Gazlıgöl'ün devre mülkleri gündemde – Kocatepe Gazetesi
Son yıllarda büyük artış gösteren ve Gazlıgöl'de yoğunlaşan termal tatil köyleri hem övgü, hem de eleştiri alıyor Afyonkarahisar'ın özellikle Gazlıgöl bölgesinde yoğunlaşan devre mülk tatil sistemi çevre illerin de ilgi odağı olmaya başladı. Gazlıgöl'de yoğunlaşan ve bir biri ardına inşa edilmeye başlanan termal tatil köyleri övgüleri ve eleştirileri beraberinde getiriyor. Örneğin Eskişehir'de yayınlanan Şehir Gazetesi'nde [&hellip]
Son yıllarda büyük artış gösteren ve Gazlıgöl’de yoğunlaşan termal tatil köyleri hem övgü, hem de eleştiri alıyor
Afyonkarahisar’ın özellikle Gazlıgöl bölgesinde yoğunlaşan devre mülk tatil sistemi çevre illerin de ilgi odağı olmaya başladı. Gazlıgöl’de yoğunlaşan ve bir biri ardına inşa edilmeye başlanan termal tatil köyleri övgüleri ve eleştirileri beraberinde getiriyor. Örneğin Eskişehir’de yayınlanan Şehir Gazetesi’nde yer alan bir haberde “Eskişehir bakıyor, komşu para basıyor” başlığıyla verilen haberde Gazlıgöl’deki yatırımlardan övgüyle söz edilirken Konya’da bunun tersi yaşandı. Konya’da yayınlanan Merhaba Gazetesi “Sucuk ekmek 20 bin euro” başlığıyla verdiği haberde çeşitli illerden Afyonkarahisar’a getirilen vatandaşlara zorla devre mülk satıldığı ve vatandaşların mağdur edildiği dile getirildi.
Eskişehir’den övgü
Eskişehir’de günlük yayınlanan yerel Şehir Gazetesi’nin “Eskişehir bakıyor, komşu para basıyor” başlığıyla verdiği haberde şu ifadelere yer verildi:
Türkiye’nin en zengin termal su kaynaklarına sahip illerinden biri olan Eskişehir bu alanda hala projeler ile uğraşırken Afyon ekonomisinin en önemli gelir kaynağı termal suları oldu. Kent merkezindeki sıcak sular ise boşa akarken Eskişehir ise bu durumu yıllardır izliyor.
Afyon merkez ve ilçelerinde özellikle termal kaynaklar ile ilgili yapılan yatırımlar Türkiye’nin dört bir yanından insanı bölgeye çekerken, özellikle devre mülkler vasıtası ile Afyon’un sadece Gazlıgöl ilçesinde her geçen gün inşaat sektörü adeta merkez bankası gibi çalışıyor.
Termal kaynakları sağlık turizmine de imkan verecek kentlerden birisi olan Eskişehir’de bu alanda sadece proje bazında bazı tesislerin yapılması tartışılırken Afyon’daki yatırımcılar Eskişehir’de satış ofisleri kurarak her hafta binlerce insanı özellikle Gazlıgöl’e taşıyor.
Eskişehir’de bulunan termal kaynaklar ile ilgili bugüne kadar hiçbir proje üretilmezken sadece kızılinler civarında bulunan sıcak su kaynakları için hazırlanan projelerin hayata geçmesi için bürokratik engellerin ortadan kalkması bekleniyor. Bu arada Eskişehir’de model bir çalışma olmadığı için de Türkiye’nin hamam kültürüne sahip nadir kentlerinden biri olan Eskişehir’de çok sayıda Eskişehirli devre mülk yoluyla Afyon ve ilçelerinde yatırım yapıyor.
Eskişehir’de Sıcaksular projesi ile Kızılinler projesi tozlu raflarda çürürken şehir merkezindeki birkaç termal hamamın ötesinde sadece yatırım ve desteğe muhtaç Sakarıılıca insanlara hizmet vermeye çalışıyor.
