Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

“Haklarımız saldırı altında” – Kocatepe Gazetesi

Türk-İş Afyonkarahisar Sendikası’nın bahçesinde
“Haklarımız saldırı altında”

Türk-İş Afyonkarahisar Sendikası’nın bahçesinde 1 Mayıs İşçi Bayramı için toplanan sendika yöneticileri ve sendika üyeleri açıklama yaptı. Şeker-İş, Belediye-İş, Demiryol-İş sendikalarının katıldığı basın açıklamasında konuşan Türk-İş Sendikası Başkanı adına açıklama yapan Belediye-İş Sendikası Şube Başkanı Yücel Şahin, işçilerin yaşadığı birçok sorunu dile getirerek sorunların çözülmesini beklediklerini aktardı.
Türk-İş Sendikası Başkanı adına açıklama yapan Belediye-İş Sendikası Şube Başkanı Yücel Şahin, “Günlerden 1 Mayıs ve biz yine alanlardayız. İnsana yakışır iş ve yaşam şartlarını sağlamak için tüm emekçiler dayanışma içinde bir aradayız” dedi.
“EMEK EN YÜCE DEĞERDİR”
Emeğin değerler arasındaki en yüce değer olduğuna dikkat çeken Başkan Şahin, “Bizler, emeğiyle geçinmeye çalışan milyonlarız. Çocuklarımıza onurlu ve güvenli bir gelecek sağlamak istiyoruz. Şehrimiz, ülkemiz, dilimiz, inancımız, görüşümüz, işyerimiz farklı olsa da bizler emeğin ortak dilini konuşup, onun en yüce değer olduğuna inanıyoruz. Bu anlayışla dünyanın farklı ülkelerinde ve yurdumuzun değişik illerinde kardeşlerimiz, bizler gibi bugün alanları dolduruyor. Talebimiz çok açık. İnsanca bir yaşam istiyoruz” ifadesine yer verdi.
“ORTAK MÜCADELE
İÇİN BURADAYIZ”
Yıllardır mücadele ettikleri sorunları sıralayan Başkan Şahin, “Haksız işten çıkarma, sendikasızlaştırma, kıdem tazminatına müdahale, özelleştirme, esneklik, kuralsız ve kayıt dışı çalıştırma, vergide adaletsizlik yıllardır mücadele ettiğimiz sorunlar. İnsanı insan yapan değerleri ülkemizde egemen kılmadıkça bu sorunlarımız devam edecek. Şimdi de gündemde Şeker Fabrikalarının özelleştirilmesi var. Cumhuriyetin ilk dönemlerinden bu yana kurulan işletmeler tek tek satılıyor. Alın terimizle kazandığımız ekmeğimiz bizden çalınıyor. Sağlığımız çok uluslu küresel şirketlerin kazançları uğruna yok sayılıyor” şeklinde konuştu.
“HAKLARIMIZ SALDIRI ALTINDA”
Yaptıkları zorlu mücadele sonrasında kazandıkları hakların tehlike altında olduğunu vurgulayan Başkan Şahin, “1 Mayıs 2018’deki gündemimize baktığımızda zorlu mücadeleler sonunda elde ettiğimiz haklarımız yoğun bir saldırı altında. Yaşama ve çalışma şartlarımız giderek bozuluyor. Ücretlerimiz artan fiyatlar karşısında sürekli eriyor. Bizler karşılaştığımız sorunlara karşı taleplerimizi seslendirmek ve somut adımlar atılması için buradayız. Eğitim, sağlık, sosyal güvenlik haklarımız piyasa şartlarına bırakılıyor. İş kazaları her ay yüzlerce arkadaşımın yaşamdan koparıyor. Kamu kurumlarındaki taşeron işçilerinin kadroya alınması önemli bir kazanım olmasına karşın, birçok tartışma ve yeni sorunu da beraberinde getirip mağduriyetlere neden oldu. Bu mağduriyetlerden en önemlisi, kapsam dışında kalan taşeron işçilerdir. Diğer yandan, işçiler arasında ücret ve çalışma şartları bakımından ayrım sona ermemiştir. Güvencesizliği sürekli hale getiren geçici ve mevsimlik işçilik uygulamalarında iyileştirme yapılarak 4 aya kadar daha fazla çalışma olanağı sağlanmış, ancak daha sözleşme yapılmamıştır” ifadesini kullandı.
“1 MAYIS’TA SESİMİZİ
TEKRAR YÜKSELTİYORUZ”
Sorunların çözümü için sorunları dile getiren Başkan Şahin, “Öncelikle ‘iktisaden güçsüz durumda olan geniş halk kesimlerini’ korumak ve kollamak birinci görev olmalıdır. Hukukun üstünlüğü ilkesi çerçevesinde temel insan hak ve özgürlüklerinin kullanılması sağlanmalıdır. Kadınlara yönelik erkek egemen söylem ve eylemler son bulmalı, kadınların çalışma yaşamına aktif bir şekilde, uzun vadeli katılımını sağlayacak sosyal politikalar geliştirilmelidir. Her türlü çocuk emeğinin ortadan kaldırılmasını sağlayacak programlar en hızlı şekilde uygulamaya konulmalıdır. Kadınlara ve çocuklara yönelik şiddet ve kötü muamele engellenmelidir. Sendikal örgütlenmede işçilerin hür iradesine herkes saygı göstermelidir. Çalışanların “ekmek” sorunu sürdürülen iktisadi ve mali politikaların sonucudur. iktisat politikaları rant sağlama ve rant elde etme yaklaşımından çok yatırım ve üretime odaklı, yüksek katma değerli, sürdürülebilir ve kapsayıcı nitelikte olacak biçimde belirlenmelidir. İş cinayetleri halini alan iş kazalarına köklü bir çözüm bulmak öncelikle işverenlerin ve devletin görevidir. Bu konuda herkes üzerine düşen görevi yerine getirmelidir. Kayıt dışı çalıştırma, işçilerin yıllarca ortaya koydukları emeğin yok sayılmasına neden olmaktadır. Kamu kurumları öncelikle işverenleri hedefleyen söylem ve politikalar geliştirmelidir. İnsan onuruna yakışır yaşam koşullarına ulaşmanın temellerinden biri, emekçinin ailesi ile birlikte yaşamım insan onuruna yaraşır şekilde sürdürebileceği bir ticarete ulaşmasıdır. Bu nedenle asgari ücret bireye göre değil, aileye göre hesaplanmalıdır. Ülkenin en fazla vergi veren kesimi olan tüm ücretlilerin üzerindeki bu yük azaltılmalı, vergilendirme politikasında adalet sağlanmalıdır. Doğal yaşam alanlarının plansızca iktisadi faaliyet alanları haline getirilmesi engellenmelidir. Genetiği değiştirilmiş organizmalı ürünlerin tüketimini engelleyecek politikalar geliştirilmelidir. Yerli besicilik ve tarıma gereken destekler sağlanmalıdır. Toplumsal politikalar engellileri tanı anlamıyla kapsayacak bir şekilde tasarlanmandır. Emeklilik şartları,yeniden düzenlenmeli, emekli maaşları asgari ücretin altında olmamalıdır” dedi.
>> Ali Fuat GÜÇLÜER’in Haberi