Hasan abiden beklemezdim. Anlaşılan Hasan abi bahsettiği baskılara dayanamamış demek ki. Peki parti içi en ufak bir baskıya bile dayanamıyorsan AKP’nin baskılarına nasıl dayanacaksın? Soruyorum: Baskıyla il başkanı mı olunur? Baskıyla il başkanı olduktan sonra 18 ilçede koskoca Cumhuriyet Halk Partisi’nin örgütünü nasıl yöneteceksin? İleride göreceğin baskılara nasıl tepki vereceksin? AKP’nin uygulayacağı baskılara nasıl dayanacaksın? Bir Cumhuriyet Halk Partisi il başkanı baskılara boyun eğmez. AKP’nin şu an Afyonkarahisar’da 3 milletvekili var. Üçü de bana dava açmış durumda. İsterse 33 dava açsınlar. Kimse beni korkutamaz, yıldıramaz, boyun eğdiremez, yolumdan döndüremez.
Şimdi kongre süreci olduğu için adaylar tabi ki eleştirecek konular bulmaya, negatif yönlerimi bulmaya çalışacaklar. Yahu benim bu kadar negatif yönüm vardı, Afyonkarahisar Cumhuriyet Halk Partisi’nin önde gelen aktörleri olarak, 2 yıl birlikte çalıştığınız il başkanına 2 yılın sonunda, 22 Ağustos 2025 tarihinde hepimiz il başkanlığı seçiminde seni destekliyoruz dediniz. 2 yıldır göremediğiniz hangi hataları 1 ayda görüverdiniz? Bir ayda mı yapıldı bütün hatalar? Ne değişti, ne oldu bu arada? 1 ay önce desteklediğiniz ve doğru bulduğunuz il başkanı nasıl değişiverdi 2 Ekim’de? Bu 1 ayda ben il başkanı olarak 18 ilçedeki kongrelerimizi tamamladım, kurultayımıza katıldım, il başkanları toplantımıza katıldım. Peki siz bu bir ayda ne yaptınız?
Değerli yol arkadaşlarım;
En çok birlik beraberliğe ihtiyaç duyduğumuz dönemden geçiyoruz. Partimiz iktidar yolculuğundayken ayrışmaya, kopmaya hakkımız yok. Bir olacağız, birlik olacağız. Partimizle ilgili hangi toplantıya gitsem, her kürsüye çıkan aynı şeyi söylüyor. Birlik ve beraberlik her konuşmanın en popüler kelimeleri. Herkes konuşuyor ama peki siz ne yapıyorsunuz birlik beraberlik adına dediğinizde kimseden ses yok. Peki bana sorarsanız sen birlik beraberlik için ne yaptın diye anlatayım. Bir önceki seçimde yine teker teker örgütlerimizi, delegelerimizi dolaştık, oy istedik. Bazı ilçe başkanlarımız sizi destekliyoruz dedi, bazıları biz sizi desteklemeyeceğiz başkanım dedi açıkça. Pazar günü seçim oldu ve il başkanlığını kazandık. Pazartesi günü tüm ilçe başkanlarımızı aradım ve dün geldin bütün delegelerinle blok olarak bana oy verdin başkanım. Seçim geride kaldı, artık kol kola mücadele etme zamanı dedim ve ilk olarak seni desteklemeyeceğim diyen ilçe başkanımızı aradım. O günden sonra da hiçbir ilçe başkanımızı birbirinden ayırmadım. O günden bugüne kadar da birlik beraberlik içinde örgütümüzle çalıştık.
Şimdi partimizin gençlerine hitap etmek istiyorum. Değerli gençler; Siz bu ülkenin geleceğisiniz. Bu ülke sizlere emanet. Mücadelemizdeki en önemli destek sizlerden gelmeli. Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye’nin aydınlık yarınlarının garantisidir. Cumhuriyet Halk Partisi sizin diplomalarınızın geleceğinin teminatıdır. AKP gençleri anlamaz, AKP gençleri dinlemez. Biz gençlerin bu ülkede hayal kurduğu geleceği inşa edeceğiz. Hep birlikte Cumhuriyet Halk Partisi çatısı altında iktidara yürüyeceğiz. Asla korkmayın, asla vazgeçmeyin. Sizi durduran, yeniliğe kapalı klişeleri duymayın. Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok diyenlere kulak asmayın, Amerika’yı yeniden keşfedin, kendi gözünüzden keşfedin. İcat çıkarma diyenleri dinlemeyin, icat çıkarın. Eski köye yeni adet getirin. Atomu parçalamaya gerek yok diyenleri de dinlemeyin, atomu parçalayabileceğinize inanın ve her zaman Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden gidin.
Saraylar saltanatlar çöker, kan susar bir gün, zulüm biter.
menekşeler de açılır üstümüzde, leylaklar da güler.
bugünlerden geriye, bir yarına gidenler kalır, bir de yarınlar için direnenler...
Şiirler doğacak kıvamda yine, duygular yeniden yağacak kıvamda.
ve yürek, imgelerin en ulaşılmaz doruğunda.
ey her şey bitti diyenler
korkunun sofrasında yılgınlık yiyenler.
ne kırlarda direnen çiçekler, ne kentlerde devleşen öfkeler henüz elveda demediler.
bitmedi, daha sürüyor o kavga ve sürecek
yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!
Türkiye’nin birinci partisinin değerli üyeleri;
Bu kongre örgütün gücünü göstereceğimiz kongremiz olacak. Örgütün başkanını örgüt seçecek. Partimizdeki bu değişime devam etmek için sizi tüm renkleri içinde barındıran beyaz listeye davet ediyorum. Gelin, birlik olalım, partimizi hak ettiği yere hep birlikte taşıyalım. Ben Cumhuriyet Halk Partisi’nin delegelerine güveniyorum. Az sonra o kabine gireceksiniz ve vicdanınızı dinleyeceksiniz. Bu partinin kaderini, geleceğini belirleyeceksiniz. Beyaz listeye verdiğiniz destek bu örgütün gücünü gösterecek. Hep birlikte kazanacağız ve sonrasında hep birlikte çalışacağız. Örgütün gücüyle Cumhuriyet Halk Partisi’ni iktidar yapacağız. Bu ülkenin aydınlık yarınlarına beyaz liste ile ulaşacağız. Ben inanıyorum, siz de inanın. İlk genel seçimde partimizi Afyonkarahisar’da da birinci parti yapacağız. Emin olun başaracağız, kazanacağız, kazanacağız.