Konya’dan suçlama
Konya’da yayınlanan Merhaba Gazetesi ise Tüketiciler Birliği’nin Afyonkarahisar’daki bir firma hakkında şikayette bulunduğunu haberleştirdi. Yetkililerin dikkatini çekmek ve gerekiyorsa ilgililerince yalanlanması amacıyla “Sucuk ekmek 20 bin Euro” başlığı kulanılan haber metnini aynen yayınlıyoruz:
Bir turizm firmasının şehrin birçok yerinde, kalabalık cadde ve sokaklarda el ilanı dağıtıp tanıtım amaçlı ücretsiz tatil imkanı sağladıklarını belirtip halkı kandırdıkları, Afyonkarahisar’daki tatil merkezine götürüp bir odada topladıkları ve halka psikolojik baskı yaparak zorla devremülk sözleşmesi imzalatıp hak talep ettikleri öğrenildi. Tanıtım programı ve ikramların ücretsiz olduğu söylenilen ve 28-60 yaş arası vatandaşların katılımlarına açık olduğu belirtilen tatil programı ile ilgili ise söylenenlerin tamamen uydurmaca olduğu belirtiliyor. Yoğun psikolojik baskı altında kendilerine sunulan devre mülk sözleşmesine imza attıklarını belirten vatandaşlar, daha sonra sözleşme şartlarını okuduklarında hiçbir şeyin söylendiği gibi olmadığını anlıyor ve Tüketiciler Birliği’ne şikayet yağdırıyor. Zafer Meydanı, bazı alışveriş merkezleri ve benzeri şehrin kalabalık yerlerinde stant açarak anket çalışması adı altında ailelerin gelir düzeyini öğrenen sözde turizm firması yetkililerinin daha sonra yüksek gelirli aileleri arayarak ücretsiz tatil için çağırdıklarını belirten Tüketiciler Birliği Konya Şube Başkanı Mustafa Dinç, “Ailenin ekonomik durumu belirli bir seviyenin üzerindeyse o aileyi ücretsiz tatil yapmaya çağırıyorlar. Burada amaçları, ödeme gücü olan ailelere yoğun psikolojik baskı uygulayarak devremülk sözleşmesi imzalatmak. Termal turizm olduğu için yaşlılar da yoğun ilgi gösteriyor ve emeklileri de bu yolla kandırıyorlar. Emeklinin maaşına haciz koyuyorlar” dedi.Halkın yüksek meblağlardaki sözleşmeye gönül rızası ile nasıl imza attığını da anlatan Mustafa Dinç, “Burada bir tanıtım yapmak istediklerini ve programın ailelere yönelik olduğunu söylüyorlar. Burada, kadınların bazı konulardaki zaafiyetini kullanıyorlar. Tatil yapmak adı altında götürdükleri Afyonkarahisar’da bir otelin odasında toplantı yapıyorlar. Toplantı odası loş ışıklı ve yüksek müzikli bir atmosfere sahip oluyor ki, vatandaş ortamdan sıkılsın ve bir an önce çıkıp gitmek istesin. Bir kişi geliyor, sözde termal turizm merkezinin tanıtımını yapıyor. Devremülk satın alındığında bedava tatil yapılabileceği yönünde yoğun bir baskı uyguluyor. Birinci kademe satıcı satışı gerçekleştiremediyse, devreye şef giriyor. O da satamazsa müdür satıyor. Tüketiciye aylık sadece 100 TL öde-yerek istenildiği zaman tatil köyündeki odalarına gelip tatil yapabilecekleri söyleniyor. Oysa ki aylık bakım ücreti bunun 10 mislini dahi bulabiliyor. Ama tüketiciye bundan hiç bahsedilmiyor. Devremülk olduğu için tüketiciye sıra tatil yapmanın mümkün olmadığı bir dönemde gelebiliyor” diye konuştu. Kanunla birlikte taktik de değişti2003 yılında tüketicileri ilgilendiren kanun maddesinde yapılan değişiklikte, “Yerinde incelemeden devremülke imza attırılamaz, attırılsa dahi hak talep edilemez” şeklinde bir değişiklik yapıldığını, bununla birlikte tüketiciyi kandıranların da taktik değişikliğine gittiklerini dile getiren Mustafa Dinç, işi sahtekarlık olanın bir şekilde çıkış yolu bulduğunu ifade etti. Dinç, “Vatandaşı ücretsiz olarak tatil köyüne götürüp getireceklerini söylüyorlar ki, öyle de yapıyorlar. Konya’dan belirli periyodlarla otobüsler dolusu vatandaşı Afyon’a götürüyorlar. Burada anlaştıkları bir tatil merkezinde sadece birkaç saat bekletiyor, toplantı yapıyorlar. Tatil merkezini belki de hiç görmüyorlar. Fakat uygulanan psikilojik baskı nedeniyle, ‘Artık bitse de gitsem düşüncesi, imzayı at kurtul’ havası oluşturuluyor. Tüketici de içinde bulunduğu psikolojik baskıdan kurtulmak için imza atıyor” dedi. Sucuk ekmek 20 bin Avroİmzaladığı sözleşmeyi daha sonra evinde okuyan tüketicinin neye imza attığını fark ettiğini fakat işin işten geçtiğini söyleyen Dinç, “Tüketici hemen firmayı arıyor. Sözleşmesinin iptal edilmesini istiyor. Ama firma yetkilileri bunu yapamayacaklarını, sözleşmenin iptali için bin euro ödemesi gerektiğini söylüyor. Bir kısım vatandaş parayı ödeyip sözleşmeyi feshettiriyor. Bir kısmı da bize başvuruyor. Bin euroyu ödemeden de bunlardan kurtulmak mümkün. Tüketiciler Birliği’ne başvurulduğunda biz hiçbir ücret talep etmeden vatandaşı bu yükümlülükten kurtarıyoruz. Yılda en az bin kişi bu şe-kilde kandırılıyor. Tüketiciler ilginç şikayetlerle geliyor. Yaşlı bir teyze firmayı bize şikayet ederken, ‘Yavrum 20 bin euroluk sözleşmeye imza attık. Bize yarım ekmek arası sucuk ekmek yedirip geri gönderdiler. Yani sucuk ekmeyi 20 bin euoroya yemiş olduk’ demişti. Tüketicileri tekrar tekrar uyarıyorum. Ben imza atmayacağım diye önyargıyla gidenler dahi kandırılıyor. Bu tür oyunlara gelmeyin. Bedava tatili kimse kimseye yaptırmaz” ifadelerini kullandı.