Ezop'un memleketinde yeni bir Ezop: Eray Tezcan
Afyonkarahisar'ın edebiyat emektarlarından Eray Tezcan, yayınlanan iki kitabıyla özellikle sosyal medyanın gündeminde yer alıyor. Eray Tezcan, edebiyata ilişkin görüşlerini Gazeteniz Kocatepe ile paylaştı
Afyonkarahisar, doğal kaynaklarının yanı sıra şair ve yazar yoğunluğu bakımından da zengin bir şehir. Üreten, yazan, çizen şairler, yazarlar ve ressamlar şehri olma yolunda hızla ilerleyen Afyonkarahisar’da yeni dönemin parlayan yıldızlarından biri de Eray Tezcan. İlistin Fanzin ile Afyon kamuoyunda haklı bir yer edinen Eray Tezcan, iki kitabını ve edebiyata ilişkin düşüncelerini Gazeteniz Kocatepe ile paylaştı.
Kocatepe: Eray Bey, sizi Afyonkarahisar kamuoyu İlistir Fanzin ile tanıyor. Ancak sizin şair ve yazar yönünüz de var. Bu konuda neler demek istersiniz?
Eray Tezcan: Öncesinde başladığımız ve halen devam eden şiir gecelerimiz belirli bir dinleyici kitlesi oluşturmuştu. Dediğiniz gibi İlistir Fanzin de bu tanınırlığı çok farklı bir noktaya getirdi. Ülkemizin pek çok farklı yerinden yazarımız ve okuyucumuz oldu. Ali Lidar ve Şükrü Erbaş şiirlerini fanzinimizle paylaştı. Şu an gösterilen ilgiden dolayı çok memnunum. Gelen eserleri incelemek ve değerlendirmek edebiyat dünyama çok şey kattı. Hem okuyucu hem yazar hem de yayın yönetmeni gözüyle bakmak bana farklı bakış açıları kazandırıyor. Bu da beni besleyen önemli kaynaklardan biri diyebilirim.
Kocatepe: Kitaplarınız da sosyal medyada ilgi görüyor. Biri ‘Daire’ isimli şiir kitabı, diğeri de özellikle çocuklara çevre bilincini aşılayan, büyüklere de sorumluluklarını hatırlatan Göl Muhafızları… Öncelikle Daire’yi soralım. İnsan nasıl bir “Daire”nin içinde? Sizin “Daire”deki mesajınız nedir?
Eray Tezcan: Daire benim için çok özel bir yerde. Babamın rahatsızlığı sırasında yazdığım ve ona ithaf ettiğim kitap. Yaşama dair ve ölüme dair olmak üzere iki kısımdan oluşuyor. Yaşam ve ölüm birleşerek daireyi yani döngüyü meydana getiriyor. Bu kitap; acı ile umudun, yorgunluk ile direnmenin, sonun ve başlangıcın arasındaki o ince çizgiyi şiirsel bir dille adımlıyor. O çizgide nefes almak zorlaştıkça papatyalar açmaya devam ediyor. Umut hep yeşeriyor.
Kocatepe: Yeni çıkan kitabınız Göl Muhafızları da ses getirdi. Afyonkarahisar’ın önemli değerlerinden biri Eber Gölü’nü çocukların ilgisini çekecek şekilde işlemek nasıl aklınıza geldi? Çocukların ve büyüklerin çevre konusundaki sorumluluğu nedir?
Eray Tezcan: Evet… Göl Muhafızları’na gösterilen ilgiden dolayı çok memnunum. Fabl şehrimize yabancı bir kavram değil. Fabl için, hayvanların insanlar gibi düşündüğü ve konuştuğu, okuyucuyu güldürürken düşündüren ve ders verme amacı güden bir öykü türü diyebiliriz. Halen fabl alanında dünyanın en büyük yazarlarından biri olan Ezop aslında Emirdağlı bir hemşehrimiz. Amoriumlu Aesop… Ben de bu kitabı ondan esinlenerek fabl olarak tasarladım. İçerisinde bulunan canlıları özellikle Eber Gölü’nün endemik türlerinden seçmeye çalıştım. Eber sarısı ve Eber sazanı gibi canlılar dünyada eşi benzeri olmayan türler. Kitabın sonuna da etkinlikler koyduk. Çocuklar okuduktan sonra hem eğlenecek hem de okuduğunu pekiştirecek. Amacımız Eber Gölü’nü tanıtmak ve farkındalık oluşturmak. Bu şekilde çocuklarda çevre bilincini kazandırmayı hedefliyoruz. Kitabı bitiren her çocuk göl muhafızı olacak. Yetişkinler için de sorumluklarını hatırlatmak en büyük amacımız.
Kitabın resimleri de çok beğenildi. Aynı zamanda fanzinimizin kapak çizeri de olan Elif Aslan Taşkın’a sizlerin huzurunda bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Çok yetenekli bir çizer. Hem fanzin hem de kitap için çok güzel dönüşler alıyorum.
Kocatepe: Siz aynı zamanda kitap fuarlarına da katılıyorsunuz. Kitap fuarlarındaki izlenimleriniz nedir?
Eray Tezcan: Kitap fuarlarını öğrencilik yıllarımdan beri ziyaret ederim. En çok keyif aldığım zamanlardandır. Takip ettiğim yazarların eserleri dışında yeni yazarlar keşfetmek benim için çok farklı bir his olmuştur. Ayrıca özel baskı kitaplar edinmeyi severim. Son yıllarda ise eser sahibi olarak katılıyorum. Son günlerde yayıncım Sinada Yayınevi ile birlikte 12. Konya Kitap Günleri’ne ve Çay Kitap Günleri’ne katıldık. Katılım ve ilgi çok güzeldi. Bol bol kitap imzalayıp yeni dostluklar edindik. Fuarlar yazarlarla okuyucuları bir araya getiren etkinliklerdir. Şartlar ne olursa olsun kitaplardan vazgeçmeyecek okuyucularımız var. İmza sırasında bekleyenleri görmek beni her zaman heyecanlandırır. Ekonomik koşullar kitap satın almayı zorlaştırsa da bu etkinlikler devam edecektir. Yazdığım eserler üzerine okuyucular ile sohbet etmekten çok büyük keyif alıyorum.
Kocatepe: Afyonkarahisar’da kitaba, şaire, yazara, edebiyata bakışı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Eray Tezcan: Çok daha iyi durumda olabileceğimizi söyleyebilirim. Her geçen sene daha iyiye gidiyoruz. Şehrimizde yapılan şiir gecesi etkinlikleri, kitap mezatları ve festivalleri edebiyata olan ilgiyi artırıyor. Ben iyimser bakıyorum. Özellikler üniversite öğrencilerinin katılımları beni heyecanlandırıyor. Bu tür etkinliklerin artarak devam etmesini umuyorum.
Kocatepe: Özellikle kitap yayınlamak isteyen, şiir ve öykü yazmak isteyen gençlere bir mesajınız olacak mı?
Eray Tezcan İyi bir yazar olmak için önce çok iyi bir okuyucu olmak gerekir. Bu yüzden bol bol kitap okumalarını tavsiye ederim. Okudukları kitaplardaki olay örgüsünü, ahengi, dil ve anlatımı iyi gözlemlesinler. Yazmaktan da çekinmesinler. Eseri tamamladıktan sonra farklı zamanlarda okuyarak gerekli düzenlemeleri yapsınlar. İlistir Fanzin gibi pek çok fanzin ve dergiye sosyal medyadan ulaşmak mümkün. Yazdıkları eserleri göndererek geri bildirim alır ve yayımlanmasını sağlayabilirler.



